07 Temmuz 2017

Köle pazarında söz vermek

İşçi dünyasında şöyle bir iddia var: Hak-İş’e üye olma sözü verirlerse, kadroya alınmaları daha kolay olabilir

Seçim afişinin sağında Ahmet Davutoğlu’nun kocaman bir fotoğrafı.

O fotoğrafın hizasında, büyük harflerle çalışanlara verilen bir söz:

“Taşeron işçilere kadro.”

Bu yazının altında, Davutoğlu’nun dolayısıyla AKP’nin seçim sloganlarından biri:

“Tek başına iş başına.”

Bu afişin tarihi 2015.

2015 genel seçimlerine giderken, Davutoğlu AKP’nin Genel Başkanı ve Başbakan.

Genellikle olduğu gibi, Davutoğlu yine yüksekten uçuyor, alabildiğine abartıyor, söz üstüne söz veriyor, o günlerde “taşeron işçiler” sorunu gündemde, onu hemen seçim afişine taşıyor ve taşeron işçilere söz veriyor:

“Taşeron işçilere kadro.”

İki yıl geçti aradan

Davutoğlu’nun “taşeron işçilere kadro” palavrası seçim afişinde yadigar kalıyor.

Aradan iki yıl geçiyor, hatta daha fazla, bugünlerde aynı sorun yine konuşuluyor.

Hafta başında hem Başbakan Binali Yıldırım, hem Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bu sorunu çözeceklerini” söylüyor.

Kamu işçilerinin toplu sözleşmesi nedeniyle, yeniden gündeme gelen taşeron işçilerin kadro sorunu üzerine söz veren verene.

“Bugün Bakanlar Kuruluna götürüyoruz... Üzerinde çalışmalarımız sürüyor... Biz bunu çözeceğiz... Önerileri tartışıyoruz...”

Hemen her haber bülteninde benzer söz vermeler.

Bir söz de Akdağ'dan

Kamuda toplu sözleşme görüşmeleri başlamadan önce Sağlık Bakanı Recep Akdağ Erzurum’da 1 Mayıs etkinliklerine katılıyor.

Etkinlikte yer alan işçiler ellerinde pankartlarla aynı sloganı haykırıyor:

“Teröre hayır, taşerona kadro.”

Recep Akdağ hemen söz veriyor:

“Mesajınız alınmıştır. Bu akşam Ankara’da Bakanlar Kurulu var. Bu dileğinizi oraya götüreceğim.”

Arkasından, ne alakası varsa, Akdağ:

“15 Temmuz’da tankların önüne yatan, ağır silahların üstüne çıkan sizlerdiniz.”

Tamam, madem tankların önüne yatmışlar, onları ödüllendirmek üzere, çünkü Akdağ bunu kastediyor, 1 Mayıs - 7 Temmuz, taşeron işçilere kadro nerede?

Nerede verdiğiniz sözler?

Yoksa, yine Davutoğlu’nun seçim afişinde mi kalıyor?

Tacheron - taşeron

Nedir “taşeron” işçilik?

Bizim dilimize Fransızca “tacheron” sözcüğünden geçiyor.

“Bir projenin belirli bir görevini yerine getirmek amacıyla genel yüklenici tarafından tutulan işçilere taşeron işçiler deniyor.”

Örneğin, bir inşaatta elektrik işleri elektrikten anlayan bir bölüm işçiye, su tesisatı bu işten anlayan başka bölüm işçilere veriliyor. İşte, onlar taşeron.

Ve bugün kadrosuz çalışıyorlar, asgari ücretten.

İkramiye yok, izin yok.

Kamuda en fazla sömürülen onlar.

Yaptıkları iş bittiğinde, yeni bir iş arıyorlar. Bulabilirlerse, ne ala.

Şu anda sayıları, bir hesaba göre, sekiz yüz bin dolayında.

Tam bir köle pazarı.

Hak-İş'i devreye sokmak

AKP iktidara geldikten sonra işçi sendikalarını, memur sendikalarını, sivil toplum örgütlerini ele geçirmeye çalışıyor. Bazılarında başarılı oluyor.

Başarılı olduğu kurumlardan biri Hak-İş. Bu işçi sendikasının eski genel başkanı zaten şu anda AKP milletvekili. Aslında Hak-İş ile AKP ortaklığı daha eskiye dayanıyor, “milli görüşe” kadar, MSP, Fazilet Partisi, Refah Partisi dönemlerine kadar gidiyor.

Diğer iki büyük işçi sendikası DİSK’i ve Türk-İş’i çökertmek adına, AKP işçi dünyasında sürekli Hak-İş’i devreye sokuyor. İster kamuda, ister özel sektörde olsun, çalışan işçilerin Hak-İş’e üye olmalarını sağlamaya çalışıyor.

Şimdi aynı senaryo taşeron işçiler konusunda sahnede.

İşçi dünyasında şöyle bir iddia var:

Hak-İş’e üye olma sözü verirlerse, kadroya alınmaları daha kolay olabilir.

Öyle ya da değil, ama bu senaryo çok konuşuluyor.

O senaryo bir yana, ciddi ölçüde sömürülen 800 bin kişiden söz ediyoruz.

İkramiyesiz, izinsiz, iş bulursa çalışan, asgari ücretli işçiler...

İkide bir onlara söz verip, onları ortada bırakmak...

Köle pazarında söz vermek...

Her şey bir yana, daha baştan “sosyal devlet” ilkesiyle bağdaşmıyor.

Hele de “iktidar olmak ciddiyetiyle” hiç bağdaşmıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

"Ekonomist" Erdoğan açıklasın: 818.182 .863.710 lira zarar

Bu zararı ve bütçe açığının nedenlerini halka açıklamak zorunda

Filmin sonu: Istakoz!..

Ortalama lokantalarda, yerine göre, bir porsiyon ıstakoz bin lira ile beş bin lira arasında değişiyor. On bin lira aylık alan bir emeklinin yarı maaşı!.. Ya da asgari ücretin üçte biri!..

34 yıl önce 34 yıl sonra: "Güçlükonak'ta demokrasi!.."

Güçlükonak'ta yaşananlar 34 yılda bizde demokrasinin özetindeki başlıklardan biri