03 Ağustos 2015

Bu hafta dikkatle izlenmesi gereken önemli üç ekonomik gelişme

Hareketli ve tehlikeleri daha yakından hissetmeye başlayabileceğimiz bir haftaya giriyoruz

Koalisyon görüşmelerinin önemi malum. Erken seçimin neden olabileceği tehlikeleri daha önce yazdık. Yılın geri kalan kısmını önemli ölçüde belirleyecek olan önemli üç ekonomik gelişme şunlar: 5 Ağustos Çarşamba günü bitecek olan İngiltere Merkez Bankası Para Politikası Komitesi toplantısı tutanakları 6 Ağustos Perşembe günü Türkiye saatiyle saat 14:00’te açıklanacak. Aynı saatte ağustos ayı enflasyon raporu gelecek. 14:45’te de raporla ilgili bir basın toplantısı düzenlenecek. Ertesi gün Türkiye saatiyle 15:30’da hem temmuz ayı ABD istihdam verileri gelecek, hem de muhtemelen piyasalar kapandıktan sonra Moody’s, Türkiye’nin kredi notu ve görünümüyle ilgili yazılı bir değerlendirme yapacak.

Malum, İngiltere Merkez Bankası faiz artırım sürecinin arifesinde. Yunanistan sorunu yaşanmasaydı haziran ayı toplantısında faiz artışı yapacaktı.

Dolar, avro, pound ve yen dünyanın en önemli konvertibl paraları. Merkez bankaları en fazla bu para birimleriyle rezerv tutuyor. IMF tarafından yaratılmış bir tür uluslararası rezerv aracı olan SDR içinde sadece bu dört para birimi var. O nedenle İngiltere Merkez Bankası Para Politikası Komitesi toplantısı tutanakları önemli.

Komite, Merkez Bankası Başkanı Mark Carney dâhil dokuz üyeden oluşuyor (tek kadın üye var). Üç komite üyesinin bu yıl içinde faiz artışına muhalif kalmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bunlar Martin Weale, Ian McCafferty ve David Miles.

Daha fazla üyenin faiz artırımına karşı olması ve/veya tutanağın güvercin açıklamalar içermesi pound için negatif, aksi ise pozitif olacaktır. Bu arada bu toplantının David Miles’ın son toplantısı olduğunu, onun yerine atanacak olan Gertjan Vlieghe’nin faiz artışına karşı olmadığını da hatırlatalım.

Aynı gün dikkatle izlenecek bir başka husus ağustos ayı enflasyon raporu olacak. İngiltere’de enflasyon hedefi ABD, AB ve Japonya’da olduğu gibi yüzde 2. Enflasyon raporuyla ilgili basın toplantısı, yüzde 2 hedefine ne kadar sürede yaklaşılacağına ilişkin beklentiler ve buna bağlı olarak olası faiz artışı tarihi bakımından önemli olacak.

Özetle, 6 Ağustos Perşembe, İngiltere Merkez Bankası’nın faiz artırımına başlama tarihini “öğreneceğimiz” gün olması bakımından önemli ve bu tarihin, Yunanistan’la üçüncü kurtarma paketi üzerinde anlaşılması halinde, 10 Eylül olması kuvvetle muhtemel.

Öte yandan 7 Ağustos Cuma günü Türkiye saatiyle 15:30’da ABD istihdam verileri gelecek. Geçen hafta yayımlanan Fed toplantı tutanaklarında istihdam artışının sağlam olduğuna yapılan vurguyu ve biraz daha ilerleme görme isteğini takiben cuma günü 200 bin ve üzeri bir istihdam artışı verisi, eylül ayında faiz artışını artık kesin hale getirecektir. Beklenen istihdam artışı verisi geçen hafta cuma günü gelen İstihdam Maliyeti Endeksi’ndeki düşüşün etkisini de nötr hale getirecektir.

Yeri gelmişken şu notu eklemekte fayda var: Fed için ücret artışı, işgücü piyasasındaki eksik kapasitenin kullanımıyla (underutilization) ilgili sadece bir gösterge niteliğinde. Yani, faiz artışı kararı için bir ön şart değildir. Yakından izleyenler bilir, orta vadede yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşma yolunda makul düzeyde güven için Fed Başkanı Janet Yellen şunu söylemişti: “Bana göre makul düzeyde güven için ne ücretlerde, ne de fiyatlarda artış, olmazsa olmaz değildir.”

Bu noktada son Fed tutanağına giren “biraz daha” (some) ifadesi üzerinde durmakta da fayda var.  Fed, son tutanağında istihdam piyasasında iyileşme gördüğünü, ama “faiz artışı için biraz daha iyileşme” görmek istediğini söylemişti. Bunun nedeni şu: Malum “Philips Eğrisi” enflasyon ile işsizlik oranı arasında ters ilişki olduğunu söyler. Yani, enflasyon oranı düşerse (yükselirse) işsizlik oranı artar (düşer). Ben Bernanke öncesinde Fed başkanlığı yapan Alan Greenspan şunu iddia etmişti: ‘Philips Eğrisi üzerinde her noktaya denk gelen bir enflasyon ve işsizlik oranı ikilisi vardır. Ama bazen ekonomi, eğrinin gösterdiği işsizlik oranına tekabül eden enflasyon oranından daha düşük bir enflasyon oranında olabilir.’

İşte bu nedenle son Fed tutanağına “biraz daha” ifadesi eklendi diyebiliriz.  Daha açık bir ifadeyle akıllarda şu var bizce: ‘İşsizlik oranı yeterince düştü, yani maksimum istihdam hedefimize yakınız ama, belki de Greenspan’in dediği gibi belli bir süre yüzde 5.3 işsizlik oranına tekabül eden enflasyon oranından daha düşük bir enflasyon oranında kalabiliriz. Bu da orta vadede yüzde 2 enflasyon hedefimize ulaşmamızı geciktirebilir. O nedenle istihdam piyasasında biraz daha iyileşme görerek işi garantiye alalım.’

ABD’de Fed’in baktığı işsizlik oranı (U-3) son istihdam raporunda yüzde 5.2847’ydi ve yukarıya doğru yuvarlanarak yüzde 5.3 olarak rapor edilmişti. Fed bu oranı tam istihdam aralığının üst limiti olarak değerlendiriyor. Bu nedenle cuma günü istihdam artışı 210 bin ve üzeri gelirse işsizlik oranı bu kez aşağıya doğru yuvarlanarak yüzde 5.2 olarak raporlanabilir. Bu durumda işsizlik oranı Fed’in açıkladığı tam istihdam aralığına girmiş olacaktır.

Geçen hafta cuma günü ABD ikinci çeyrek ilk tahmini ve ilk çeyrek üçüncü tahmini gelmiş ve resesyona girme ihtimalinin tartışıldığı ABD ekonomisinin büyümekte olduğu anlaşılmıştı. İkinci çeyrek ikinci tahmini 27 Ağustos günü gelecek. Bu nedenle hafta içi açıklanacak otomobil satışları, haziran ayı ticaret ve inşaat harcamaları verileri de, ikinci çeyrek ikinci tahmininin istikameti bakımından dikkatle izlenecektir. Otomobil satışlarının son üç aydır artmakta olduğunu hatırlatalım.

Pazartesi günü Yunanistan’da Atina Borsa’sı açılıyor. Hisse senetlerinin yüzde 7’den daha fazla düşmesi halinde borsada işlemler durdurulacak. Böyle bir gelişme EUR/USD paritesinin haftaya düşüşle başlamasına yol açabilecektir.

Yunanistan sorunun çözülmediğini, yeni kurtarma paketine IMF’in katılmayacağını açıkladığını, Almanya’nın daha önce IMF’in dâhil olmadığı bir kurtarma anlaşmasına sıcak bakmadığını açıkladığını, bu ay Yunanistan’ın hem Avrupa Merkez Bankası’na, hem de IMF’e vadesi dolan borcunu ödeyebilmek için üçüncü kurtarma paketi üzerinde anlaşma sağlanması gerektiğini, aksi takdirde ikinci bir köprü kredi gerekebileceğini, Syriza’nın bölündüğünü ve Troyka ile müzakerelerin pek de iyi gitmediğini hatırlatalım.

Bu hafta Avustralya ve Japonya Merkez Bankaları da toplanıyor, ancak bu iki toplantının piyasa beklentilerini etkileyebilecek sonuçlar doğurması beklenmiyor.

Bu hafta gelecek veriler arasında Çin PMI ve dış ticaret verileri de var. Emtia fiyatlarının akıbeti açısından bu iki veriye de dikkatle bakılacaktır. Keza, geçen hafta Çin devletinin kurduğu fonun alımlarıyla düşüşü durdurulan Şanghay Borsası’ndaki gelişmeler de dikkatle izlenecektir. Veriler kötü gelirse ve Şanghay Borsası’nda hızlı düşüş devam ederse USD/YEN paritesinde aşağıya doğru hızlı hareketler görebiliriz. Malum yen, Uzak Doğu'nun güvenli limanı.

Bu haftanın üçüncü önemli ekonomik gelişmesi daha çok bizi ilgilendiriyor. 7 Ağustos günü Moody’s kredi notumuzla ilgili bir değerlendirme yapacak. En azından açıkladıkları takvime göre durum böyle. 2014 yılının 8 Ağustos ve 6 Aralık günlerinde yaptıkları gibi, yine değerlendirme yapmaktan kaçınmazlarsa, Moody’s değerlendirmesinde olası bir erken seçimin sonuçları, Fed’in faiz artırımı, Barış Süreci’nin sonra ermesi (çatışma ortamına dönülmesi) ve Suriye gelişmelerinin nelere yol açabileceğine dair yapacağı uyarılar, TL’nin dolar ve pound'a karşı değerinin akıbeti açısından çok önemli olacaktır.

Özetle, hareketli ve tehlikeleri daha yakından hissetmeye başlayabileceğimiz bir haftaya giriyoruz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter