18 Mayıs 2018

Filistin'de “El Nekebe”

Büyükelçiyi kovmak, başkonsolosa yol göstermek klasik diplomatik manevradan öteye gitmiyor

Anlaşma Tel Aviv’de değil, Kudüs’de imzalanıyor.

Hangi anlaşma?

Mavi Marmara Anlaşması.

Hangi devletler arasında?

Türkiye ile İsrail arasında.

Ne zaman?

28 Haziran 2016’da.

Herhangi bir uluslararası anlaşma ilgili ülkelerin hangi kentinde imzalanıyor, kural olarak, gelenek olarak, ilke olarak, nerede imzalanıyor?

Ülkelerin başkentlerinde.

Türkiye ile İsrail arasında imzalanan Mavi Marmara Anlaşmasının Ankara ve Kudüs’de imzalanması hangi anlama geliyor?

Türkiye’nin üstü örtülü biçimde, İsrail’in Kudüs’ü başkent olarak tanımış olması anlamına geliyor. Taa iki yıl önce.

Amerikan Büyükelçiliğinin dört gün önce Kudüs’e taşınması karşısında AKP’nin koro halinde ve Tayyip Erdoğan’ın solo halinde bağırıp çağırması bu durumda ne anlama geliyor?

“Hikaye, boş laflar”...

Bu durumda Amerika ve İsrail’i protesto için AKP’nin bugün İstanbul’da düzenlediği miting ne anlam taşıyor?

İç politika malzemesi anlamını taşıyor.

Sen kimi kandırıyorsun?

Mavi Marmara

Malum, Mavi Marmara baskını sırasında İsrail askerleri dokuz Türkü öldürüyor. Ardından Türkiye bir dizi laf ediyor, tehditler, diplomatik iniş çıkışlar, v.s.

Sonunda Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara Anlaşması imzalanıyor. Buna göre:

-İsrail Türkiye’den özür dileyecek, diliyor ama, kapalı kapılar ardında.

-Türkiye’ye yirmi milyon dolar tazminat ödeyecek,

-Saldırıda hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına ayrıca belli bir bedel ödeyecek,

-Gazze’de su ve elektrik başta olmak üzere, insani yaşama koşullarını sağlayacak ve iyileştirecek.

Anlaşmanın sonunda şöyle bir cümle var:

“... iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi mutabakatına varılmış olup...”

Anlaşmada yer alan maddeler ne durumda?

-İsrail yirmi milyon doları ödüyor, o tamam.

-”Özür”?.. Erdoğan’ın açıklamasına göre, sözde Erdoğan Obama ile Beyaz Saray’da görüşürken, İsrail Başbakanı Netanyahu arıyor ve özür diliyor. Olabilir ancak, bu gibi “özürler” kapalı kapılar ardında, öyle gelen bir telefonla değil, kamu oyu önünde dilenirse, geçerli oluyor, yoksa kapalı odada bir telefonla dilenen özür “hikayeden” öteye geçmiyor.

-Hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına tazminat? Askıda, bölük pörçük ödeme var.

-Ya Gazze’deki durum? Hiç bir değişiklik yok.

Sonuçta:

İsrail anlaşmada verdiği sözleri yarım yamalak yerine getiriyor.

Bu durum haklı olarak Meclis’te muhalefetin tepkisini topuyor.

“Kabul edilmemiştir”

AKP ve Erdoğan dört gündür sabah akşam İsrail’i ve büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması nedeniyle Amerika’yı yerden yere vuruyor. Buna uygun olarak CHP önceki gün Meclis’te doğru bir adım atıyor.

Zaten yarım yamalak vaziyette olan Mavi Marmara Anlaşmasının iptali için önerge veriyor.

Lehte ve aleyhte konuşmalar sırasında AKP’nin rengini belli eden sözler AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş’tan geliyor:

“...Devletler canları sıkılınca, ben bu anlaşmayı iptal ediyorum, demek lüksüne sahip değildir...”

Ve ardından yapılan oylamada:

Mavi Marmara Anlaşmasının iptali için verilen önerge kabul edilmiyor, yani anlaşma AKP oylarıyla iptal edilmiyor, yürürlüğünü koruyor.

Gazze’ye gitmek

O zaman AKP’nin bu bağrış çağrışı ne?

“Hikaye... İç politika malzemesi...”

Yersen!..

Her zamanki gibi!..

Erdoğan üç yıldır “Gazze’ye gideceğim” diyor, ama hala gitmiyor, gidemiyor.

Çünkü Türkiye ile İsrail arasında çeşitli konularda imzalanmış on üç anlaşma var.

Eee, madem ki, “devletler canları sıkıldığında, ben bu anlaşmayı iptal ediyorum, demek lüksüne sahip değil”, bu durumda ne Mavi Marmara anlaşmasını iptal edebiliyor, ne de Erdoğan Gazze’ye gidebiliyor.

Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması sırasında çıkan protestolarda İsrail askerleri elli Filistinliyi öldürüyor.

“Büyük yıkım”

O gün Filistinliler için onların diliyle için tam “El Nekebe”.

Yani, “büyük felaket, büyük yıkım”.

Orada yaşanan “El Nekebe” için iç politika malzemesi adına miting düzenlemek yetmiyor.

O kadar üzüldüysen:

1-Hemen Gazze’ye gidersin, Filistinlilerin acısına ortak olursun.

2-Mavi Marmara anlaşmasını iptal edersin.

3-İsrail ile yapılan anlaşmaları gözden geçirirsin.

Büyükelçiyi kovmak, başkonsolosa yol göstermek klasik diplomatik manevradan öteye gitmiyor.

Buna benzer olayları dış politikada son on altı yılda o kadar çok yaşıyoruz ki, artık herkesin karnı boş laflara tok.

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..