Uzmanlar uyarıyor: Van Gölü büyük tehlike altında, 200 metrenin üzerinde yatay çekilme var
Van Gölü'nde, küresel iklim değişikliği ve hava şartlarına bağlı olarak son yıllarda önemli oranda su kaybının yaşanması yöre halkını endişelendiriyor. Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak göldeki su seviyesinde geçmişteki gibi yükselmelerin yaşanmayacağını, tam aksine önümüzdeki 50-100 yılda gölün alanının giderek küçüleceğini söyledi.
Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak göldeki su seviyesinde geçmişteki gibi yükselmelerin yaşanmayacağını söyledi. Göllerin su seviyesinin mevsim şartlarına bağlı farklılık göstermesinin normal olduğunu belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, geçmişe kıyasla bu seviye oranlarında ciddi değişikliklerin olduğuna işaret etti.
Küresel iklim değişikliğinin bütün dünyanın temel sorunu olduğunu anlatan Alaeddinoğlu, şunları söyledi:
"Küresel ısınmaya bağlı dünyanın daha fazla ısınmasıyla birlikte yaşanan şey, artık buharlaşma. Yani geçmişteki buharlaşma yüzde 20, 30 yer yer 40'a varan bir artış kaydetti. Düşen yağış aynı, ancak buharlaşma daha fazla olduğu için düşen yağış buharlaşarak atmosfere tekrar geri dönüyor. Havzada kalmıyor. Göllerdeki seviye farkları da buna bağlı olarak, bugün bir metreye, hatta zaman bir metreyi aşan yıllık periyotlara işaret ediyor."
Dikeydeki bir metrelik periyotların, yatayda çok daha fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alaeddinoğlu, Edremit ilçesine bağlı Enginsu Mahallesi sınırlarında bulunan Van Gölü'nde de böyle bir durumun söz konusu olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Bu mahallede akarsu var. Bu akarsu şüphesiz göle malzeme taşıyor. Gölün kara ile birleştiği yer de bir sığlık yaratıyor. Bu sığlık bir metrelik periyotların çok daha bariz görünmesine neden oluyor. Burada yatayda 200 metreyi bulan bir çekilme var. Hatta ekim ayında şu an gördüğümüzden daha da ileriye gölde çekilme yaşanacak. Bu olağan bir şey mi? Hayır değil. Küresel iklimin yarattığı, küresel ısınmanın yarattığı bir sonuç. Bu sonuç şüphesiz bir çok olumsuzluğa neden oluyor. Her şeyden önce göl sularının yok olması ve karaya dönüşmesine neden oluyor. Bu da Van Gölü'nün alanın küçülmesine neden oluyor" dedi.
Tehlike altında olan Van Gölü'nün taşıma su ile döndürülemiyeceğini de söyleyen Alaeddinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada yağan yağış suları sadece burayı besliyor. Bu alandaki buharbaşma, gerçek bir buharlaşma. Van Gölü şu an tehlike altında. Uzun vadede Van Gölü, çok ciddi bir tehdit altında. Belki bunu 20 yıl ciddi bir tehdit olarak görmeyeceksiniz. Ama uzun yıllar, burası maalesef sürekli seviye kaybedecek. Geçmişte sonbaharda yağışlar ekimde başlıyordu, kış aylarına kadar yoğunlaşıyordu. Ama şu an öyle değil. Sohbaharda düşen yağışlar artık kış ve ilkbahara kalmış. Kar şeklinde düşen yağışlar da büyük şekilde sağanak yağmur şeklinde oluyor. Bu aslında Van Gölü için değil, havzadaki bütün yerleşik alanlar için bir tehdit oluşturuyor.Çünkü buharlaşma sadece Van Gölü'ndeki su seviyesinin yok olmasına veya bu alana kaybetmek gibi ilişkili bir şey değil. Bu havzada yaşayan insanların içme ve kullanma suyunu da tehdit ediyor. Hızlı buharmaşmadan kaynaklı o akarsuların hızlıca göle dökülmesi, aslında çiftnin su ihtiyacını da Van Gölü'ne aktarıyor."