Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü tarafından ‘Alemin Mazisinden, Ademin Mazisine- Geçmişin İzinde’ adlı sergi açıldı. Sergide, fillerin atası olarak bilinen 28 bin yıllık mamutlara ait fosil kalıntıları ilgi gördü.
Namık
Coğrafya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emre Özşahin, elde edilen bulgular neticesinde fillerin atası olarak bilinen mamutların bu bölgede yaşadığı ve yine bu bölge üzerinde göç halinde olduğunun tespit edildiğini söyledi. Doç. Dr. Özşahin, serginin en gözde parçasının mamut parçaları olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Mamut fosillerine ait örneklerimiz burada. Edirne Müze Müdürlüğü ile yaptığımız protokol neticesinde aldığımız ve sergimize kazandırdığımız parçalar. Burada canlandırılmış mamut resmini görüyorsunuz. Mamut iskeletine ait kemikler, yaklaşık 23 ile 28 bin yıllık bir süreç zarfında bu hayvanın burada yaşadığı tespit edilmiş. Elde edilen jeomorfolojik kanıtlar bunu gösteriyor. Yine aynı hayvanın bulunduğu sahada omurgalılara ait yırtıcıları ait parçalar elde ettik. Meriç Nehri’nde şu anda olmayan ama önceki dönemlerde olan fosil kalıntılarından elde ettiğimiz bilgilerde, alabalığa ait fosil örneklerini de ihtiva ettiğini görüyoruz. Bu bulgular bölgenin coğrafi geçmişinin aydınlatılması bakımından önem arz ediyor. Çünkü, fillerin atası dediğimiz mamutların bu bölgede yaşadığı ve bu güzergahı kullanarak Avrupa'ya veya daha Güneye indiği yönünde, insanlarda olduğu gibi burasının hayvanlar için de göç yolları üzerinde bulunduğunu rahat bir şekilde söyleyebilirim. Bulgular bize bunu veriyor.
Ben serginin doğal kaynaklarımızın korunması ve kullanılması adına önemli olduğunu düşünüyorum. Mamut fosilleri ilk kez burada sergileniyor. Bu fosiller daha önce Edirne Müzesi’nde çok kısmi de olsa sergilenmiş ama oradaki müze arkeoloji müzesi olduğundan dolayı, bunların sergilenmesine uygun değil. Alan farklı olduğundan dolayı çok anlaşılamamış. Biz, coğrafyacılar olarak bu işle ilgilendiğimizden dolayı bunları aldık, kendi arasında tasnif ettik kemikleri. Omurgaları özelliklerine göre ayırt ettik, sınıflandırdık. Ondan sonra da sergiye hazır hale getirdik izleyicilere sunduk.”