14 Ocak 2018

Cıvıl cıvıl

"Tweet” cıvıltının, aptal anlamında kullanılan “twit”e dönüşmesine ipucu

Tweet”i, mini mini bir kuşun çıkardığı zarif ses olarak tanımlıyor Oxford sözlüğü. 2013 yılında sözlüğe, sosyal medyada Twitter uygulamasını kullanarak bir yer yapmak, biriyle Twitter’da iletişim kurmak şeklinde iki yeni anlam eklendi.

Sözcüğün iki yeni anlamı ile sözlüğe girme süreci önce 2006, Iconfactory adlı program geliştirme şirketinin, sosyal medyaya kısa bir mesaj göndermeyi sağlayan programa “Twitter” adını vermesiyle başladı. 2006’da uygulama piyasaya “twittering” olarak çıktı. Aynı şirket 2008’de “twit” kelimesini “tweet” olarak değiştirdi.

Hemen hemen aynı sesi veren ancak yazıldığında bir harf değişikliği ile yazılan iki kelime, twit ve tweet İngilizce birbirinden epey farklı anlamın sahibi. “Twit” argo bir kelime, çirkin bir aşağılama, anlamı  “aptal.” “Tweet” ise cıvıltı demek.

Şirketin ilk kullandığı kelime “twit,” genç internet argosunun bir ifadesiydi başta. Ondan sonra kullanılan “twitterrific” de aynı argonun devamı, “muhteşem aptal” anlamına gelen daha gelişkin bir program. 120 kelime ile sınırlı, yüzeysel, hızlı, kayda değer detayı hep kaçıran bir iletişimin tanımı. 2007’de şirket muhteşem aptalları kısaltıp,  programa “aptallar” adını yakıştırdıysa da piyasada biraz tuhaf kaçınca, aynı sesi çıkaran ve aynı sayıda harf içeren kuş cıvıltısı “tweet” de karar kıldılar.

Böylece döndük dolaştık ve geldik bizim “Kuşlar Meclisi”ne.

Bizim bülbül pencerede yine. Bütün gece cıvıldıyor.

Aynı geçen yılki gibi, erkenden baharı kutluyor. Hızlanan takvime onun gibi ayak uyduran kirazlar da gelin. Yeni çiçeklerinin pembe beyaz yapraklarını savuran rüzgarın düğünü sokak.

Cıvıldamak, yani şu “tweet” kelimesini ilk kez İngiliz diline yerleştiren şair, İngiliz edebiyatının babası, Londra doğumlu Geoffrey Chaucer. Kelimeyi, ilk kez 14. y.y.’da, bugünü görüp de başımıza geleceklerden haberdarmışçasına yazdığı  “Kuşlar Meclisi” adlı eserinde kullandı.

Chaucer’ın 700 satırlık “Kuşlar Meclisi” kuşlar arasında seçim hakkı ve özgürlük tartışması üzerine. Kuşlar Meclisi özgürlüğü ve seçim hakkını tartışırken anlaşamaz bölünür. Meclis başkanı birliği varmış gibi gösteren tek şeyin seçim hakkı olduğunun gayet farkındadır.  Seçim hakkını bu yüzden iptal edemez. Ama seçim bölünmüşlük gerçeğini ortaya serecektir. O yüzden, seçim hakkı varmış gibi yapıp, kuşların seçmesini engelleyecek bir yol bulur. Kuşlara seçim haklarını seçmemek şartıyla kullandırır.

Eserin kahramanları özgürlüğün en büyük sembolü kanatlanıp uçması ile insana umut veren güzel sesli kuşlardır.  Sevgililer Günü’ne de ilham verdiği düşünülen eser, sevgililer gününde eşleşmek üzere bir araya toplanan kuşların tartışmasını konu alır. Her şey, kafasında dünya ve insanlık halleriyle ilgili sorular olan, öğrenmeye düşkün kahramanın bir kitap okurken uyuya kalması ve gördüğü rüya ile başlar.  Rüyasında kendisini yıldızların arasında evreni dolaşırken bulur. Sonunda bir tarafında erdem çeşmesi, öteki tarafında balıkların hapse atılıp kuruduğu bir dehlize akan hüzün akarsuyunun bulunduğu bir kapının önüne gelir. Önce, bedbaht aşıkların heykelleriyle donanmış karanlık Venüs tapınağından geçer yol.  Ardından gün yüzüne çıkar. Burada Doğa Ana başkanlığında bir kuşlar meclisi eşleşmeye gelmiş kuşların seçim hakkını tartışmaktadır. Tam erkek doğanlar kendilerine dişi bir kartal beğenmişken daha alt sınıftan kuşlar buna itiraz eder, bir protestoya kalkışırlar. Ortalık karışır. Başkan devreye girer. Seçim hakkının birliğin yararına olduğunu herkese hatırlattıktan sonra, dişi kartala karar vermesi için bir yıllık süre tanıyıp meseleyi kapatır. Böylece bölünmüşlüğün üstü örtülür ama doğanlar dişi kartalsız kalır. Dişi kartal da doğansız. Seçme hakkı ise seçmemek sayesinde korunmuş olur.

Meclis diğer kuşların eşleşmeleri akabinde son bulur. Eserin kahramanı meraklı ise, kafası iyice karışmış olarak rüyasından, kuşlar korosunun yeni baharı kutlayan şarkısıyla uyanır.   

“Kuşlar Meclisi”ni yazarken Chauser, İran edebiyatının mistik şaheseri, Feridüddin Attar’ın  12. Yy “Kuşlar Konferansı” ya da  Mantıku’t Tayr’dan etkilenir. Attar’ın yazdığı “Kuşların Konferansı”nda kuşlar mitolojik Simurg kuşuna ulaşmak için yola düşer. Yolları; Arayış, Aşk, Bilgi, Özgürlük, Birlik, Hayranlık ve sonunda fakirlik ve yokluk vadisi olmak üzere yedi vadiden geçer. 

Chauser şairliğinin yanı sıra döneminde siyasete bulaşmış, Kralın elçiliğiyle diplomatlık yapmış bir yazar. Eserleriyle İngilizce’ye 2000 kelime kazandıran bir dil ustası. 

Kuşlar Meclisinde, “kuş” için kullandığı kelime, “foules,” okunduğunda “çirkin,” “sersem” “budala” anlamına gelen “fools” ile de aynı sesle söylendiğinden, eserin adını “sersemler meclisi” olarak duymak da mümkün. Aynı eserde İngilizceye giren “tweet” cıvıltının, bugün aptal anlamında kullanılan “twit”e dönüşmesine  ipucu .


www.sebnemsenyener.com

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Geçmişte yaşanmayana özlem

Hâlâ Portekizce’den bir türlü başka hiç bir dile tam çevrilemeyen, “saudade"...

Geleceğin hatıratı

"Gazeteler iflas etti, hükümetin propagandacılarıyla dolduruldu, muhabirlik tamamen manen ve malen çökertildi, her şey reklama indirgendi"

Bir intiharın anatomisi: Yollar, köprüler, barajlar, metrolar

Garcia, Peru’da hem büyüyen ekonominin hem de çöken ekonominin mimarı.  Bir zamanlar Peru’nun JFK’si (Kennedy’si) umudu iken sonu tarihe Odebrecht kurbanı lakabıyla yazılan adam.