22 Ocak 2019

Niyazi Kızılyürek AP yolunda

Niyazi Kızılyürek’in seçilmesi, öncelikle Kıbrıs’ın iki resmi dilinden biri olan ‘Türkçe’nin, fiziki olarak Avrupa Parlamentosu’na girmesi anlamına geliyor

Sanıyorum 1995’ yılıydı.

Yazdığı kitaplar, verdiği demeçler ve gazetelerde yayımlanan söyleşileriyle hem KKTC’de hem de Kıbrıs Rum Kesimi’nde aşırı sağcıların büyük oranda tepkisine uğrayan, hatta Rum Kesimi’nde ‘ölüm tehdidi’ alan bir Kıbrıslı Türk’ten söz ettiler. Kıbrıslı Türk milliyetçiler onu “Rumcu”, Kıbrıslı Rum milliyetçiler de “Türk ajanı” olmakla suçluyorlardı.

‘Federal Kıbrıs’, ‘Birleşik Kıbrıs’ söylemleri, etnik milliyetçiliğe karşı mücadele etmesi, her iki tarafta da aşırı uçları rahatsız ediyordu. Üstelik o dönemlerde sınır bölgelerinde gerginlikler yaşanıyor, ada aşırı uçların gösterilerine sahne oluyordu.

Hürriyet adına röportajlar yapmak üzere Kıbrıs Rum Kesimi’ne gitmiştim. Kıbrıs Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan bu Kıbrıslı Türk’le görüşmek istedim.

Buluştuk.

Benim 1985’de alıp okuduğum ve ‘Paşalar ve Papazlar’ adlı kitabın yazarı Niyazi Kızılyürek’le o gün tanıştık. Gerçi o yıldan sonra daha birçok kitap yazmıştı ve o gün bazılarını bana hediye edecekti.

Benim için de önemliydi. Çünkü Kıbrıs konusuna hâkim birisiyle konuşma fırsatını bulmuştum.

Niyazi Kızılyürek

35 yılı aşkın meslek hayatımda Kıbrıs konusu, yaptığım haberler içerisinde ciddi yer tutuyordu. Kıbrıs konusunu öğrenmek, anlamak ve süreci takip etmek için yoğun zaman harcıyordum. Bu nedenle Kızılyürek’in görüşlerini bilmek ve analizlerini dinlemek istedim.

O günden sonra da gerek Kıbrıs’ta, gerek Türkiye’de, gerekse Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde sıkça bir araya geldik. En yakın arkadaşlarımdan biri oldu. Ve şimdi artık Kızılyürek, Avrupa Parlamentosu milletvekili adaylarından biri.

Onu bir de benden dinleyin.

Abdi İpekçi Ödüllü

Hemen söyleyeyim… Türkiye-Yunanistan, ya da KKTC ve Kıbrıs Rum Kesimi ikili ilişkiler konusunda en bilgili kişilerden biridir. Türkçe ve Rumcasının üst seviyede olması, iki taraf siyasetçilerine, bakanlarına, hatta Cumhurbaşkanlarına zaman zaman ‘danışmanlık’ yapması bunun en önemli göstergesidir. Yazdığı kitapların sayısını kendi bile neredeyse bilememektedir. ‘Barış’ yönünde çabaları nedeniyle Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü aldı. Almanya’da eğitim yapması, Fransa’da sürdürmesi, İngiltere’de aynı şekilde eğitimine devam etmesi, üç batı diline de son derece hâkim olmasını sağladı. BM, AB ya da herhangi bir uluslararası kurum temsilcisi, Kıbrıs konusunda görüş almak istediğinde ilk akla gelen isim Niyazi Kızılyürek oldu.  

Batı dilleri ile kendi vatanının resmi dillerine son derece hâkim, yazdığı kitaplarla da konuya olan uzmanlığını ispat etmiş olan Niyazi Kızılyürek, eğer herhangi bir sürpriz olmazsa 26 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde AP milletvekili olacak.

Niyazi Kızılyürek

Türkçe AP’ye resmi olarak girecek

Niyazi Kızılyürek’in seçilmesi, öncelikle Kıbrıs’ın iki resmi dilinden biri olan ‘Türkçe’nin, fiziki olarak Avrupa Parlamentosu’na girmesi anlamına geliyor. Avrupa Parlamentosu, Nisan 2016’da bu konuda yapılan önergeyi 133’e karşı 375 oyla kabul ederek, Türkçeyi Avrupa Parlamentosu’nun 25’inci resmi dili olarak kabul etti.

Ancak resmi dili Türkçe olan hiçbir milletvekili, AP sıralarında görev yapmadı. Niyazi Kızılyürek’in seçilmesi, Türkçe’nin ete kemiğe bürünerek AP sıralarına girmesi anlamına geliyor. Avrupa Parlamentosu, Kızılyürek eğer Türkçe konuşursa, çeviri yapmak, bütün kayıtları Türkçe dilinde tutmak ve vatandaşların başvuru ya da sorularını Türkçe yanıtlamak zorunda olacak.  

Niyazi Kızılyürek, Avrupalıların mantalitesini çok iyi bilen, onlara hem dil hem de ruhen hitap edebilecek beceriye sahip. Avrupalıların onu ‘referans’ olarak alacaklarını, sıkça görüşlerine başvuracaklarını düşünüyorum.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinin, hem bölgede, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da büyük fayda getireceğini düşünen ve bunun için mücadele eden biri. Avrupa Parlamentosu’ndaki görevinde de bunun için çaba harcayacak.

En önemlisi, Kıbrıslı Türkleri Avrupa’da daha ‘görünür’ ve sözü olan toplum kılmak için gayret edecek.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Altılı masa ve sarsıntılar

Altılı Masa'nın şunu unutmaması gerekiyor: Bu halk masadan kalkan, zayıf karnından vurulan, masaya tekme atan, iktidarın oyununa gelen, sarsıntılara karşı dayanamayıp sallanan ya da yıkılanı hiç ama hiç unutmayacak

Avrupa-Türkiye karşılaştırması ve terazinin kefesi

Bu ülkede yaşayan gençlerin yüzde 80’inin Avrupa’da yaşamak istemesinin nedeni, Türkiye’de yaşanan bolluğu bırakıp, orada kıtlık içerisinde bir dünya kurmak mı? Sorun bakalım bu insanlara, ‘Terazinin kefesi hangi yönde ağır basıyor?’…

İsrail ile normalleşme süreci

Orta Doğu'da şekillenmekte olan yeni dengeler Türkiye'nin normalleşme çabalarına çok uygun bir zemin sunuyor