13 Şubat 2018

Çocuklar için şişmanlık manifestosu

Şekerli/gazlı içeceklerin üzerine kocaman “1 Lira” yazan endüstrinin, 20 milyon çocuğun cebinden yılda en az 8-10 milyar lira kazanmak için her şeyi yapacağını biliyorum

Her ay onlarca obez çocuk gören, onların obez olma süreçlerini aileleri ve kendileri ile uzun uzun görüşen, onların üzüntü ve çaresizliklerinden etkilenen ve her defasında çocukları bu duruma düşüren ve ne yaptıklarını bildiklerinden emin olduğum besin ve şekerli içecek endüstrisine öfkelenen bir çocuk hekimi, endokrinolog olarak en iyisi bu konuda bir manifesto yazayım diye düşündüm.

Amacım, bazı noktaların altını çizmek ve esas,  çocukları besin tercihlerini yönlendiren, ceplerindeki 1 liralık harçlıklarına göz dikenlere karşı uyarmak.

Tabii, bir metin yazmakla işin bitmeyeceğinin farkındayım. İçinde 105 kalori, 18 küp şeker içeren şekerli/gazlı içeceklerin üzerine kocaman “1 Lira” yazan endüstrinin, 20 milyon çocuğun cebinden yılda en az 8-10 milyar lira kazanmak için her şeyi yapacağını da biliyorum. Ama yine de çocukların yalnızca ailelerine ait olmadığını, bu evrenin bir değeri/imkanı olduğunu düşünen bir hekim olarak, onları korumak için  öne atılmamız gerektiğini düşünüyorum.

1. Nasıl sigara içmiyorsanız kesin bir şekilde abur-cubur ürünler ve şekerli içeceklerden uzak durun. Bu ürünlerin kendilerinin küçük, kalorilerinin yüksek, ucuz ve doğadaki besinlerde olmayan şekilde yüksek şeker ve yağ içerdiğini unutmayın. Bu ürünler doyma hissinizi engelleyerek, sizi sürekli açlık huzursuzluğuna mahkum etmektedir.

2. Kolalı içecekler ile ülkemizde değişik aromalarla masum gibi gösterilen   “soğuk çaylar” arasında bir fark olmadığını unutmayın. Bu ürünler ya suni tatlandırıcı ya da nişasta bazlı şekerden dolayı yüksek fruktoz içermektedir. Yüksek früktoz içeren içeceklerin değişik şiddette bağımlılık yaptığını biliyoruz. Suni tatlandırıcı içeren içeceklerin de sanıldığının aksine şişmanlık için risk oluşturduğunu unutmayın.

3. Bilgisayar, cep telefonu ve oyun konsolları dahil ekran başında 2 saatten daha fazla vakit geçirmeyin. Elektronik oyunların veya şiddet içeren dizilerin sizleri aşırı heyecanlandırmasına, beyninizde fazla miktarda dopamin salgılatmasına, uyuma zorluğu yaratmasına izin vermeyin. Bunun yerine arkadaşlarınızla, kardeşlerinizle ve ailenizle vakit geçirin; sokaklarda oynayın, kitap okuyun, sizi mutlu edecek aktiviteler için vakit yaratın.

4. Haftada 5 gün ve her defasında en az 30 dakika egzersiz yapın; mümkünse okulda bir takıma girin. Okula  giderken veya servise binerken yürüme fırsatlarını değerlendirin. Egzersizin sizi daha mutlu yapacağını ve okul başarınızı olumlu etkileyeceğini unutmayın.

5. Bütün öğünlerde yavaş yemeye, sebze ve meyve tüketmeye dikkat edin. Akşam yemeğinde diğer öğünlere göre daha az kalori almaya, saat sekizden sonra bir şey yememeye özen gösterin.

6. Kahvaltı etmeden okula gitmeyin. Okulda  ana öğünleri atlamayın ve yemekhanede yemek yiyin. Kantinlerden uzak durun.

7. Erken yatın ve günde en az 8 saat uyumayı ihmal etmeyin.

8. Doğuştan şişman yaratılmadığınızı, şişmanlığın sizin suçunuz olmadığını unutmayın ve SİZİ ŞİŞMANLATAN ÜRÜNLERE, ALIŞKANLIKLARA KARŞI MEYDAN OKUYUN. Nasıl eğitiminizi ihmal etmiyor ve geleceğinizi daha iyi yapmak için çaba gösteriyorsanız, bedeninizi ve sağlığınızı da ihmal etmeyin.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dr. Gönül Tanır’ı kaybettik

Gönül içimizdeki en naif, sözünü sakınmayan, belki de bu yüzden kendini koruyamayan kişiydi. Sonraki yıllarda ülkemiz çok değişti ve Günül, bu insafsızların dünyasında çok haksızlığa uğradı ve çocuk enfeksiyon servisine verdiği o büyük emeğin karşılığı, çok hakkı olan profesörlüğü ondan esirgendi

"İleri Diyabet Tedavileri ve Teknolojileri-ATTD 2024" kongresinden izlenimler: Teknolojiye adil erişim çağrısı

Öncelik dezavantajlı olanların yaşadığı engelleri ortadan kaldırılmaya verilmeli, yani önce diyabet teknolojilerine adil erişim sağlanmalıdır

SGK’nın sensörleri SUT kapsamına almasını talep ediyoruz!

Gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında ülkemiz sensörler konusunda adım atmakta geç kalmıştır ve bunu hem tip 1 diyabetli çocuk yakınlarına hem de diyabet uzmanlarına izah etmek mümkün değildir