İstanbul ve Ankara’dan hangi arkadaşımı arasam ya da onlar aradığında, hep aynı sözü duyuyorum yılbaşı gecesi:

“Sokaklar ve çoğu eğlence merkezi bomboş, ben böyle yılbaşı görmedim. Bırak yılbaşını, her zaman dolup taşan mekânlar bile boş. Tek tük yerde biraz hareket var, o da epey cılız”.

Ardından bir arkadaşım daha net bir ifade kullanıyor:

“İstanbul sanki radyasyona uğramış gibi. Uzak mesafeler kısalmış, yollar bomboş, biraz önce ki, saat 19 dolayında, Florya’dan Aksaray’a on yedi dakikada geldik”.

Normalde, trafikten dolayı rahatlıkla bir saat, belki daha fazla zaman alan bir yol burası.

Yılbaşında insanlar büyük çoğunlukla evlerinden dışarı çıkmıyor, çıkanların da, öyle geçmiş yıllardaki gibi, eğlenmiş olduklarını sanmıyorum.

Kimsenin yeni yıl ile ilgilendiği yok.

Yeni yıl teğet geçiyor Türkiye’ye.

Herkes “acaba bu yıl yine neler yaşayacağız” kaygısında.

2018’e OHAL ile devam

Ne yaşayacağız? Yine bol bol “KHK” yaşayacağız.

Geriye dönüp bakıldığında, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) rejimi ile birlikte, son on yedi ayda:

-30 KHK yürürlüğe giriyor.

-30 KHK’nın ancak beş tanesi Meclis’e geliyor ve görüşülüyor.

-30 KHK ile tam 369 farklı yasa değiştiriliyor.

Bilmiyorlar ki, OHAL kalktıktan sonra bu düzenlemelerin hepsi geçersiz hale gelecek.

Neden geçersiz?

Çünkü, OHAL “terörle mücadele” amacıyla ilan ediliyor. Oysa, çıkartılan KHK’ların büyük bölümünün terörle mücadele ile ilgisi yok. KHK’lar amacı dışında çıkarılmaya başlanıyor. Çok basit deyimle:

Türkiye, tek bir kişinin iradesine bağlı olarak, KHK’larla yönetiliyor.

İşte, o nedenle:

2018’de OHAL’in kaldırılacağını hiç sanmıyorum, 2018 yılı da OHAL ve KHK’lar ile geçecek gibi görünüyor.

Meclis Başkanı

Yasalara bir başka aykırılık, Meclis Başkanının KHK’lar ile ilgili tutumu.

Hükümet KHK’ları Meclis’e gönderiyor, Meclis Başkanı onları komisyonlara göndermiyor, yani Meclis’te görüşülmesini engelliyor.

Oysa görevi gereği, en geç otuz gün içinde Meclis’te görüşülmesini sağlaması gerekiyor. Ne gezer?

Yani, KHK’ların içeriği, yayınlanması ve onu izleyen süreç bütünüyle yasalara aykırı.

Ve bunda Meclis Başkanın önemli sorumluluğu var. Görevini yerine getirmiyor.

Ya Anayasa Mahkemesi

“Hukukun” geldiği yeri göstermesi açısından ibretlik bir başka durum Anayasa Mahkemesi ile bağlantılı.

Bir KHK Resmi Gazetede yayınlandığı anda Anayasa Mahkemesi, bunun OHAL düzeni çerçevesinde anayasaya uygunluğunu incelemekle yükümlü.

İnceliyor mu? Ne gezer.

Daha baştan “ben buna bakmam” diyerek, orası da görevini yerine getirmiyor.

Boş sokaklar sensiz bensiz

Aklıma Teoman Alpay’ın ünlü şarkısı geliyor:

“Dışarıda bir yaz yağmuru / Yaş sokaklar sensiz bensiz / Akşam olunca ılık rüzgar / Loş ışıklar sensiz bensiz”.

Türkiye’ye bakıyorum, “yaş” olmasa da, “boş” ve “boş sokaklar sensiz bensiz”.

O sokaklarda sen, ben, biz, siz yokuz, boş sokaklarda KHK’lar dolaşıyor.

Ve 2018’de o sokaklarda daha fazla KHK’nın dolaşacağı şimdiden belli.