Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk kentinde Rusya yanlısı göstericiler bağımsızlık ilan etti. Frankfurter Rundschau gazetesi gelişmelerle ilgili bir yoruma yer veriyor sayfalarında:
“Vladimir Putin, Ukrayna sınırında güç gösterisinde bulunmak, Rusya yanlısı güçler aracılığıyla ateşle oynamak istiyor olabilir. Ancak ekonomik ya da etnik çatışmaların gündemde olduğu bölgeleri sürekli Rusya'ya katmak, çıkarına olamaz. Gürcistan'ın Güney Osetya ve Abhazya gibi sadakatsiz bölgelerini beslemenin Moskova'ya maliyeti getirisinden daha fazladır. Kaldı ki egemenlik alanının kenarında ayrılıkçılara karşı yıpratıcı bir savaş sürdürmenin ne anlama geldiğini Moskova, Kuzey Kafkasya'da yeterince tecrübe etti. Ukrayna'nın doğusunda kendilerini Moskova'dan çok Kiev'e bağlı hisseden Ukraynalılar gibi etnik Rusların da yaşaması Kremlin'i derin derin düşündürüyor olmalı.”
Mannheimer Morgen gazetesinin Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin yorumu ise şu şekilde:
"Batı'da Rusya Devlet Başkanı'nın ganimet olarak Kırım ile yetineceğini hâlâ ümit edenler, durumun ciddiyetini kavramamış demektir. Putin Ukrayna'yı paramparça etmek istiyor, onu en azından artık bağımsız bir devletten söz edilemeyecek kadar zayıflatmak istiyor. Almanya'da Rusların Kırım üzerindeki tarihsel hak iddiaları hararetli bir biçimde tartışılırken önemli bir noktanın üzerinden atlanıyor: Putin ve birçok Rus için bir bütün olarak Ukrayna'nın varlık meşruiyeti bulunmuyor. Esas itibarıyla Moskova'nın alçakça yorumu bu şekilde, bağımsız Ukrayna ulusu diye bir şey yok ve konuşulan dil de Rusça'nın bir lehçesinden başka bir şey değil. Öyle olunca Ukrayna'nın kendi devleti üzerinde hak iddiası da düşmüş oluyor elbette."
Macaristan'da pazar günü yapılan genel seçimlerin galibi Viktor Orban oldu. Almanya'nın önde gelen ekonomi gazetelerinden Handelsblatt seçimin sonucunu şöyle yorumluyor:
“Avrupa'ya giden yolda birçok siyasi sorumlu sosyal adalet ve ekonomik kalkınma gibi hedefleri kendi Avrupa Birliği vatandaşlarının gözünün önünden kaçırıyor. Hâlbuki küresel dünyada Orban'ın sürdürmeye çalıştığı ulusal ekonomi politikaları stratejik bir çıkmazdır. Federal Alman hükümeti, Macaristan'ın tuttuğu yanlış yolu şimdiye kadar görmezden geldi. Almanya uzun süre Akdeniz'deki sorunlu çocuklarla ilgilendi ve Avrupa'nın doğusunda siyasi açıdan saatli bir bombanın işlemekte olduğunu unuttu.”
Kölner Stadt-Anzeiger Macaristan'da vatandaşların yaptığı tercihe Berlin ve Brüksel'in saygı duyması gerektiğini vurguluyor yorumunda:
“Orban'ın zaferi ezici oldu, çünkü partisi demokratik usulden uzak, kendisine uyacak tarzda bir seçim yasası şekillendirdi ve medyayı maniple etti. Ama bunların yanı sıra Macarlar da sağ milliyetçi bir hükümet istediklerini fazla fazla ortaya koydu. Bunun kabullenilmesi gerek, Brüksel ve Berlin'de de. Alman hükümet sözcüsünün vakit kaybetmeden Orban'ı elde ettiği çoğunluğu ‘dengeli, alçakgönüllü ve duyarlı' bir biçimde kullanma konusunda uyarması zaten tuhaf. İç işlerine karışmaktan başka anlam taşımayan bu tarz açıklamalarla Macar vatandaşları sadece Brüksel'dekilere değil Almanya'ya karşı da öfkelendirilmiş olur.”