Gündem

16.06.2014 - Alman basınından özetler

Irak’taki IŞİD terörü ve Afganistan’daki ikinci tur devlet başkanlığı seçimi bugünkü Alman gazetelerinin öne çıkardığı dış politika yorumları arasında yer alıyor.

16 Haziran 2014 16:11


Frankfurter Allgemeine Zeitung, Ukrayna ve Irak krizlerini birlikte değerlendirdiği yorumunda Rusya'nın rolüne dikkat çekiyor:

“Batı, kendi güvenliğinin selameti için her iki krizle de ilgilenmek zorunda. Avrupa'nın yanı başındaki İslamcı bir terör devletinden kaynaklanan tehlike, Sovyetler Birliği sonrası topraklarda nüfuzunu kuvvet kullanarak arttırmaya çalışan ama Avrupa şehirlerine terörist sızdırmayan Rusya ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Rusya ile IŞİD fanatikleri aynı küfeye konamaz. Mamafih, Rusya'nın Ukrayna karşısında sergilediği saldırganlığı hafife almak da hata olur.”

Braunschweiger Zeitung Irak'taki durumu şöyle yorumluyor:

“Irak'taki felaketin tek nedenini, Başbakan Nuri El Maliki'nin kötü yönetiminde aramak doğru olmaz. Irak Başbakanı, diktatör Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra Sünni, Şii ve Kürt halk grupları arasında barışı sağlamaya çalışmak yerine ‘kendi' Şiilerine imtiyaz sağladı. Böylece İran ile ilişkilerde yumuşama sağladı ama Irak'taki bölünmeyi daha da derinleştirmiş oldu. Bu durumda çoğu Sünni'nin IŞİD terör örgütünün saldırıya geçmesinden memnuniyet duymasına şaşmamak gerekir.”

Bielefeld'de yayımlanan Westfalen-Blatt gazetesi, Afganistan'daki ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimini konu alan yorumunda Taliban tehlikesinin geçmediğine işaret ediyor:

“Cumartesi günü yedi milyon Afgan demokratik hakkını kullanabilmek için ölümü göze alarak sandığa gitti. İkinci tur oylamaya katılma oranının yüzde 60'ı bulması Taliban açısından bir yenilgidir. Radikal dinci örgüt, oylamaya katılmanın öldürülme sebebi olacağı tehdidini savurmuştu.

Birçok cesur seçmen Taliban'ın boş tehditte bulunmadığını acı bir şekilde tecrübe etti. Oylama günü 250 kişi saldırılarda can verdi, sandıktan dönen bazı seçmenlerin de Taliban militanları tarafından parmağı kesildi.

Bu kana susamışlık, Taliban'ın idareyi ele alması durumunda halkı nelerin beklediğini anlatmaya yeter. Oyunu kullananlar da bunabiliyorlar. Onlar geçmişi değil, geleceği arzuluyorlar.

Nobel Barış Ödülü için şimdiden çok sayıda aday gösterildi. Cumartesi günü devlet başkanlığı seçiminde oy kullanan Afganlar bu ödülle fazlasıyla layıktırlar.”

Süddeutsche Zeitung da ‘Seçmenin Cesareti' başlığıyla yayınladığı yorumda, Afganistan'ın huzura kavuşması için yeni başkanın derhal ABD ile askeri dayanışma anlaşması imzalaması gerektiğini, yoksa ülkenin ikinci bir Irak olabileceğini yazıyor:

“ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan'daki askeri angajmanın, kendi görev süresinin dolacağı 2016 yılında noktalanmasını arzuluyor. Yeni Afganistan devlet başkanının Taliban'ı müzakere masasına oturtmak için elini çabuk tutması ve bazı tavizlerde bulunması gerekecek. Çünkü İslamcıları iktidardan uzaklaştırmak için ülkeye askeri müdahalede bulunan Batı idi. Yeni başkan, Taliban'ı hükümete ortak etmek ya da ülke topraklarını onlarla paylaşmak zorunda kalabilir.”