-"BABAM YASAKLARDAN KAÇTI" SAKARYA (A.A) - 05.06.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ülkede inançların nasıl yasaklandığının belgelerinin bulunduğunu belirterek, "Babam bu yasaklardan dolayı Rize'den kaçtı, İstanbul'a geldi. Ağabeyim önce Zonguldak, oradan Sakarya'ya gitti. Bu çilelerle adeta kovalamaca oynadı" dedi. Erdoğan, partisince Sakarya'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, buradan tüm Sakarya'ya, Adapazarı'na, Akyazı'ya, Arifiye'ye, Erenler'e, Ferizli'ye, Geyve'ye, Hendek'e, Karapürçek'e, Karasu'ya, Kaynarca'ya, Kocaali'ye, Pamukova'ya, Sapanca'ya, Serdivan'a, Söğütlü'ye, Taraklı'ya, oralarda yaşayanlara sevgi ve selamlarını yolladığını söyledi. Buradan, bu renkli ve hoşgörü şehrinden, Balkanlar'a, Kafkasya'ya, Bosna'ya, Makedonya'ya, Kosova'ya, Arnavutluk'a, İskeçe'ye, Kırcaali'ye, Gümülcine'ye, oralardakilere de selamlarını gönderdiğini ifade eden Erdoğan, 81 vilayetin 81'ini de en renkli şekilde temsil eden Sakarya'dan, tüm Türkiye'ye selamlarını gönderdiğini belirtti. Türk'ü, Kürt'ü, Çerkez'i, Abhaz'ı, Gürcüsü, Adige'si, Manav'ı, Boşnak'ı, Pomak'ı, Tatar'ı, Roman'ı herkesle bir olduklarını, yaratanı yaratılandan ötürü sevdiklerini kaydeden Erdoğan, hoşgörü şehri ve farklılıkların nasıl bir zenginlik güzellik oluşturduğunu görmek isteyenlerin Sakarya'ya gelmesi gerektiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, partisinin son günlerde çok beğeni kazanan reklam filmini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ne diyor o film: Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz. Yazımız bir, kışımız bir, aynı dağın yeliyiz biz. Şarkılar bir, türküler bir, hep beraber söyleriz biz. Halaylar bir, horonlar bir, aynı sazın teliyiz biz. Gönüller bir, dualar bir, bir Allah'ın kuluyuz biz. Has bahçemiz yurdumuzdur, aynı bağın gülüyüz biz. İşte Türkiye bu, işte Sakarya bu. Evde hangi yemek pişerse pişsin, evde hangi dil konuşulursa konuşulsun şurada, Orhan Camisi'nde, kıblemiz, kitabımız, duamız bir. Allah, muhabbetimizi daim etsin. Ağzımızın tadı hiç bozulmasın. İnşallah kardeşliğimiz daha da büyüsün, ebedi olsun inşallah.'' Bu vesileyle İkinci Lig'den Birinci Lig'e yükselen Sakaryaspor'u, Tatangalar'ı gönülden tebrik ettiğini söyleyen Erdoğan, Sakaryaspor'u Süper Lig'de de göreceklerine inandığını vurguladı. Erdoğan, yöneticisinden teknik direktörüne, sporcularından taraftarına kadar herkesi kutladığını ifade ederek, Sakaryaspor'a Bank Asya 1. Lig'de başarılar diledi. 12 Haziran seçimlerine artık bir hafta kaldığını, gelecek pazar sandığa gidileceğini ve vatandaşların Türkiye'nin geleceği adına son derece önemli bir karar verileceğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Söz de karar da bir kez daha milletimizde olacak. Ben inanıyorum ki benim Sakaryalı kardeşim, istikrara oy verecek. Sakaryalı kardeşim, 8 yıldaki başarıya oy verecek. Türkiye'nin büyümesinden, demokrasiden, özgürlüklerden yana oyunu kullanacak. Şunu çok açık yüreklilikle ifade ediyorum: Eğer hizmetlerimizden, icraatımızdan memnunsanız, mührü bir kez daha gelin AK Parti'ye vurun. Eğer hedeflerimizden, 2023 projelerimizden memnunsanız, mührü bir kez daha AK Parti'ye vurun. 'Türkiye büyüsün' diyorsanız mührü AK Parti'ye vurun, 'başlayan yatırımlar tamamlansın, yeni ve büyük projeler başlatılsın' diyorsanız, 'hayaller gerçek olsun' diyorsanız, mührü AK Parti'ye vurun. Tercihinizi eser siyasetinden, hizmet siyasetinden yana kullanın. Ne olur Sakaryalı kardeşlerim, futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutmayın. Futbol takımı tutmak başka bir şey, eser siyasetine oy vermek başka bir şey. Soruyorum size şu CHP, Sakarya'da geçmişinden bugüne hangi eseri bıraktı. İşte şurada ne güzel bir pankart asılı: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.'' Erdoğan, MHP'nin kendilerinden önce 3,5 yıl iktidarda olduğunu anımsatarak, ''Şu Sakarya'ya, Türkiye'ye ne yaptı?'' dedi. Milli geliri 280 milyar dolarla devraldıkları Türkiye'yi, 230 milyar dolarla devrettiklerini, kendilerinin ise bunu kısa sürede 740 milyar dolara çıkarttıklarını ifade eden Erdoğan, işçinin maaşından nema adı altında yapılan kesintileri de ''devlet işçisine memuruma borçlu olamaz'' diyerek kendilerinin ödediğini kaydetti. Erdoğan, ''MHP'ye, CHP'ye oy verenlere, işçiye memura soruyorum: Kim düşündü seni onlar mı, biz mi? Bunlar soydular benim işçimi memurumu, şimdi çıktı 'ben işçiden, memurdan yanayım' diyor. Nasıl işçiden memurdan yanasın?'' diye konuştu. Devletin borçlanma faizini yüzde 63'ten yüzde 7'ye indirdiklerini, enflasyonu yüzde 30'lu rakamlardan düşürdüklerini aktaran Erdoğan, ''Neredesin CHP, neredesin MHP? Siz yaptınız bu rezilliği siz?'' dedi. MHP'nin 30 milyar dolar IMF'den borç aldığını, 23,5 milyar dolar borçla kendilerine devrettiklerini, şimdi bu borcu ödeye ödeye çok aza indirdiklerini dile getiren Erdoğan, 27,5 milyar dolarla aldıkları Merkez Bankası rezervini de 97 milyar dolara çıkardıklarını belirtti. -''ÇİLE ÇEKENLERİ BİLİRİZ, ÇEKTİKLERİMİZİ BİLİRİZ''- Başbakan Erdoğan, ''Gerçekten biz bu ülkede çok çileler çekenleri biliriz, çektiklerimizi biliriz. Biz, düşüncenin yasaklanması nedir çok iyi biliriz, bu ülkede inancın yasaklanması nedir çok iyi biliriz'' şeklinde konuştu. Elindeki dosyayı gösteren ve dosyada bu ülkede inançların nasıl yasaklandığının belgelerinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''CHP'nin camileri nasıl kapattığının belgeleri burada. Benim Sakaryalı kardeşim bu CHP'ye mi oy verecek? Ne diyor beyefendi, 'Biz eski CHP değiliz, yeni CHP'yiz.' Senin bu kelime oyunlarına mı uyacağız. Senin geçmişin kim?'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, CHP'li bakanların imzası ve İsmet İnönü'nün onayıyla Türkiye'de camilerin kapatıldığını, ayet, hadis ve ahlaki öğütleri içeren Arapça levhaların yasaklandığını, Sorgunlu Ahmet Taşkın tarafından yazılan İlmihal'in broşürünün toplatıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Biz bunları babamızdan, dedemizden çok dinledik. Babam bu yasaklardan dolayı Rize'den kaçtı, İstanbul'a geldi. Ağabeyim önce Zonguldak, oradan Sakarya'ya gitti. Bu çilelerle adeta kovalamaca oynadı, okutturulmadılar, okuyamadılar, kümeslerde saklandıklarını anlattılar. Bu çileleri çektiler, biz bunları biliyoruz. Sakaryalılar'a, kardeşlerime gelin bu oyunu 12 Haziran'da beraber bozalım. Üstat Necip Fazıl ne diyor Sakarya Türküsünde: Vicdan azabına eş, kayna, kayna Sakarya. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya. Artık biz bu ülkede parya olmayacağız, bu ülkenin öz evlatlarıyız. Bir avuç seçkin, bir avuç çete, bir avuç sermaye, bu ülkenin tüm kaynaklarını tüketirken, bütün enerjisini kullanırken, geriye kalanlara, millete 'siz uzak durun' dediler. 'Sen okuyamazsın, senin başörtün var, sen ancak temizlik yap' dediler, 'sen git süpürge al çaycılık yap' dediler. 'Senin neyine okumak, doktor olmak' dediler, 'idareye siz karışmayın' dediler, 'demokrasi sizin neyinize, özgürlük sizin neyinize, biz size gerektiği kadarını, daha doğrusu istediğimiz kadarını veririz' dediler. 'Mürteci' dediler, 'gerici' dediler, 'cahil' dediler, 'yoksul' dediler, 'işçi' dediler, 'köylü' dediler, 'taşralı' dediler. Güya bizi aşağılamak istediler. Bugün ne diyorlar ''göbeğini kaşıyan adam', 'bidon kafalı', 'yüzde 60 aptal, beyinsiz' bu ifadeleri kullanıyorlar. Şahsımla alakalı ne dediler, 'muhtar bile olamaz' diye manşet attılar. Allah kuvvet kudret sahibi. Halkın ve Hakk'ın dediği oldu. Bugün artık millet, demokrasiye, özgürlüklere, hakkına ve hukukuna en güçlü şekilde sahip çıktı. Vesayet altında siyaset yapma dönemi bitmiştir. Bugün demokrasi anlam kazanmıştır, milli irade en güçlü şekilde işler hale gelmiştir.