Politika

"Anaları ağlatanları Allah kahretsin" VAN (A.A)

05 Ekim 2011 21:16
-"Anaları ağlatanları Allah kahretsin" VAN (A.A) - 05.10.2011 - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 'Kim ki anaları ağlatıyorsa, çocukları öldürüyorsa Allah onları kahretsin'' dedi. Van Valiliği, Belediye Başkanlığı ve Ticaret ve Sanayi Odası'nca düzenlenen 18. Van-Asya İpekyolu Ticaret ve Sanayi Tedarikçileri Fuarı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB tarafından düzenlenen 2. Van Turizm Fuarı, Altaylı spor tesislerinde açıldı. Açılışa katılan Bakan Günay, yaptığı konuşmada, Van-Asya İpekyolu  Ticaret ve Sanayi Fuarı çatısı altında bu yıl ikincisi düzenlenen turizm fuarının da bundan böyle müstakil hale dönüşeceğini belirterek, Van'ın turizm açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Askerliğini bu bölgede yaptığını ve o yıllardan itibaren bölgenin coğrafyasını iyi bildiğini vurgulayan Bakan Günay, Van'ın turizm merkezi haline gelmesi konusundaki kararlılığın sürmesi durumunda, yakın gelecekte Irak, İran, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan ve daha uzak ülkelerden kente çok sayıda ziyaretçi geleceğini ifade etti. -''Türkiye bu yıl 30 milyon ziyaretçi ağırlayacak''- Bakan Günay, Türkiye'nin dünyanın önemli turizm merkezlerinden birisi haline geldiğini bildiren Bakan Günay, şöyle konuştu:  ''Bugün bir hayalimizi gerçekleştiriyoruz. Bundan 20-25 yıl önce 1 milyon civarındaki turist sayısını, 3 milyon yapmanın derdindeydik. Allah bize bugünleri gösterdi. Türkiye, bu yıl İnşallah dünyanın her tarafından 30 milyon yabancı ziyaretçi ağırlayacak. Avrupa'da, önümüzde İtalya, Fransa, İspanya var, İngiltere ile neredeyse başa baş hale geldik. Dünyada önümüzde 3-4 ülke var. Türkiye buraya geldi. Antalya tek başına Mısır kadar ziyaretçi ağırlıyor. Antalya ve Muğla, Yunanistan kadar ziyaretçi ağırlıyor. Türkiye bunu yapmaya başladığı zaman 'şu Yunanistan, bizim yarımızdan daha küçük ama bizim beş mislimiz kadar turist ağırlıyor, Yunanistan kadar ziyaretçimiz olacak mı?' diyorduk. Yunanistan'ın iki katını geçtik. Bizim Türkiye'deki iki şehrimiz Yunanistan kadar ziyaretçi ağırlıyor. Şimdi istiyoruz ki Türkiye'nin bu büyük potansiyelini Anadolu içlerine taşımaya çalışalım.'' -''Biz insanımızı bir, eşit ve kardeş sayıyoruz''- Türkiye'de hiçbir şehrin hakkını hiç kimseye yedirmediklerini anlatan Bakan Günay, konuşmasına şöyle devam etti: ''Türkiye'nin her tarafına eşitlikle, adaletle davranmaya çalışıyoruz. Diyarbakır'ın hakkını Denizli'ye, Mardin'in hakkını Muğla'ya, Van'ın hakkını Edirne'ye yedirmiyoruz. Biz coğrafyamızı 'doğu-batı, kuzey-güney' diye ayırmıyoruz. Biz insanımızı 'Türk, Kürt, Alevi, Sünni' diye ayırmıyoruz. Biz insanımızı bir, eşit ve kardeş sayıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları hangi coğrafyada doğmuş olursa olsun, hangi anadilde isimleri kulaklarına seslenilmiş olursa olsun, değil mi ki hepsi ceplerinde aynı nüfus kağıdını taşıyor.'' -''Barışı dinamitleyenler utansınlar''- Bakan Günay, herkesin doğduğu bu topraklarda, doymasını ve mutlu yaşamasını istediklerini belirterek, şunları kaydetti:  ''Bu toprakların en değerli pasaportu, bu toprakların Çin'den Amerika'ya kadar en değerli pasaportlarından birisi Türkiye Cumhuriyeti pasaportu olsun. O zaman hiç kimse Türkiye'den uzaklaşmaya, küsmeye, kopmaya kalkmaz. Biz barışı çoğaltmaya çalışıyoruz. Birliğin de barıştan, kardeşlikten, adaletten ve özgürlükten geçtiğini biliyoruz. Barışı dinamitleyenler utansınlar. Biz Türkiye'nin her tarafına adaletle hizmet etmeye çalışıyoruz. Kim ki anaları ağlatıyorsa, çocukları öldürüyorsa Allah onları kahretsin. Kahhar sıfatıyla kahretsin. Biz topraklarımızda kardeşlik istiyoruz.'' Bu topraklarda var olan her şeyin yaşamasını, boy atmasını, gelişip serpilmesini istediklerini bildiren Bakan Günay, ''Tıpkı Ahmet Arif'in dediği gibi, bir tek zeytin dalı yalnız kalmasın. Bir tek buğday başağı boynunu bükmesin. Bir tek çiçek koparılmasın. Bir tek çocuk ölmesin. Bir tek genç solmasın istiyoruz. Onun için çalışıyoruz'' diye konuştu.  -''Diyarbakır cezaevi, ibret müzesi olacak''- Günay, 1985'te avukatlığı döneminde Diyarbakır'ı ziyaret ettiğini anlatarak, şunları söyledi: ''Biraz da ayaklarım titreyerek gittiğim Diyarbakır İçkale'yi, o zamanki sıkı yönetim savcılığı ve sıkı yönetim nezarethanesini, şükürler olsun ki Allah bize bu günleri gösterdi, şimdi müze yapıyorum. Bölgenin en büyük müzelerinden bir tanesini Diyarbakır İçkale'de yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde hapishaneyi de bir ibret müzesi haline getireceğiz. Gaziantep'e de dünyanın en büyük mozaik müzelerinden birisini yaptık. Urfa'da Haleplibahçe'yi müze yapmaya çalışıyoruz. Mardin'in sokaklarını, İspanya'nın Toledo'sunun sokakları haline getirmeye çalışıyoruz. İshakpaşa Sarayını, Ani Harabesini, Ahtamarı, Selimiye Camisi'ni bir birinden ayırmadan Türkiye'nin her tarafını tarihiyle, kültürüyle ayağa kaldırmaya çalışıyoruz.'' -''Halk dayanışmasına ihtiyacımız var'' Van'ı, bulunduğu coğrafyanın temel kalkınma merkezlerinden birisi olarak gördüğünü bildiren Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu coğrafyanın her şeyi var. Bir tek eksiğimiz var. Barış, kardeşlik, birbirimizi sevmek. Birbirimizi itmek, birbirimizle çekişmek yerine, 'biz Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini paylaşmış bulunan, biz Gelibolu'da, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Sakarya'da yan yana yatan insanlarız. Türk'üz, Kürt'üz, Alevi'yiz, Sünni'yiz ama hepimiz Türkiye Cumhuriyeti kardeşiyiz' bilinciyle ayağa kalkan ve çalışan bir halk dayanışmasına ihtiyacımız var. Başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Bunu yaptığımız zaman bu topraklarda çocuklarımız doyacak. Onun için Van'da çok daha güzel şeyler yapmaya çalışacağız ve yapmaya çalıştıklarımız sadece Van için değil tüm bölge ve Türkiye için olacak. İnsanımızın doğduğu topraklarda barış içerisinde yaşamasını ve doymasını sağlamaya çalışacağız.'' Vanlılardan 'fahri hemşehrilik' belgesi isteyen Bakan Günay, bundan mutluluk duyacağını ve bunu hak etmek için tüm gücü ile çalışacağını dile getirdi.