Düsseldorf'ta yayımlanan Handelsblatt gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama'nın silahsızlanma planlarını konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
“Nasıl ondan önce tarım ve sanayi büyük ölçüde değiştiyse savaşlar da büyük değişim geçiriyor. Savaş, insan gücünden sermaye yoğun işkoluna dönüşüyor. İşçi sayısı nasıl işverenin ekonomik gücünün aynası olamıyorsa, askerî güç de artık kara kuvvetlerinin mevcuduyla ölçülmüyor. İş hayatında olduğu gibi savaşta da bundan böyle donanım ve eğitim önemli rol oynayacak. Başkan Obama ve Savunma Bakanı Hagel Amerikan ordusunu Amerikan çıkarlarına ve vatan savunmasına, yani asli görevine göre düzenlemek niyetindeler.”
Berliner Zeitung, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İsrail ziyaretine ayırdığı yorumda, Alman liderin barış süreci için İsrail Başbakanı'na yaptığı telkinlerin sonuç vermeyeceği görüşünü savunuyor:
“İki ülkenin başbakanları arasındaki buluşma, fikir ayrılıklarını arka planda bırakıp görüş birliği olan konuları öne çıkarma, başlığı altında da yapılabilirdi. Önemli olan Alman – İsrail dostluğuna gölge düşmemesiydi. Angela Merkel, İsrail'in Avrupa'daki en önemli hamisi sayıldığından Netanyahu kabinesi tarafından pek takdir edilmektedir. Filistin toprağındaki Yahudi yerleşimleri yüzünden çıkan görüş ayrılıkları bile büyütülmez. Pozisyonlar arasında dağlar gibi fark olsa da bu yüzden uyuşmazlık çıkarılmaz. Bunun ardında, Angela Merkel'in, işgal altındaki topraklarda sürdürülen yerleşim politikasını eleştirmekle bir yere varamayacak olmasından duyduğu yılgınlık yatmaktadır.”
Trierische Volksfreund gazetesinin konuyla ilgili yorumu ise özetle şöyle:
“ABD'nin dezavantajı, İran, Rusya ve Filistinlilerle, yani bölgenin diğer büyük aktörleriyle arasının iyi olmamasıdır. Burada devreye Avrupa Birliği ve öncelikle de Almanya giriyor. Almanya Ortadoğu barış sürecine asistanlık edebilir ve etmelidir de. Her iki tarafın da benimseyebileceği çözüm yolları arayabilir. Bu rolü iyi oynayabilmesi için de akıllı ve diplomatça davranmalıdır.”
Wetzlarer Neue Zeitung adlı gazete Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna krizindeki tutumunu yorumluyor:
“Ukrayna muktedirinin devrilmesi Rus muhalefetine moral ve cesaret verdi. Putin rejiminin karşısındaki en büyük tehlike, eski Sovyet imparatorluğunun bir parçası üzerindeki nüfuz kaybı değil Rusya'daki muhalefette hissedilen uyanmadır. Avrupa Birliği, Ukrayna'yı ‘ilhak etmek' niyetinde değildir ve Moskova yönetiminin çıkarlarını pekâlâ hesaba katmaktadır. Putin iyice düşünüp kararını vermelidir. Muhalefeti baskı altında tutmaya devam ederse, eski Doğu Almanya'nın lideri Erich Honecker'in düştüğü tuzağa düşebilir. Honecker, Sovyet Parti ve Devlet Başkanı Mihail Garbaçov'un, ‘geç kalanı hayat cezalandırır', şeklindeki sözlerinin ne anlama geldiğini anlamamıştı.”