26 Ağustos 2016

2016-17 sezonu başlarken!..

İç karartıcı ve sportif keyfimizi kaçırtacak konular ve sorunlar kapı önünde bizi bekliyor

1959 yılında Millî Lig adıyla İstanbul, Ankara ve İzmir bölgesel liglerinden 16 takımın katılımıyla başlayan Süper Lig, bu hafta oynanan maçlarla yeniden perdesini açtı.

Süper Lig'de sezonun ilk yarısı 16 hafta, ikinci yarısı ise 18 hafta oynanacak. İlk yarı 24 Aralık 2016 tarihinde sona erecek, ikinci yarı ise 7-8-9 Ocak 2017 tarihlerinde başlayacak. Spor Toto Süper Lig'de sezon 21 Mayıs 2017 tarihinde oynanacak 34. Hafta müsabakalarıyla sona erecek, Ziraat Türkiye Kupası Finali 28 Mayıs 2017'de oynanacak.

 

per Lig’de Sorunlar Dağ Gibi!

 

Yeni sezon, yeni sorunlarla kulüplerimizi ve bizi bekliyor.

Sportif kuraklık yaşadığımız Uluslararası arenadan en son Euro 2016’dan elimiz boş dönmüştük. Sportif başarısızlığın hüküm sürdüğü coğrafyamızda bir türlü futbolumuza can suyu olabilecek iktisadi, mali ve yönetsel hamleleri yapamadık.

Kendi içimizde kalan düşük yoğunluklu bir rekabetin şekillendirdiği Süper Ligimiz, ne futbol, ne ekonomi, ne tribün ve gösteri olarak beklenen coşkudan çok uzak…

Bir şekilde para bulabildiğimiz, ancak onu yönetmekte zorlandığımız bu mecrada futbolumuz hala çoğu kimseye gelecek için çok ümit vermiyor. Mevcut futbol yapılanmamız, oynanan futbolun kalitesini ve rekabet düzeyini artırabilecek yetkinlikte değil. Taraftar müşteri adeta bu kalitesizliğe mahkum edilmiş vaziyette.

Kötü yönetilmekten kaynaklanan finansal sıkıntılar… Giderek bozulan mali yapılar… Bir türlü ulaşamadığımız finansal denge ve bütçe disiplini… Satılamayan kombine kartlar, boş kalan statlar, düşen seyirci sayılarıyla azalan maç günü gelirleri… Kulüp gelirlerini aşan takım maliyetleri… Bir türlü tesis edemediğimiz kurumsal yapılar… kaybolup giden şeffaflık… Kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla aklanan yönetimler… Verilmeyen hesaplar… Önemsenmeyen taraftar ve paydaşlar… Rekabeti ve kaliteyi artırabilecek çözüm önerilerine ilgi göstermeyen bir futbol yapılanması… Bizden başka izleyeni olmadığı için göbeğinden yayıncı kuruluşa bağlı bir lig… Kaçan sponsorlar… altyapıya ve üst yapıya odaklanmayan, günü kurtarmaya çalışan bir futbol anlayışı... Haksız ve dengesiz rekabetin hüküm sürdüğü bir futbol coğrafyası… Gibi daha nice sorunlar futbolumuzu bir kanser gibi sarmış durumda.  

Kısacası, nerden tutsak, elimizde kalan bir futbol sistemi ve yapısıyla yeni bir sezona daha merhaba diyoruz. 

Futbolumuzu tehdit eden ve rekabet yeteneğini sınırlandıran bu sorunların nasıl aşılacağı da bir muamma!

Sahip olduğumuz ve kronikleşmiş yönetsel, finansal ve ekonomik sorunlar Türk futbolunun ayağındaki prangalar olarak, onu aşağıya çekmeye devam ediyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın futbol yapılanmamız adeta komaya girmiş gibi. Bu sorunların çözümüne yönelik herhangi bir tepki veremiyor.

Yıllardır pençesinde boğuştuğu bu sorunlara çare bulmakta zorlanan Türk futbolu bu süreçte, futbol otoritesi destekli naklen yayın gelirlerine göbeğinden bağımlı, kendi iç dinamikleriyle gelir yaratmakta zorlanan, reytingi düşük, futbol kalitesi vasat, rekabeti zayıf bir lig haline dönüştü.

Kısacası iç karartıcı ve sportif keyfimizi kaçırtacak konular ve sorunlar kapı önünde bizi bekliyor. Spor Toto Süper Lig perdelerini açtı ama, perdenin arkasında bir başka fırtına sürüyor. Ama tüm bunlara rağmen bu showun da devam etmesi gerekiyor.

 

Sonuç

 

Yıllardır pençesinde boğuştuğu bu sorunlara çare bulmakta zorlanan Türk futbolu bu süreçte, futbol otoritesi destekli naklen yayın gelirlerine göbeğinden bağımlı, kendi iç dinamikleriyle gelir yaratmakta zorlanan, reytingi düşük, futbol kalitesi vasat, rekabeti zayıf bir lig haline dönüştü. 

Kısacası, iç karartıcı ve sportif keyfimizi kaçırtacak konular ve sorunlar kapı önünde bizi bekliyor. Spor Toto Süper Lig perdelerini açtı ama, perdenin arkasında bir başka fırtına sürüyor. Ama tüm bunlara rağmen bu showun da devam etmesi gerekiyor.

İşte bu ahval ve şerait içinde Süper Lig perdelerini açıyor. Bizler de tribünlerde, televizyon başında yerimizi alarak, bu gösteriyi izlemeye çalışacağız. Tüm takımlarımıza başarılar diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol nereye gidiyor?

Küreselleşen dünyada futbol kulüpleri ekonomik-finansal örgütlere dönüştü. Bu değişim kulüpleri küresel olmaya zorladı. Finansal futbol, küreselleşen kulüplere her alanda fazladan rekabet üstünlüğü sağladı

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Vergi oranını düşürmek, yasa dışı bahsi azaltır mı? Bahis ekonomisine genel bir bakış

Yasa dışı bahse karşı mücadele yapısal bir nitelik kazanmadan, vergi oranlarının düşürülmesi, yasal bahis gelirlerini artırmayacağı gibi vergi gelirlerinin düşmesine neden olur. Bu alanda bahis oynayanlarının gelirini maksimize artırır