17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından polislere yönelik düzenlenen 22 Temmuz operasyonu kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulan üst düzey emniyet mensupları, haftalık spor etkinliğinde bir araya geldi. 10 polisin çektirdiği hatıra fotoğrafı, polislerin avukatı tarafından paylaşılırken, fotoğraf karesinde İstanbul Emniyeti’nin eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı ile yardımcısı Kazım Aksoy da yer aldı.
DHA'da yer alan habere göre, 22 Temmuz’daki sahur operasyonunda gözaltına alınıp tutuklanan polislerden Ali Fuat Yılmazer 4 aydır, Saygılı ve Aksoy ise yaklaşık 3 aydır cezaevinde bulunuyor. Tutuklu polisler 18 Ekim’de Metris Cezaevi’nden Silivri’ye sevk edilmişlerdi. Burada halen Yılmazer, Saygılı, Aksoy ve eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’le birlikte 41 polis var.
Cezaevine Kur'an alınmadı
Tutuklu polislerin aileleriyle görüşmeleri esnasında götürdüğü Kur’an Silivri Cezaevi’ne alınmayan polis eşi tepki gösterdi: “Müslüman bir ülkede, Kur’an okumaktan masum daha ne olabilir ki?”
Yasaktan haberi olmayan eski Edirne İstihbarat Şube Müdürü Özgür Nikbay’ın eşi Çamay Nikbay’ın, götürdüğü Kur’an-ı Kerim cezaevine alınmadı.
Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan polislerin istedikleri kitaplar ve defterler artık yakınları tarafından temin edilemeyecek. Getirilen uygulamaya göre polisler istedikleri kitapları dilekçe verip avukatları aracılığıyla almak zorunda. Önceki hafta eşine Kur’an-ı Kerim götüren Çamay Nikbay, yetkililerin kabul etmediğini anlattı. Yetkililerin bakanlık tarafından yazı geldiğini belirttiklerini ancak uygulamanın sebebi hakkında herhangi bir açıklama yapmadıklarını vurguladı. Kasım ayında tutuklanan eşini ilk kez görmeye giden Nikbay, “Müslüman bir ülke. Kur’an okumamızdan masum daha ne olabilir ki? Anlamsız bir uygulama, görevliler de tatmin edici bir şey söylemedi.” dedi. Eşine yazı yazması için boş bir ajanda ve kalem de götüren Nikbay, onların da engellendiğini kaydetti. Nikbay duygularını şu sözlerle özetledi: “Olması gereken hukuki süreç yaşanacak. Eşlerimizin morali iyi. Biz de bu süreci atlatacağız. Hak yerini bulacak en kısa zamanda.”