Politika

25. dönem parlamentosu tarihin en kısa süreli Meclis'i olabilir

Kasım ayında erken seçime gidilmesi halinde 25. dönem parlamentosu tarihin en kısa süreli Meclis'i olacak

14 Ağustos 2015 19:32

7 Haziran seçimlerinde hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi ve AKP-CHP arasındaki görüşmelerin olumsuz sonuçlanması üzerine Türkiye, seçimlerden sadece iki ay sonra "erken seçime" kilitlendi. TBMM'de 25. Dönem parlamentosu 25 Haziran'da gerçekleşen yemin töreni ile göreve başladı. Ancak, daha şimdiden konuşulmaya başlayan "Kasım 2015'te seçim" senaryoları gerçek olursa, 25. dönem aynı zamanda TBMM'nin "en kısa yasama dönemi" olarak da tarihe geçecek. Çünkü seçimlerin Kasım ayında gerçekleşmesi halinde 25. dönem resmen ancak dört ay kadar sürecek.

Zeynep Gürcanlı’nın Hürriyet’te yer alan haberine göre, 25. dönem TBMM'nin milletvekilleri ise, çok daha az çalışmış olacaklar. TBMM 25 Haziran'daki yemin töreninin ardından sadece yeni Başkan'ı ve Başkan vekillerini seçmek için toplanmış, ardından da 1 Ekim'e kadar tatile girmişti. Tatil sırasında ise Türkiye'deki güvenlik durumunu görüşmek üzere CHP'nin yaptığı çağrıyla, bir oturum toplanmış, sonra tatile devam kararı alınmıştı.

1 Ekim'de göreve başlayacak TBMM de, Kasım'da seçim üzerinde uzlaşma sağlanırsa, "erken seçimi" oylayıp, yeniden, bu kez 25. dönemi tamamen kapatacak şekilde çalışmalarına son verecek.

 

Kurtuluş savaşı dönemindeki yasama yılı bile daha uzun

 

Türkiye'de Meclis ilk olarak 23 Nisan 1920 yılında açıldı.

Bu tarihle başlayan yasama yılı da, Meclis'in "ilk yasama dönemi" olarak tarihe geçti.

Ancak Kurtuluş Savaşı sırasındaki bu ilk yasama dönemi bile, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasına rastlayan 25. yasama döneminden uzun sürdü.

TBMM'nin Kurtuluş Savaşı sırasındaki ilk yasama dönemi 23 Nisan 1920'de başlayıp, 11 Ağustos 1923'e kadar, yani üç yıldan fazla devam etti.

 

Darbe dönemlerindeki özel meclisler bile daha uzun sürmüştü

 

Meclis'in ilk yasama yılından sonra, her genel seçimin ardından yeni yasama dönemleri başladı. Ve her yasama dönemi de, ortalama 3 ila 4 yıl, bir sonraki genel seçimlere kadar sürdü.

Ancak Türkiye tarihinde yaşanan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el koyduğu iki askeri darbe döneminde, Meclis genel seçimlerle kurulmadı. 1960 ve 1980 darbe dönemlerinin ardından, iki kez genel seçimle değil, "atamayla" özel meclisler kuruldu.

Ancak bu iki özel meclisin yasama dönemleri bile, 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan ve Kasım ayında ya da en geç Nisan 2016'da sona ermesi beklenen 25. yasama döneminden daha uzun sürdü.

1960 darbesinin ardından oluşturulan "Kurucu Meclis" 6 Ocak 1961'de açılıp, 25 Ekim 1961'e kadar görev yaptı.

1980'den sonra yine seçim değil, "atama" yoluyla oluşturulan Danışma Meclisi ise, 23 Ekim 1981'de göreve başladı, 6 Aralık 1983'de görevi sona erdi.

 

En sıkıntılı olanlar ilk kez vekil seçilenler

 

7 haziran seçimleri sonrasında TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin koalisyon üzerinde uzlaşamaması ve siyasi rotanın erken seçime dönmesi ise en çok, bu dönem "ilk kez seçilen" milletvekillerini etkileyecek.

Mevcut yasalar uyarınca, milletvekilleri en az 2 yıl boyunca görev yapmaları halinde "emeklilik hakkı" kazanabiliyorlar.

Ancak 7 Haziran seçimlerinin ardından, hızlıca yeni bir seçime gidilmesi halinde, ilk kez seçilen vekiller, 2 yıllarını dolduramadıkları için emeklilik hakkı alamayacaklar.

 

Listeler de sil baştan

 

TBMM'nin 25. dönemi ne kadar kısa sürerse sürsün, yeni bir seçim kararıyla birlikte tüm seçim süreci de "sil baştan" başlayacak. Bu çerçevede, milletvekili listeleri de en baştan oluşturulacak.

Bu da başta mevcut vekiller olmak üzere, tüm siyasetçiler ve siyasete girmek isteyenler için öncelikle parti içi liste rekabeti, ardından da seçimlerde TBMM'ye girebilme rekabeti yaşanmasına neden olacak.

 

AKP'deki 3 dönemlikler, HDP'deki 2 dönemlikler dönebilecek

 

Erken seçimin, tüzüklerindeki hükümler gereği, bazı siyasi partilere getirdiği özel durumlar da olacak.

AKP'de üç dönem, HDP'de ise 2 dönem vekillikten sonra ara verme kuralı bulunuyor.

Bu durumda, AKP'de üç döneme takılıp 7 Haziran seçimlerine giremeyen, partinin kurucuları ve etkin isimleri, yeni genel seçimlerde milletvekili adayı olabilecekler.

Benzer bir durum HDP'de de yaşanabilecek.