Cemiyet hayatının ünlü isimlerinden Ender Mermerci, bugüne kadar ilk kez ailesiyle ilgili geniş itiraflarda bulundu.
Ender Mermerci kızlarından bahsederken onları nasıl yetiştirdiğini anlattı. Cnnturk'te bir programa konuk olan Mermerci, dayağın cennetten çıkma olduğunu, kızlarını dövdüğünü söyledi.
- Mehmet (Mermerci) ile evlendiğimizde aramızda çok büyük yaş farkı vardı. Ben 22, o 44 yaşlarındaydı.. Balayına Avrupa’ya ABD’ye değil, küçücük bir tekne ile, İstanbul’dan Çanakkale’ye Gelibolu’na, dura kalka İzmir’e kadar gittik.
- Evliliğimden 3 tane kızım oldu. (Derin, Yosun, Tansa).. Kızlarımı ben yetiştirdim. Neden? Çünkü Mehmet hakikaten işine çok bağlı bir insandı ve öyle olması lazımdı. Yani hani derler ya annedir her şeyi öğreten, yapan eden, gösteren. Ne yaparsan ne ekersen onu biçersin ama daha çok anneden çıkar. O doğru. Ben evdeyim çalışan bir insan değilim. Mehmet sabah gider akşam döner. Çok da streslidir işinde. Onun hiçbir şekilde bir otoritesi veya çocuklara nasıl diyeyim, yetiştirmede bir yardımı olmadı. Her şey benden kaynaklandı. Her şeyden evvel ne mühimdir biliyor musun bir kere teşekkür etmeyi öğreteceksin. O çok mühim.
- Ben annemden babamdan öyle gördüm. Ne gördüysem onu çocuklarımda devam ettirdim. Hiçbir zaman şımartmadım. Hiçbir zaman, hiçbir zaman şımarıklığa tahammülü olmayan bir insandım ve hala öyleyim. Ve torunlarımda da hiçbir şekilde kabul edemem. Öyle şımarık ağlamalar şeyler hiç bana göre işler değildir. Ve hani dayak cennetten çıkmadır derler ya bir güzel dayağı da yediler her şeyi de gördüler.
- Baba hiçbir şekilde bir fiske vurmadı hayatında ama ben de dövdüysem yalnız popolarına falan vururdum. Hani bir laf vardır ‘kıçına kıçına’ derler ya. Hiçbir zaman ne çimdik kulak çekme olmadı. Fakat benden çekinirlerdi. Birinden çekinmeleri lazım, birinden korkmaları lazım. Yoksa bu şekilde de yetişemezlerdi biraz. Terbiyeli olmalarının sebeplerinden biri de benim tabii.
- Benim çocuklarım yanlarındaki yardımcılarına da, asistanlarına da, çocuk bakıcılarına da aynı şekilde benim yardımcılarıma gösterdiğim şekilde bir şey gösterirler. Herkes bizim için eşittir. Bir de hiç kimseyi küçümsemeyeceksin. Bu dünyada geliyoruz, kumaşla da öbür tarafa gidiyoruz. Herkesi kendin gibi göreceksin eğer senin biraz daha paran pulun varsa o da Allah’tan gelen bir şeydir ama o da demek değildir ki sen o’ndan daha üstünsün.