10 Kasım 2011

Van Depremi Hakkında Birkaç Soru

Edremit odaklı 5.6 lık depremin Erciş'te meydana gelen 7.2 lik depremle ilişkisi yok. Bu anlamda başka bir...



Bu deprem bir artçı mıydı?
Edremit  odaklı 5.6'lık depremin Erciş'te meydana gelen 7.2'lik depremle ilişkisi yok. Bu anlamda başka bir deprem. Yani artçı değil. Zaten kendi artçıları da olmaya başladı. Ancak bu deprem 7.2'lik depremin bölgede yarattığı sıkışma sonucunda ortaya oluştu. Yani birçok faydan oluşan bu fay zonunun ayrı bir kolu hareket etti. Bir anlamda Erciş depreminin bu depremi tetiklediğini söyleyebiliriz. Bölgede bu büyüklükte depremlerin beklenmesi normal. Normal olmayan ise  binaların kâğıt gibi yıkılması.

Merkez üssü Edremit olmasına rağmen burada neden yıkım olmadı?

Van ilinin büyük bir çoğunluğu alüvyon üzerinde kurulu. Yani zemini kötü. Binaların da büyük bir çoğunluğu deprem yönetmeliğine göre yapılmamış. Edremit ise kaya zemin üzerinde ve bildiğim kadarıyla bir çok yeni bina var. Zemini sağlamlığına binaların da sağlamlığı eklenince hiçbir hasar olmadı. Deprem dalgaları kötü zeminlerde büyür, yani daha çok sarsar ve yıkar. İyi zeminlerde ise küçülür. Yani daha az sarsar. Zeminin iyi olmasının yanında bir de bina iyiyse o bina kolay kolay yıkılmaz. Edremit Belediyesi'ni bu konuda tebrik etmekte yarar var. Gidip bir inceleme yapıldığında zemin etütlerine önem verildiği ortaya çıkacaktır zaten.

Bayram Oteli Neden Yıkıldı

Otelin zemini çok da kötü değil. Ancak otelin yapım tarihi 1965. Bırakın beton kalitesini,  otel zaten iki büyük deprem atlatmış. Çaldıran ve Erciş depremlerinde  ciddi hasar gördüğü kesin. O zamanki beton standartlarına göre bu iki depremi atlatan otel daha küçük bir depreme direnemeyecek kadar zayıflamış. Böyle olunca da darbeyi yer yemez ne yazık ki yerle bir oldu.

Bu depremler devam edecek mi

Erciş depreminden sonra da söylenmişti. Altı civarında artçı olabilir diye. Bu bir kehanet değil bilimsel bir gerçek. Erciş depreminin de, bu depremin de artçıları bir süre daha devam edecek ve yavaş yavaş azalacak bir süre sonra da rutine dönecek. Bir canlının yarası nasıl çabuk iyileşmiyorsa burada yerin yaklaşık 6 kilometre derinliğinde  oluşan büyük yara da hemen iyileşemiyor. Bunun için biraz zamana ihtiyaç var.

Bölgedeki Deprem Riski Nedir?
Daha önceki yazımda yazmıştım. Hareketlilik başladı. Van Gölü'nün güneydoğusundaki Şemdinli Yüksekova fay zonu üzerinde 7'den büyük bir deprem olma olasılığı her zaman var. Sistem şu anda bu fay zonunu zorluyor.  Ayrıca 100 yıldan beridir hareket etmeyen Malazgirt fayına da dikkat edilmeli.

Depreme müdahale nasıldı?

Erciş depreminde de  bu depremde de olağanüstü şekilde hızlı müdahale edildi. Dünyanın en iyi deprem kurtarma ekipleri bizde. Ancak sorun müdahale sırasında ve sonrasında deprem sürecinin iyi yönetilememesi. Erciş'teki afet yönetimi fiyaskosunun da bu kez yaşanmayacağını düşünüyorum, ya da umuyorum.

Depremden sonra bir binanın sağlam olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Bu inşaat mühendisliğinin konusu. Ne kadar sağlam görünürse görünsün, binalarının beton kalitesini, kolon ve girişlerde hasar olup olmadığını ve kolon kiriş bağlantılarının normal çalıştığını anlamadan evlerine girmesinler. Bir binanın sağlam olup olmadığı uzaktan bakarak anlaşılmaz. Bunun için teknik çalışmaların yapılması gerekiyor. Ekiplerin sıvaları dökerek beton kalitesine bakmaların izin verilmeli. Kirlilik yaratıyor diye buna izin vermezlerse başlarına gelenin Bayram Otel'de olanlardan bir farkı kalmaz. Bu nedenle kuşkuları olanlar TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası'na başvurarak detaylı inceleme yaptırabilir.

Yeni bina yapılırken nelere dikkat edilmeli

Dünyanın en kötü zeminine dünyanın en iyi binasını yapmak mümkün. Ama bu zemine göre bir mimari proje geliştirmek gerekiyor. Zemin etüdü kısaca zemine göre bina yapmaktır. Burada önemli olan zemin bina ilişkisinin sağlıklı hesaplanmasıdır. Buradan çıkacak rapora göre yapılacak binalar depremleri en az hasarla atlatırlar. Kısaca içinde jeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi ve inşaat mühendisinin imzalarının bulunduğu bir zemin etüdü yaptırmak şart. Ne yazık ki insanlarımız zemin etüdünü ruhsat dosyasına koymaları gereken bir evrak olarak görüyor ve bu en can alıcı aşamayı çok az para vererek aşmaya çalışıyor. Örnek verecek olursam  inşaat  sahibi 1 milyon liraya mâl olacak bir bina için 7-8 bin lira harcamaktan kaçınıyor ve bu işi en ucuza kim yaparsa ona yaptırmaya çalışıyor. Piyasada bir sürü işsiz jeoloji ve jeofizik mühendisi var ve bu en önemli mühendislik işini bin lirayı bulmayan rakamlara yapıyorlar. Bina sahipleri de üç mühendislik disiplini olmalıyken, bu işi tek bir disipline yaptırarak evraklarını alıyorlar. Yani yapılacak binadan çalma işlemi daha zemin etüdü aşamasında başlıyor. Hâl böyle olunca da yıkım kaçınılmaz oluyor.

İstanbul..... !!!
Ne diyeyim bilemiyorum. Sn. Kadir Topbaş açıklama yaptı ve  "Kötü binalar yıkılacak" dedi. Ben samimiyetine güvenerek bir öneride bulunmak istiyorum. İşe önce Esenyurt'tan başlayalım. Daha önce 4 kat imarı olan bölgede birden 15-20 katlı büyük siteler yapılmaya başlandı. Öncelikle  üniversitelerin desteğiyle bu binaların zemin etüt raporlarını  inceleyelim. Hangi site hangi zemin üzerinde yapılmış onu ortaya çıkaralım. Daha sonra beton kalitelerini inceleyelim. Şu anda benim İstanbul için tek istediğim bu.

Yazarın Diğer Yazıları

Su için yürüyoruz

Amerika’da 2014 yılında yapılan bir çalışmada dünyadaki tatlı su miktarının tüm suların sadece yüzde 2.5’u olduğunu söylüyor

Bir kanyon, Bir adam…….

Elini ilk sıktığımda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. O gün Arapkir yaylalarında çamurla, yağmurla boğuşmuştuk.

Arapkir yaylalarında bir gün

Hava bir kapıyor bir açıyor. Kapadığında bardaktan değil kovadan boşalırcasına yağıyor yağmur