Sepeti değiştiriyorlar. Hangi sepeti?

Enflasyon sepetini.

Bu ne anlama geliyor?

Tüketilen mal ve hizmet fiyatları bir “sepette” toplanıyor. Ve onlara belli ağırlıklar veriliyor. Enflasyon hesaplanırken, o ağırlıklar önemli rol oynuyor.

AKP iktidarı 25 Ocak’ta enflasyon hesabına etki edecek ürünlerin ağırlığını düşürüyor.

En çok tüketilen ürünlerin sepet içindeki ağırlığı azalırsa, enflasyon düşük çıkıyor. AKP’nin hesabı bu.

Pek fazla tüketilmeyen ürünlerin sepetteki ağırlığını arttırarak, enflasyonun olduğundan daha düşük çıkmasını sağlamak. AKP’nin hesabı bu.

Türkçesi, “sepet oyunlarıyla” halkı kandırmak.

 

Düşürülenlere bakın siz

 

Bu oyundan yola çıkarak, 25 Ocak’ta sırasıyla:

Giyim, konut, su, elektrik, gaz, mobilya, ev aletleri, sağlık, haberleşme fiyatlarının sepetteki ağırlığını düşürüyorlar.

Halk zaten en çok bu mal ve hizmetlere para harcıyor. AKP bunların ağırlığını düşürüyor.

Enflasyonu zaten en çok bu ürünlere yapılan harcamalar etkiliyor. Gıda, konut, su, gaz, sağlık, haberleşme en temel ihtiyaçlar, ama bunların ağırlığını düşürüyorlar.

Maksat, enflasyonun düşük çıkmasını sağlamaya çalışmak, böylelikle gerçek fiyat artışını halktan gizlemek.

Maksat, “biz fiyatları düşürüyoruz” diye göz boyamak, yoksa gerçek fiyat artışlarını bilerek, ona göre ekonomik politikalar izlemek değil.

 

Dokuz yılın en yüksek artışı

 

Bu Ali Cengiz oyununa rağmen, enflasyon 2008’den bu yana en yüksek artışa ulaşıyor. Dün açıklanan oranlara göre, tüketici fiyatlarında yüzde 11.90, üretici fiyatlarında yüzde 17.28 artış var.

Gıdanın ağırlığını düşürüyorlar ya...

Son bir ay içinde fiyatı en çok artan ürünler gıda ürünleri, sonra da ulaştırma.

Gıdanın ağırlığını düşürmemiş olsalar, enflasyon daha yüksek çıkacak. Gıda, bütün halkı en çok etkileyen artış.

Bazı ürünlerin ağırlığı düşürülürken, bazı yeni ürünler de enflasyon hesabında sepete dahil ediliyor.

Neler mi?

Derin dondurucu, test kitabı ve stor perde.

Doğru, aziz halkımız sabah akşam derin dondurucu satın alıyor, olmadı, stor perdeye geçiyor. Derin dondurucuyu stor perdeyle koruyor.

Dalga geçer gibi.

Eee, her eve de bir “test kitabı” zaten gerekli.

 

Öztrak’ın teşhisi

 

Enflasyon oranı belli olduktan sonra CHP milletvekili, eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak bir açıklama yapıyor:

“Dokuz yıl sonra rekor kıran enflasyon oranına bakınca, yıl sonunda fiyat artışlarının çift haneli rakamlara geleceği kesindir.

Oysa, AKP Hükümeti 2017 başında enflasyon hedefini yüzde 6.5 ilan etmiştir.

Geçen ay ise, bu hedefi yüzde 9.5’a yükselttiler.

Daha iki gün önce Merkez Bankası yüzde 9.8 tahmininde bulundu.

İlan ettikleri hiç bir hedef tutmadı. Ciddiyetten bu kadar uzak bir ekonomi yönetimi ve politikası olamaz”.

Gıdanın yanı sıra, fiyatı en çok artan iki kalemden biri yüzde 16.8 artışla ulaştırma, diğeri yüzde 12.2 ile sağlık hizmetleri.

Gıda, ulaştırma, sağlık... Halkın her kesimini en çok ilgilendiren, hayati ürün ve hizmetlerde en yüksek fiyat artışları.

2019 hesaplarını allak bullak edecek yeni bir engel.

Sen sepetle istediğin gibi oyna, ekonomik politikan bozuk ise, “oynamak” filan hikaye.

 

Maliye Bakanı’na selam olsun

 

3 Mart 2017 günü Maliye Bakanı Naci Ağbal Eskişehir’de müjdeyi patlatıyor:

“Dolar kurunun fiyatların değişimine etkisi yavaş yavaş kaybolacaktır. Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 8’dir. İnşallah enflasyon o trend içine girecektir”.

“İnşallah” ile olmuyor, demek ki.

Ağbal devam ediyor:

“Gıda Komitemiz çalışmalarını sürdürüyor, gıda fiyatları aşağı doğru inecektir”.

Komite iyi ki çalışıyor, gıda fiyatları en çok artan ürünlerin başında geliyor. Ya bir de çalışmasaydı...

Dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde böyle bir açıklama ile kendini bağlayan bir Maliye Bakanı, ortaya çıkan taban tabana ters sonuçtan sonra, normal olarak istifa eder.

Ama, “demokratik ülkede” ve “normal” ortamda.

 

Erdoğan ve enflasyon

 

7 Eylül, yani iki ay önce il başkanları toplantısında Tayyip Erdoğan ekonomik analiz yapıyor:

“Hızla toparlanma sürecindeyiz. Enflasyon tek haneyi görecek”.

Gördü, ama çift haneyi gördü, üstelik rekor artışla.

Erdoğan’ın dolar tahmini de, enflasyon tahmininden geri kalmıyor. 18 Şubat’ta Erdoğan:

“Dolarlarınızı bozdurun, dolar alan yanacak, çünkü dolar düşecek”.

Erdoğan’ın bu sözlerinden bir gün sonra dolar yükselişe geçiyor.

Dün ise, 3.87 liraya fırlıyor.

Dolar alan değil, Erdoğan’ın sözüne güvenip, dolar bozduranlar yanıyor.

Artık nereden, nasıl geliyorsa, “sıcak para” da ne enflasyonu durdurabiliyor, ne de dolardaki artışı.

Çünkü, ekonomi politikası bozuk.