Reklamlarda gördüğümüz parlak renklere sahip meyveleri elde etmek için deodorant sprey kullanılıyor.
Krepler üstüne dökülen şurubu emdikleri için bunun yerine motor yağı kullanılıyor ya da şurubu dökmeden önce üstlerine suya dayanıklı bir sprey sıkılarak kreplerin şurubu emmesi engelleniyor
Burger köftelerindeki ızgara efektini yakalamak için ayakkabı boyası kullanılıyor. Fotoğraf çekimi esnasında neredeyse çiğ olan köfte daha çekici görünmesi için sadece birkaç saniye pişiriliyor.
Görselliğini çok çabuk kaybeden deniz ürünlerini taze göstermek için gliserin kullanılıyor.
Fotoğrafçılar çok çabuk kuruyan noodle’lara glukoz şurubu karıştırıyor.
Kek, burger, sandviç gibi yiyecekler dokularını kaybetmesin diye katmanları arasına karton yerleştirilerek sabitleniyor.
Süt, bira, kahve gibi içeceklerde köpük efekti yaratmak için fotoğrafçılar bulaşık deterjanı kullanıyor.
Dondurmalar çabuk eridiği için çekim yapmak zor olduğundan, fotoğrafçılar gıda boyasıyla renklendirilmiş patates püresi kullanıyor.
Kremşanti hemen sıvılaşıp kıvamını kaybettiği için onun yerine tıraş köpüğü kullanılıyor.
Mısır gevreği sütün içinde kolayca eriyor ve dibe çöküyor. Bunu önlemek isteyen fotoğrafçılar süt yerine beyaz tutkal kullanarak mısır gevreği tanelerini sabit tutuyor.
Gazlı içeceklerdeki baloncuklar kısa sürede kaybolduğundan içlerine ‘antiasit’ atılıyor. Gazlı içeceğe atılan antiasitler nötralleşme tepkimesine neden olarak uzun süre devam eden gaz oluşumu sağlıyor.
Sosların daha kıvamlı görünmesi için içlerine eritilmiş bal mumu ekleniyor.
Yiyeceklerin üstündeki duman efektini yakalamak için izlenilen birkaç yöntem var; yiyeceğin etrafında bir buhar makinesi gezdirmek ya da bir parça pamuğu mikrodalgada ısıtıp yiyeceğin üstüne yerleştirmek.