Gündem

20.02.2014 - Avrupa basınından özetler

Avrupa basınının ağırlık konusunu güvenlik güçlerinin muhaliflere müdahalesinin ardından çatışmaların had safhaya çıktığı Ukrayna oluşturuyor.

20 Şubat 2014 16:01


Letonya'dan Latvijas Avize gazetesi AB'nin Ukrayna yönetimine yaptırım uygulama planlarını mercek altına alıyor:

"Letonyalı politikacılar tarafından da sık sık kullanılan bir sözcük var: Yaptırımlar. Ama nasıl bir yaptırım? Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ve ona yakın isimlere AB'ye seyahat yasağı, banka hesaplarının dondurulması, Ukrayna mallarına boykot uygulanması gibi önlemler. Bunların bazıları Belarus'a karşı da uygulandı. Ancak bunun yol açtığı tek sonuç ülkenin Rusya ile yakınlaşması oldu. Ekonomik yaptırımların uygulanması ancak halkın çektiği acıyı artırır."

İtalya'dan La Repubblica da yorumunda Avrupa Birliği'nin getirmeyi planladığı yaptırımları ele alıyor:

"Avrupa, Ukrayna'daki üst düzey yetkililerin vize taleplerinin reddedilmesinden, banka hesaplarının dondurulmasına kadar bir dizi yaptırımı uygulamak için işe koyuldu. Ancak bunların yapacağı etki konusunda büyük yanılsamalar içinde olmadıklarını da teslim ediyorlar. Geçmişte Belarus'ta Alexander Lukaşenko rejimine karşı başvurulan önlemler meyvesini vermedi ve diktatörü sadece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile daha yakın bir ilişki içine girmeye yöneltti. AB bu hataya yeniden düşmek istemiyor. Ancak Suriye sorunundaki hatasını da tekrarlamak istemiyor. Çünkü Beşar Esad rejiminin uluslararası alanda izole edilmesi oradaki iç savaşı hızlandırdı ve İslamcıları güçlendirdi."

İspanya'dan El Pais gazetesi Ukrayna ile ilgili yorumunda AB'nin rolünü irdeliyor:

"Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in Ukrayna'daki protestoları kanlı biçimde bastırması, AB ile Rusya'yı karşı karşıya getiren bir politik hat yarattı. Bu baskı ve zorlama politikaları senaryosunu ancak Kremlin yazmış olabilir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'nın AB'nin etki alanına girmesini kararlı bir biçimde engelliyor. Çünkü bu, onun neoemperyalist bakış açısına göre başarısızlık anlamına gelir. AB için gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi. Brüksel bir taraftan Rusya ile iyi ilişkiler istiyor, diğer taraftansa Ukrayna'nın demokratikleşmesini engelleyen Putin'in manevrasıyla mücadele etmeyi. AB, Ukrayna'yı Moskova yönetimine bırakırsa, zaten dünya genelinde düşük olan güvenilirliğini berbat etmiş olur."

Ukrayna ile ilgili aktaracağımız son yorum, Macar hükümetine yakın, sağ milliyetçi Macar Magyar Nemzet gazetesinden:

"Rusya Ukrayna'nın kendi tebası olarak kalmayacağına razı gelmek, Avrupa Birliği de Kiev'in kendisine bağımlı bir alt beylik olmadığını tanımak zorunda. Bu rekabetin kazananı olmayacaktır. Kaos içinde batan bir Ukrayna, bütün bölgenin güvenliğini tehlikeye atabilir. Tam da bu yüzden, sadece Brüksel'in Moskova ile işbirliğine gitmesi sayesinde soruna bir çözüm bulunabilmesi mantıklı görünüyor. Bunu her iki taraf da durumun bu denli tırmanmasına katkı sağladığı için yapmak zorunda. Şimdi Ukrayna'da barışı tesis etmek de onların görevi."