17 Ocak 2019

8 maddede Brexit krizi

Olması muhtemel en güçlü senaryo, işsizlik oranının ve enflasyonun artmasına, uluslararası sermayenin Londra’dan kaçmasına neden olabilir

Bilindiği gibi İngiltere halkı 23 Haziran 2016’da yapılan referandumla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı aldı. Bunun üzerine Başbakan Theresa May, AB ile bir masaya oturup 29 Mart 2019 günü gerçekleşecek olan ayrılık konusunda ‘bir anlaşma’ yaptı.

İngiltere ile AB'nin ticaret, güvenlik ve dış politika konularında yakın işbirliğini öngören 26 sayfalık anlaşma metninde, insanların, sermayenin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını içeren dört özgürlüğün bölünmez bir bütün olduğu, teknolojik imkânların, Kuzey İrlanda'da fiziki sınırın oluşmasını engellemeyi amaçlayan garantilerin devreye sokulmasına ihtiyaç duyulmayacak şekilde kullanılması, AB hukukunun yorumu konusunda Avrupa Adalet Divanı'nın rolünün sürmesi gibi unsurlar bulunuyordu.

Ancak bu anlaşma, 15 Ocak’ta Avam Kamarası’nda 202’ye karşı 432 gibi bir oyla reddedildi. Şimdi başlar eller arasına alındı ve kara kara ne yapılacağı düşünülüyor.

İşte size 8 maddede ne olup olamayacağına yönelik küçük bir analiz…

1)Avrupa Parlamentosu’nda mayıs ayı sonunda seçim yapılacak. Mart ayı sonuna kadar Birleşik Krallığın AB’den ayrılmış olması gerekiyor. Olası ihtimallerden birisi, AB ile yeniden müzakere edilmesi ve yeni bir ayrılık planı hazırlanması.  Ancak iki yıl sürmüş olan müzakere sürecinin kısa sürede tamamlanması hemen hemen imkânsız görünüyor. Zaten AB, yeni bir anlaşma metni üzerinde müzakere edilmeyeceğini açıkladı.

2) O halde bir başka ihtimal, konunun tekrar halka götürülmesi ve yeni bir referanduma başvurulması. Bunu bazı siyasi partiler istiyor. Bu partilerin umudu, halkın bu kez AB’de üye olarak kalınması yönünde oy kullanması. Bu durumda hiçbir şey olmamış gibi İngiltere AB yoluna devam edecek.

3) Ancak halkın bu referandumda yine AB’den ayrılma yönünde oy kullanması muhtemel. Bu durumda neler olabilir? Hükümetin eli güçlenir muhalefetin tavrı yumuşar.  Hükümet AB’ye karşı bir anlaşma üzerine zemin bulabilir.

4) Bir başka senaryo da, hükümetin ‘erken seçim’ kararı alması. Yani 2022’de yapılacak olan seçimleri daha erken bir tarihe alarak, Brexit anlaşmasının ülkede ve toplumda yarattığı olumlu ya da olumsuz havayı bir şekilde halka sorarak nefes alınması. Bu durumda. muhalefetin seçimde güçlenerek çıkması Brexit Anlaşması’nın kabul edilmesini kolaylaştırabilir. Ancak böyle bir seçim kararından yararlanacak olan İşçi Partisi. Daha güçlü gelebilir. Jeremy Corbyn’nin liderliğindeki İşçi Partisi güçlenirse, Brexit kararının iptal edilmesi gündeme gelebilir.

5) Akla gelen bir başka senaryo ise Brexit kararının tamamen hükümet tarafından iptali yoluna gitmek. Tabi hükümetin bunun için Meclis’e yeni bir tasarı sunması gerekiyor. Ancak referandumda AB’den ayrılma yönünde oy kullanan halkın da tepkisini göze almak zorunda. Halkın ilk genel seçimlerde hükümeti cezalandıracağını öngörmek zor değil. Hükümet burada, Avrupa Adalet Divanı’nın İngiltere’nin ‘Brexit’ kararını tek taraflı olarak iptal edebileceğine yönelik kararını öne sürüp, halkı ikna yoluna gidebileceği de konuşulan argümanlar arasında.

6) Bir başka, belki de en ‘muhtemel’ ama bence İngiltere açısından en kötü senaryo ise, ülkenin AB’den hiçbir anlaşma olmadan ayrılması. Bu durumda Birleşik Krallık, 29 Mart 2019 tarihinden itibaren AB ile bağını tamamen koparacak, üyelikten ayrılacak. Taraflar arasında herhangi bir ticaret anlaşması olmadığından, yeni bir ticaret anlaşması yapılana kadar, Dünya Ticaret Örgütü’nün kuralları çerçevesinde ikili ticari ilişkiler sürecek. Uzmanlar İngiltere’nin bu durumda ciddi bir mali kaybı olacağı görüşünü taşıyor.

7) Olması muhtemel en güçlü senaryo, işsizlik oranının ve enflasyonun artmasına, uluslararası sermayenin Londra’dan kaçmasına neden olabilir. Hükümet bu senaryoyu ‘güçlü’ gördüğü için şimdiden iki milyar sterlini bir kenara koydu. Ancak bunun için meclisin onayını almak zorunda.

8)Bir de bu senaryonun getireceği siyasi sorunların başını, İrlanda konusu oluşturuyor. Kuzey İrlanda’da bağımsızlıktan yana olanlarla, Britanya yanlılarının üzerinde yaptığı anlaşma, AB sınırlarının tamamen kalkmasına dayanıyor.  Anlaşmasız bir ayrılık, şimdilik üzeri örtülmüş bir sorunu yeniden canlandırabilir.

Birileri de hiç ortada dişe dokunur bir sorun yokken, AB’den çıkış için referanduma gidilmesi ve ‘Brexit’ gibi bir konunun dünya gündemine taşınmasını, ‘Keşke olmasaydı’ diye dillendiriyor.  

Ancak keşkelerle yaşanmıyor ve artık ortada bir ‘Brexit’ krizi var. İngiltere gibi önemli bir ülke bunun altından kalkmak zorunda…

Senaryolar ise belli…

Bakalım nasıl kalkacak?

Yazarın Diğer Yazıları

Altılı masa ve sarsıntılar

Altılı Masa'nın şunu unutmaması gerekiyor: Bu halk masadan kalkan, zayıf karnından vurulan, masaya tekme atan, iktidarın oyununa gelen, sarsıntılara karşı dayanamayıp sallanan ya da yıkılanı hiç ama hiç unutmayacak

Avrupa-Türkiye karşılaştırması ve terazinin kefesi

Bu ülkede yaşayan gençlerin yüzde 80’inin Avrupa’da yaşamak istemesinin nedeni, Türkiye’de yaşanan bolluğu bırakıp, orada kıtlık içerisinde bir dünya kurmak mı? Sorun bakalım bu insanlara, ‘Terazinin kefesi hangi yönde ağır basıyor?’…

İsrail ile normalleşme süreci

Orta Doğu'da şekillenmekte olan yeni dengeler Türkiye'nin normalleşme çabalarına çok uygun bir zemin sunuyor