Shirley Jackson'dan yazanlara 10 tavsiye

Shirley Jackson'dan yazanlara 10 tavsiye

10 Ağustos 2019 19:03

Biz Hep Şatoda Yaşadık ve Tepedeki Ev isimli kitapları Siren Yayınları tarafından yayımlanan Shirley Jackson’ın yazarlara 10 tavsiyesi Literary Hub tarafından derlendi.

Tepedeki Ev isimli kitabı, Hill House Haunting adıyla bir Netflix uyarlaması olarak izleyici karşısına çıkan yazarın, aynı zamanda Stephen King ve Neil Gaiman gibi çağdaş yazarları etkilediği biliniyor.

Jackson’ın 54’üncü ölüm yıl dönümü için derlenen yazıda yer alan maddeler şöyle:

Hayatındaki her şeyi, en gereksiz gelen şeyleri bile çalışmanda kullan

Yazar olmanın en güzel yanlarından biri hiçbir şeyin boşa gitmemesidir. Ciddi bir yazar, küçük düşünce, olay ve konuşma gibi günlük hayatta rastlanabilecek parçalarla; kişisel özellikleri ve deneyimleri bir gün kullanabilmek için depolar. İnanıyorum ki bir hikâye, durumların ve bazı görüntülerin bir araya gelmesinden meydana gelir. – Memory and Delusion / Let Me Tell You

İstediğin kadar tuhaf ol ve yazmaya devam et

Yazar olmanın en iyi yanlarından biri kendini tuhaflıklarla şımartma imkânına sahip olmandır ve kimse bunu değiştiremez. Bunu tüketene kadar kullanma hakkın vardır. Yapman gereken tek şey -ve buna dikkat etmelisin- yazmaya devam etmektir. Düzenli bir şekilde yazmayı sürdürdüğün sürece kimse seni gerçek anlamda incitemez. – Memory and Delusion / Let Me Tell You

Elindeki bütün imkânları okurun ilgisini yazdıklarında tutmak için kullan

Bir yazar için tartışmasız olarak en büyük korku okurdur. Doğrusu, yazarın en acımasız düşmanı okurudur. Her şey bir yana okuyucu elinde bütün imkânları barındırır. Yapması gereken tek şey gözlerini kapatmaktır ve herhangi bir yazı bunu yaptığında anlamsız hale gelebilir. Bir yazarın görevi elbette okura uzanmak ve onu kavramaktır. Örneğin, bir erkek okur aşk hikâyelerine katlanamıyorsa, yazarın görevi okuruna yazdığı aşk hikâyesini okutmak ve onu sevdirmektir. Ne daha fazlası ne de daha azı. Yazar işe yarayabilecek herhangi bir yolu kullanarak, okuyucunun ilgisini sabit tutmak ve hapsetmekle yükümlüdür. – Garlic in Fiction / Let Me Tell You

Basit olanı sürdür

Tüm birikimini tutumlu bir şekilde kullan. Karakterlerinin hareketlerinin bir sebebi yoksa seslerini yükseltmek, tepki vermek, eylemde bulunmak zorunda değiller. Yazarken bu konuda endişelenme. Herhangi bir şey söyleyebilirsin ama basit olandan uzaklaştığın her seferde okuyucun kullandığın karışık kelimelerine dikkat edecek. Bu onun kitaba geri dönmemesine sebep olabilir. –Notes For a Young Writer / Come Along With Me

Metaforlarını dikkat kullan –kendi oluşturduğun metaforlar hariç

Her yazar o ya da bu şekilde metafor kullanır ve bazı üzücü işaretler gösterir ki bazı yazarlar umutsuz bir şekilde kullanılması zor bazı metaforları kullanmayı tercih ederler. Fakat kimi zaman bu metaforlar kontrolden çıkar ve hikâyenin dışına taşarlar. Karakterlerin canını okur ve cümlelerin her tarafa saçılmasına neden olurlar. Örneğin, büyük metaforlar insanlara yazmak için daha fazla zaman ve alan yaratırlar. Sıfat kullanmak iyi etki eder, kısa bir öykü sıfat olmadan olmaz. İlgi çekici bir sıfat, okurun dikkatini üzerine çeker. Aynı şey tabii ki zarflar için de geçerlidir. Eğer bir zarf uyduruyorsan bu da yazı dilin için kullanışlı olacaktır. – Garlic in Fiction / Let Me Tell You

İnsanların nasıl konuştuğunu ve düşündüğünü bilmiyorsan karakterlerine diyalog yazamazsın

İnsanların konuşmalarını her zaman dinle. Konuşmalardaki düşünce akışlarını dinle. Diyelim ki bir akşam bir adam eve gelmiş ve karısına demiş ki: “Bugün başıma ne geldiğini tahmin bile edemezsin. Bu gece otobüse bindiğimde birinin yanına oturdum ve bilet kesen şoförün kafasının üzerinde bir penguen vardı, inanabiliyor musun? ‘Bilet, lütfen’ dediğinde ise penguenin konuşabildiğini fark ettim.” Karısının cevabı “Yanına oturduğun kişinin görünüşü nasıldı?” olmuş. Günlük hayata ne kadar uygun bu konuşma? – Notes For a Young Writer / Come Along With Me

Hayatta herkesin başına gelebilecek ortak deneyimleri hesaba kat

Hayatta hepimizin ortak deneyimlediği durumlar vardır ve bu deneyimlerle ilgili kullanılacak bir iki kelime çağrıştırma etkisiyle hikâyeyi zenginleştirmek için yeterlidir. Örneğin, gelir vergisi bu bağlamda ele alınabilir. –Garlic in Fiction / Let Me Tell You

Okurlarınızın kafasını gereksiz yere karıştırmayın

Okurlarının kafasını lüzumsuz yere karıştırma, kafası karışmış bir okur yazdıklarınıza negatif bakacak bir okurdur. Okurundan bir karakterin bir şeyi neden yaptığını ya da konunun bir yere nereden geldiğini tahmin etmesini beklemeyin. İstediğiniz şey okurun bir an durup merak etmesi olabilir, eğer böyleyse, daha sonra her şeyin yoluna gireceğine onları ikna etmelisiniz. Notes For a Young Writer / Come Along With Me

Her zaman yaz

Yazmaya masanın başına oturup kalemi ellerine aldıklarında başlayıp kalemi yerine geri bıraktıklarında yazmanın bittiğini düşünen insanlar için hiçbir zaman sabrım olmadı. Bir yazar her zaman yazma halindedir. Bir yazar gördüğü her şeyi kelimelerin sis perdesinin arkasından görür ve gördüğü her şeyi küçük açıklamalarla tanımlar. Her zaman farkındadır. Nasıl bir ressam sabah kahvesini içmek için oturduğunda sabah kahvesinin rengini fark etmeden içemiyorsa, inanıyorum ki bir yazar da yazabileceği tuhaf ve ilginç bir şey gördüğünde onu betimlemeden fark edemez. – Memory and Delusion / Let Me Tell You

Bütün bunların ötesinde her zaman ilginç ol

Tecrübesiz ve yeni başlayan yazarlar için en önemli gizli tehlike, hikâyelerinin sıklıkla ilgi çekici olmamasıdır. Yazıyor olduğunuz hikâyede hapsolmak son derece kolaydır ve sizin hikâyeyi ilginç buluyor olmanız bir okuyucunun da ilgileneceğini zannetmenize sebep olabilir. Yazar kendisine der ki bu benim için gerçekten çok önemli, dolayısıyla okuyucu da önemli bulacak. Fakat okur, okurken uykulu gözlerinin okumaya devam etmesini sağlamaya çalışırken yazarın hikâyede hapsolduğunu düşünerek yazılanları komik bulabilir. – Garlic in Fiction / Let Me Tell You