30 Mart yerel seçimlerinde CHP Ankara ve İstanbul Büyükşehir Başkanlığı’nı kazanamadı.

10 Ağustos tarihinde yapılan seçime CHP çatı aday formülüyle katıldı ve Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamadı.

Yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "başarısızlık" CHP’de parti içinde tepkilere yol açtı ve kendilerine “ulusalcı” denilen muhalif bir grup, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek, altı imzayla bir bildiri yayımladı. Söz konusu bildiride imzası bulunan milletvekillerinden birisi de Ankara Milltevekili Emine Ülker Tarhan’dı.

29. 06. 2011 – 26. 06. 2013 tarihleri arasında CHP’de grup başkanvekilliği yapmış olan Emine Ülker Tarhan’ın okuduğu bildiride şunlar vardı:

“Dünyada herhangi bir siyasal parti yoktur ki daha seçime girmeden kendi değer ve önermelerinden vazgeçsin, havlu atsın.
Sol şerit tamamen boş bırakılmıştır.
CHP’yi bu çaresiz hale düşürenler şimdi mutlu mu?”

31 Ekim 2014'te CHP'den istifa eden ve Analodu Partisi’ni kuran Tarhan CNN Türk ekranlarındaydı. Kendisine, başkanlığını yaptığı Anadolu Partisi’nin siyasi yelpazenin neresinde olduğu soruldu.

CHP parti yönetiminin vazgeçtiğini iddia ettiği ve kendisiyle beraber bildiriye imza atan ulusalcı muhalif grubun savunduğunu ima ettiği değer ve önermeleri izah etmesini beklediğimiz bu önemli soruya cevaben Tarhan, bugün herhangi bir MHP’linin de katılmakta zorlanmayacağı genel bir çerçeve çizmekle yetindi ve Anadolu Partisi’nin siyasi yelpazenin neresinde olduğu sorusuna, net bir cevap vermekten kaçındı.

Keza Tarhan, Anadolu Partisi’nin farkını ortaya koymaya çalışırken, eleştirerek ayrıldığı partisinin kurucu ilkelerine, değer ve önermelerine, yani Altı Ok’a sadakatten, bu ilkelerin halen geçerli olduğundan, ama eleştirerek ayrıldığı partisindeki yönetimin bu ilkelere sadakatsizliğinden de söz etmedi. Tersine, insanlara ulaşabilmek için “yeni şeyler söylemek” gerektiğinden, tekrarla “yeni hikâyeler yazmak” gerektiğinden bahsetti. Yani tam da Kılıçdaroğlu CHP’sinin yapmaya çalışıp da kendisinin eleştirdiği şeylerden! 

Partisinin ulusalcı ve cumhuriyetçi olduğunu söyleyen Tarhan’a Çözüm Süreci hakkında ne düşündüğü de soruldu.

Tarhan cevaben, hukukta özgür iradenin çok önemli olduğunu, masaya oturacak tarafların özgür iradeyle hareket etmeleri gerektiğini, taraflardan birisinin silahının diğerinin başında olması halinde iradenin özgür olamayacağını (kimin silahının kimin başında olduğu sorusu sorulmadı!), çözüm sürecinin sorun sürecine döndüğünü, silahların gölgesinde çözüm sürecinin olmayacağını, ülkenin bölünmez bütünlüğünden yana olduklarını, üzerinde çok iyi çalışılması gerekir demesine rağmen “ana dilde eğitimin ulus devleti böleceğini”, ana dilde (Kürtçe) eğitim alanların ileride işsiz kalabileceklerini, söyledi.

Aynı soruyla ilgili olarak, “karşı tarafın ayrılmak mı yoksa kültürel haklar mı istediğini” anlamak gerektiğine işaret ederek müzakereden yana bir izlenim veren Tarhan, süregiden müzakere süreciyle  ilgili olarak, “PKK’nın ürtlerin meşru temsilcisi olmadığını”, “demokrasilerde meşru temsilcilerin parlamenterler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları olduğunu” ifade etti.

İçinde parlamenterlerin olduğu müzakere heyetine bugüne kadar kimsenin çıkıp da “O heyet beni temsil etmiyor, o heyette ben de olmak istiyorum” diyen olmadığı hatırlatılınca, “PKK baskısı nedeniyle Kürtlerin meşru temsilcilerini seçememiş olabileceğini” ima etmekle yetindi.

Partisine bir milletvekili katılımı olup olmayacağı sorusunaysa, “o konuda halihazırda bir görüşmesinin ya da öngörüsünün olmadığını” belirterek cevap veren Tarhan’ın CHP’den istifasına en büyük desteği, Genel Başkan Yardımcısı'yken, “Koca askeri yıktılar. Meğer kâğıttan kaplanmışlar, biz onları asker zannettik”, diyen ve Önder Sav’dan sonra parti Genel Sekreterliği görevine getirilen Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum vermişti.

Süheyl Batum’un sicilinde, demokratik açılım konusuna destek vermeyen CHP için, "Desteklemezseniz iki cihanda da lekelisiniz" diyen Sezen Aksu için, CHP MYK üyesiyken 'Sazan Aksu' ifadesini kullanmış olmak da var!

Sağ, sol, Emine Ülker Tarhan, sol şerit, Ankara ve İstanbul Büyükşehir başkanlıkları ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin stratejisi hakkındaki görüşlerimizi daha önce yazmıştık.

CHP’den ayrılma nedeniyle ilgili olarak koltuk merakı olmadığını ısrarla söyleyen Tarhan’ı CNN Türk’te izlerken, Anadolu Partisi’nin yeni bir parti olmakta zorlanacağı ve sol şeridi boş bırakmakla eleştirdiği CHP’den daha sağ bir parti olabileceği izlenimi edindik.

Konfüçyus’tan bir özdeyişle bitirelim:

“Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır: Birincisi iyi düşünmektir. Bu en soylusudur. İkincisi, taklit etmektir. Bu en kolaydır. Üçüncüsü, denemiş olmaktır. Bu en acısıdır.”