Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanan Mustafa Balbay, Mehmet Haberal CHP'den, emekli Korgeneral Engin Alan da MHP'den milletvekili seçildiler. Ergenekon davasında tutuksuz olarak yargılanan Sinan Aygün ile İlhan Cihaner de CHP listelerinden parlamentoya girme hakkı kazandılar.
Milletvekili seçilen Ergenekon sanıklarının durumu, soru ve yanıtlarla şöyle:
1- Anayasa'ya göre kimler milletvekili seçilebiliyor?
Anayasa'nın “Milletvekili seçilme yeterliliği” başlığını taşıyan 76. maddesi, milletvekili seçilemeyecekleri “ilkokul mezunu olmayanlar”, “askerliğini yapmayanlar”, “kamu hizmetinden yasaklılar”, “taksirli suçlar” (trafik kazası gibi) hariç toplam bir yıl ve daha fazla hapis cezasına hüküm giymiş olanlar”, “zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suç işleyenler”, “kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştıranlar”, “devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar” diye sıralıyor. Sayılan suçlarda “affa uğramış olma” da milletvekili seçilme yeterliliği sağlamıyor.
2- Tutuklu yargılanmaları Ergenekon sanıklarının milletvekili seçilmelerine engel bir durum oluşturuyor mu?
Hayır, çünkü hem Anayasa'da, hem de Milletvekili Seçimi Kanunu'nda kesin hüküm giymemiş olanlara ilişkin olarak engelleyici bir hüküm bulunmuyor. Nitekim Sebahat Tuncel, tutuklu olarak yargılanırken 22 Temmuz 2007 seçimlerinde milletvekili seçildi, tahliye edildikten sonra parlamentoya girdi. Ergenekon sanıklarının da cezaevindeyken milletvekili seçilmelerinin önünde bir engel bulunmuyor.
3- Ergenekon sanıkları milletvekili seçildikten sonra ilk adımda neler olabilir?
Milletvekili seçilmeleri, mevzuat bağlamında Ergenekon davasının seyrini değiştiremez. Seçildikten sonra da mahkemeler tutukluluklarının devamına karar verebilir. Bu durumda “milletvekili yemin töreni”ne katılamazlar, ancak yemini Meclis'e gelebildikleri zaman etmelerinin önünde bir engel yok. Diğer yandan yargı, milletvekili seçilmelerini de dikkate alarak, bir bölümü iki yılı aşkın süredir tutuklu olan bu isimleri tahliye ederek yargılamaya tutuksuz devam etme kararı verebilir. 27 Temmuz 2007 seçimlerinde milletvekili seçildiğinde tutuklu bulunan Sebahat Tuncel örneğinde olduğu gibi, Ergenekon ve KCK davalarında tutuklu yargılanırken seçilenler hakkında da, "kaçma ihtimalleri bulunmadığına" hükmedilerek tahliye kararı alınabilir.
4- Peki “tutuklu milletvekilliği” ne kadar sürebilir?
Dokunulmazlık kapsamı dışında bırakılan suçlamalar açısından milletvekili seçilmiş olmak tutukluluğu kendiliğinden sona erdiren bir olay değil. Tutukluluğun herkes için “makûl sürede” olması AİHM kararlarının da bir gereği. Ancak Türkiye'de tutukluluk süreleri Ergenekon davasında da olduğu gibi, yılları bulabiliyor. Tutukluyken milletvekili seçilecekler açısından Anayasa'daki tek sorun 84. maddede yer alıyor. Maddeye göre, “özürsüz ve izinsiz” olarak bir ay içinde beş birleşime katılmayan milletvekilinin TBMM üyeliği “Genel Kurul”un salt çoğunluğunun (276) kararıyla düşebiliyor. Eğer TBMM Genel Kurulu'na hakim olan çoğunluğun oylarıyla düşürülmezlerse bir ayda beş birleşime katılmayanlar açısından sorun çıkmıyor. Diğer yandan devamsızlığın tespitinde maddede “izin”in yanı sıra “özür” istisnası da konulduğu dikkate alındığında, tutukluluk da “özür” kapsamında değerlendirilebilir.
5- Milletvekili dokunulmazlığı ne demek?
Milletvekili, diğer bir deyişle yasama dokunulmazlığını Anayasa'nın 83. maddesi düzenliyor. Bu maddede dokunulmazlık iki aşamada ele alınıyor. Birincisi; “TBMM üyeleri, Meclis'te ileri sürdükleri düşüncelerden ve bunları Meclis dışında tekrarlamaktan dolayı sorumlu tutulamıyor” ki buna “kürsü dokunulmazlığı” da deniliyor.
Dokunulmazlıkta ikinci düzlemi, “seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin, Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaması, sorguya çekilememesi, tutuklanamaması ve yargılanamaması” oluşturuyor.
6- Milletvekili seçilen herkes dokunulmazlıktan yararlanıyor mu?
Hayır. 83. madde genel çerçeveyi yukarıdaki gibi çizdikten sonra “ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri ile seçimden önce soruşturulmasına başlanmış olmak kaydıyla Anayasa'nın 14. maddesindeki durumların” dokunulmazlık kapsamı dışında olduğunu hükme bağlıyor. Dokunulmazlık kapsamı dışında tutulan “Anayasa'nın 14. maddesindeki durumlar”ı ise kısaca devlet düzenine ve anayasaya karşı işlenmiş suçlar oluşturuyor. Örneğin Ergenekon davasında yargılananların önemli bir bölümüne yöneltilen iddialar, 14. madde kapsamında görülen “devlete, TBMM'ye, hükümete ve anayasal düzene karşı” suçlar kapsamına giriyor.
7- Yüz kızartıcı suçlardan dolayı yargılanırken milletvekili seçilenler dokunulmazlıktan yararlanabiliyor mu?
Evet! Anayasa, 76. maddede milletvekili seçilemeyecekleri sıralarken yüz kızartıcı suçlar ile devlete karşı suçlardan “hüküm giyenleri” eşit değerlendiriyor. Ancak 83. maddede, bu suçlamalarla yargılanırken milletvekili seçilenler arasında net bir ayrım yapıyor. 83. madde, Anayasa'nın 14. maddesinde sayılan devlete ve Anayasa'ya karşı suçlar kapsamında yargılananların dokunulmazlıktan yararlanamayacağını hükme bağlıyor. Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim, Ergenekon sanıklarının, milletvekili seçilirlerse dokunulmazlıktan yararlanamayacağı görüşünü dile getiriyor.
8- Dokunulmazlık uygulamasındaki bu ayrımın uygulamadaki sonucu ne?
Yüz kızartıcı suçlardan yargılanırken milletvekili seçilenler, dokunulmazlık zırhına kavuştukları için haklarındaki yargılama, milletvekilliği sona erene kadar duruyor. Ancak dokunulmazlık kapsamı dışında bırakılan suçlardan dolayı yargılananların davası, milletvekili seçilseler de devam ediyor.
9- Bu durum seçim sonuçları dikkate alındığında ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Ergenekon davasında yargılanırken seçilen Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları hakkındaki yargılama, dokunulmazlıktan yararlanamayacakları için milletvekili seçildikten sonra da devam edecek. Tutuklulukları devam etse de, etmese de yargılamanın sonuçlanacak olması çok önemli bir sonuç doğurabilir.
Anayasa'nın 76. maddesi “milletvekili seçilme”, 84. maddesi ise “milletvekilliğini sürdürme” koşullarını belirliyor. 84. madde; “istifa”, “milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görevi sürdürmede ısrar” ve “bir ay içinde toplam beş birleşime katılmama” hallerinde ancak “TBMM Genel Kurulu'nun kararıyla” milletvekilliğinin düşeceğini belirtiyor.
10- Milletvekilliğinin düşmesi sadece TBMM Genel Kurulu kararıyla mı oluyor?
Hayır. 84. maddede TBMM Genel Kurulu'nun kararına bağlanmayan “milletvekilliğinin düşmesi” hali de düzenleniyor ve bu hüküm milletvekili seçilen Ergenekon sanıklarının durumu açısından önem taşıyor. 84. maddenin 2. fıkrası, “Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur” hükmünü taşıyor. Bir başka deyişle, milletvekili olduğu halde kişinin yargılanmasının kesilmediği suçlarda “kesin hüküm” TBMM Genel Kurulu'na bildirildiği anda milletvekilliğinin düşeceği hükme bağlanıyor. TBMM İçtüzüğü hükümleri de dikkate alındığında, Anayasa'nın 84. maddesindeki “kesin hüküm”den, “milletvekili seçilmeyi engelleyecek bir suçtan, temyiz aşaması da sona ermiş bir kararla mahkûm olmayı” anlamak gerekiyor.
11- Milletvekili seçilen Ergenekon sanıklarının hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı verildiğinde TBMM üyeliklerinin düşebileceğine ilişkin başka bir mevzuat hükmü var mı?
Var. Örneğin, Anayasa'nın 84. maddesine paralel bir düzenleme içeren ve onu bir nebze açan TBMM İçtüzüğü, 136. maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğine seçilmeye engel bir suçtan dolayı kesin hüküm giyen veya kısıtlanan milletvekili hakkındaki kesinleşmiş mahkeme kararının Genel Kurulun bilgisine sunulmasıyla üyelik sıfatı sona erer” hükmünü taşıyor. Özetle, bu tür durumlarda kesinleşmiş yargı kararının TBMM'ye bildirilmesi milletvekilliğinin düşmesi için yeterli sayılıyor, ayrıca TBMM Genel Kurulu'nun kararı aranmıyor. Bir başka deyişle, Meclis'te görev yaptıkları sırada Ergenekon davasında yargılanan milletvekilleri hakkında mahkûmiyet kararı kesinleşirse, tutuklu kaldıkları süre yeterli görülerek tekrar cezaevine girmeleri gerekmese bile, bu kişiler TBMM üyeliklerini kaybedebilirler. Bu görüşe karşı dokunulmazlıkları düzenleyen 83. maddedeki “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez” hükmüne dikkat çekilebilir. Ancak bu durumda, söz konusu hükmün, “dokunulmazlık kapsamına giren milletvekilleri” için düzenlendiği görüşü de ileri sürülecektir. Diğer yandan, Ergenekon davasında yargılanan isimlerin olası mahkûmiyetleri dokunulmazlığı önleyen suçlara dayandırılmayabilir veya yöneltilen suçlamaların vasfı değişebilir ya da yargılama 1 yıldan az bir ceza ile sona erebilir.
12- Ergenekon sanıkları hakkındaki yargı kararı milletvekili oldukları sürece kesinleşmezse ne olur?
Türkiye'de, demokratik ölçütler ve sanık hakları açısından kabul edilemeyecek tutukluluk süreleri ve ona bağlı olarak yargılamaların yılları bulması nedeniyle bu da ciddi bir olasılık. Bu durumda “haklarında milletvekili seçilmeye” ve “milletvekilliğini sürdürmeye” engel bir kesin hüküm olmayacağı için Ergenekon sanıklarının milletvekilliği herhangi bir hukuki tartışma konusu yapılmayacaktır. Bir başka deyişle “yargılanıyor olmaları” milletvekilli seçilmelerine engel olmadığı gibi milletvekilliğini dönem sonuna kadar sürdürmelerine de engel olmayacaktır.
Erdoğan'ın balkon konuşması: 74 milyonun hükümeti olacağız
İşte TBMM'ye giren 550 milletvekili
Ak Parti 5. seçiminden de zaferle çıktı