Frankfurter Rundschau gazetesi Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah El Sisi’nin Almanya ziyaretini konu alan yorumunda ülkesini meclissiz yöneten Mısır liderine kırmızı halı serilmesinin Almanya’nın ekonomik çıkarlarıyla ilgili olduğunu yazıyor:
“Mısır’ın devlet başkanını Berlin’de gösterişli törenle karşılamaya gerek var mıydı? Ahlaki yönden bu sorunun cevabı sadece ‘tabii ki hayır’ olabilir. Başbakan Angela Merkel ise siyasi realiteleri dikkate alarak farklı bir tutum takınıyor. Hukuk devleti anlayışında farkların olabileceğini söyledikten sonra ortak çıkarlara vurgu yapıyor. Siyasi çıkarlarla iç içe geçmiş ihracat potansiyeli ‘reel’ politika mantığından ayrı düşünülemez. Sosyal Demokrat Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, Mısır’a sadece mal satmak değil ama aynı zamanda demokrasi yolunda bu ülkeye yardımcı da olmak istedikleri şeklindeki sözlerinin somut olarak ne anlama geldiğini keşke anlayabilsek. Siemens şirketinin tarihinin Mısır’daki en büyük ihalesini alması karşılığında Almanya Kahire yönetimine acaba neyi şart koştu?”
Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesi, yolsuzluğun sembolü haline gelen dünya futbol federasyonları birliği FIFA’daki kirli işlerinin ABD tarafından ortaya çıkarılmasının Avrupa’yı utandırması gerektiği görüşünde:
“Amerika’nın İsviçre çıkarması tarihin tekerrür etmesine benziyorsa, bu Avrupalıların yüzünü kızartmalıdır. Avrupa kıtasının ABD tarafından kurtarılmasından 70 yıl sonra bu kez de Avrupa’nın merkezindeki otokratik ve mafya benzeri yapılanmanın marifetleri Amerikalılar tarafından ortaya çıkarıldı. Hem de birkaç yıl zarfında ikinci kez ve yine İsviçre’de. Amerikan yargısı İsviçre bankacılığının sır duvarlarını yıktıktan sonra şimdi de FIFA’nın yolsuzluk ağını kalbinden vurdu. Almanya Başbakanı ve İçişleri Bakanı’nın FIFA hakkındaki soruşturmada kazanılan başarıdan memnun olduklarını söylemeleri her ikisinin de aczini gösterir. Ama onlar parmaklarını bile kıpırdatmadılar. Acaba neden?”
Almanya’nın Heide kentinde yayımlanan Dithmarscher Landeszeitung hafta sonunda Almanya’da yapılacak olan Yediler Grubu zirvesine şu satırları ayırmış:
“Siyasetin halktan ne kadar uzaklaştığını görmek için şu günlerde Bavyera eyaletine bakmak yeter. Yüz yüze yapılan samimi görüşmelerin yerini hiçbir şeyin alamayacağı inkar edilemez. Ancak zirveye katılanların güvenliğini sağlamak için yüzlerce milyon euro harcanması böyle buluşmaları tartışmalı hale getiriyor. Zirvenin maliyeti yararını katbekat aşıyorsa buna duyarsızlık denir.”
Doğu Almanya’nın Halle kentinde yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung’un Yediler zirvesini konu alan yorumu ise şöyle:
“Yediler Grubu’nun dünyamıza yön verdiği dönem çoktan kapandı. 1990’lı yıllara kadar ABD Başkanı küçük ortakları Avrupa, Kanada ve Japonya’nın yardımıyla dünya ekonomisinin kurallarını dikte ediyordu. Almanya’daki zirvenin gündemindeyse, sentetik atıklar, antibiyotikler ve küçük üreticinin sigorta ettirilmesi var. Kuşkusuz, hepsi önemli konular. Ama seleflerinden böyle konulara el atmaları beklenemezdi. Yediler Grubu büyük konularda karşısına rakip çıktığı için kendine yeni bir ajanda aramaya başladı. Küreselleşmenin dünyamızı daha da renklendirdiğini kabul etmeliyiz. Yediler Grubu da dünyamızdaki çeşitli kulüplerden sadece biri oldu çıktı.”