25 Mayıs 2012

Bayramların Anlamı

AKP hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini temsil eden ulusal bayramların kutlanma biçimlerine yeni...

AKP hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini temsil eden ulusal bayramların kutlanma biçimlerine yeni düzenlemeler getirmesi, büyük tartışmalara yol açtı. Bu tartışma haftalardır sürüyor. Muhalefetteki siyasal partiler, sivil toplum örgütleri bu konuda tepkili.

Söz konusu bayramlar hangi bayramlardır ve bunların anlamı nedir?

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 30 Ağustos Zafer Bayramı; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.

19 Mayıs 1919’da ne olmuştur? 1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı ülkeler tarafından işgal edilmesi üzerine, Mustafa Kemal, bağımsızlık ve Kurtuluş Savaşı mücadelesini başlatmış, 19 Mayıs 1919’da İstanbul’dan Samsun’a geçmiş, oradan sırasıyla Amasya, Erzurum ve Sivas’a geçerek toplantılar ve kongreler düzenlemiş, işgalci emperyalist ülkelere karşı mücadeleyi bu illerde birkaç ay içinde örgütlemiştir. Bu nedenle 19 Mayıs Bayramı, bağımsızlık ve ulusal kurtuluş mücadelesinin, anti-emperyalist bir mücadelenin başlangıcını temsil etmektedir.

23 Nisan 1920’de ne olmuştur? Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal ve dava arkadaşları tarafından kurulmuş ve açılmış, böylece mutlak monarşi düzeninden, cumhuriyet düzenine; yani gücünü padişahtan, sadrazamdan, ulemadan alan yönetim biçiminden, gücünü halktan alan yönetim biçimine geçiş doğrultusunda ilk adım atılmış, Osmanlı İmparatorluğu yönetimiyle ilişkiler resmen kesilmiş, İstanbul’daki hükümetten bağımsız ayrı bir yönetim ve karar organı oluşturulmuştur.

30 Ağustos 1922’de ne olmuştur? Bizzat Mustafa Kemal’in öncülük ettiği ve yönettiği Kurtuluş Savaşı başarıyla sonuçlanmış, yıllarca süren savaşın sonunda işgalci güçler mağlup olmuş ve ülkeden geri çekilmek zorunda kalmışlar, 19 Mayıs 1919’da başlayan anti-emperyalist mücadele zafer ile sonuçlanmıştır.

29 Ekim 1923’te ne olmuştur? Türkiye Cumhuriyeti resmen kurulmuş ve ilan edilmiştir; monarşinin, teokrasinin ve feodalizmin ortadan kaldırılması süreci başlamış, başta laiklik olmak üzere, devrimlerin yolu açılmış, gücünü halktan almayı amaçlamış bir yönetim biçimine geçilmiş, çöken bir imparatorluktan, yeni bir ülke, yeni bir vatan doğmuştur.

Şimdi bir vatandaş, eğer gerçekten vatandaşsa, bu vatanın bir parçası ise ve siyasal bir bilince sahipse, böylesine önemli tarihi olayları bir bayram olarak kutlamaz da ve/veya bu günleri anmaz da, ne yapar? Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini ve temelini oluşturan bu dört önemli olayla bir kişi neden uğraşır, bunlara karşı neden tavır alır? Bu bayramlara karşı tavır alan kişi vatansever midir, yoksa vatan haini midir? Yanıt çok açık: Elbette vatan hainidir!

Pekiyi, AKP hükümeti, bu bayramlara karşı bir tavır almakta mıdır? Şu anda tartışılan konu bu. AKP elbette, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, sadece kutlama biçimlerine yönelik bir müdahale olduğunu savunmaktadır.

Doğrusunu söylemek gerekirse, söz konusu bayramların bugüne kadar her zaman anlamlarına yakışır bir biçimde kutlandığını da söyleyemeyiz. Sahte “Atatürkçülerin” de katkılarıyla, bu bayramlar birçok zaman, soğuk, yapay ve yüzeysel bir biçimde kutlandılar. Bu nedenle bu bayramlara anlam katacak yeni bir şeylerin yapılması elbette gerekiyordu.

Ancak AKP hükümeti, başta laiklik olmak üzere, bugüne kadar cumhuriyetin temel ilke ve değerleri ile o kadar çok uğraştı ki, karşı-devrim sürecinin içinde o kadar çok yer aldı ki, gerçekleştirdiği bayram düzenlemeleri, herkeste yoğun kuşkulara ve tepkilere neden oldu. Bu bayramlara anlam katacak bir şeyi AKP gibi bir parti nasıl yapacak, bu konuda milyonlarca vatandaşın çok ciddi kuşkuları var; hatta kuşku ötesi, milyonlarca vatandaş, AKP’nin bunu yapamayacağından, aksine, bu bayramları halka unutturmaya çalışacağından emin.

İnsan da ister istemez merak ediyor: Acaba Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve diğer önde gelen AKP’liler, bu ulusal bayramlarda ne hissediyorlar ve ne düşünüyorlar? Bu bayramlarda duygulanıyorlar mı, bu bayramların temsil ettiği tarihsel olayları düşünüyorlar mı ve hatırlıyorlar mı, Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bir hayranlık, saygı ve vefa duygusu içine giriyorlar mı?

Bando, marş, geçit töreni, spor gösterisi gibi şekilsel şeyler bir yana, 19 Mayıs’ta, 23 Nisan’da, 30 Ağustos’ta, 29 Ekim’de, acaba bu duygu ve düşünceler, AKP’lilerde kısa bir süre için de olsa oluşuyor mu?

AKP’liler, dini bayramlarda, Şeker Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda, Ramazan Bayramı’nda, Kutlu Doğum Haftası’nda, İstanbul’un Fethi Yıldönümü’nde hissettikleri heyecanı, 19 Mayıs’ta, 23 Nisan’da, 30 Ağustos’ta ve 29 Ekim’de hissediyorlar mı?

Burası Osmanlı İmparatorluğu olmadığına göre, Arabistan da olmadığına göre, AKP Cumhuriyeti de olmadığına göre, burası Türkiye Cumhuriyeti olduğuna göre, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Başbakanı, bir Cumhurbaşkanı, bir Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan bayramlara çok büyük bir önem veriyordur herhalde.

Bunun aksini insan düşünmek bile istemez.

Düşünürse, tarih yeniden yazılır, mücadele sıfır noktasından yeniden başlar, bu bayramlara yeni bayramlar eklenir.

Yeni ulusal bayramlara gerek duymadan, mevcut ulusal bayramların değerini bilmek, herkes için en iyisi!

 

Yazarın Diğer Yazıları

Mağduru oynayan zalimler

Türkiye’nin seçimle iktidara gelen padişahına karşı yürütülen protesto gösterilerine katılan vatandaşlara, terörist muamelesi yapılmaya devam ediliyor

Darbeci Erdoğan

Erdoğan da şu anda, Mısır’daki darbeyi sert ve sistematik bir biçimde eleştiren dünyadaki nadir liderlerden birisi haline geldi

Gezinin sonuçları ve yararları

İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan ve daha sonra tüm ülkeye yayılan, AKP hükümetini ve Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto gösterilerinin üç büyük yararı oldu...