27 Kasım 2014

Ak parti'yi eleştirmek İslam'ı eleştirmek mi?

Dindarlar, en başta dine uzak bile olsa herkesin dindarda aradığı en önemli duyguyu, güveni sarsmaktadır

Son zamanlarda keskin bir kutuplaşma yaşanıyor. Gezi olaylarından sonra başlayan kutuplaşma Hükümet, Cemaat savaşından sonra daha da arttı. Bu kutuplaşma ortamı içinde İslam dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu eleştirel düşünebilme becerisi önemli zaafiyetlere uğruyor.
 
Ak parti veya başka bir yapı fark etmiyor ama bugün dindarların zihninde eleştiri geleneğinin ortadan kalkıyor oluşu önemli bir tehlike. Ak Parti'nin olumlu veya olumsuz icraatları var ama bunları at gözlüğü takarak değerlendirmek çok büyük yanılgılara neden olduğu gibi en büyük zararı da eleştirel düşünebilme becerileri görüyor.
 
Hiç şüphesiz ki önyargılı bir şekilde Ak Parti'nin her icraatini en baştan beridir eleştiren bir kesim de var. Bu kesim ideolojik şartlanmışlıktan daha da vahimi,   düşmanlar oluşturan ve böylesi bir dünyada yaşamaya kendini mahkum eden bir anlayıştır. Böylesi bir anlayışın "keskin sirke küpüne zarar" sözünde olduğu gibi zararı daha çok kendisine olmuştur.
 
 Ancak dindarlar da İslam'ın en önemli emri olan akletmeyi terk ederek başka bir açıdan kendilerini tüketmeye başladılar. 90 yıllık bir rövanşı fırsatı bulmuşken alma heyecanı, en başta dinin temel ilkelerini sarsacak bir gidişatın yollarını açmaktadır. 
 
Dindarlar, en başta dine uzak bile olsa herkesin dindarda aradığı en önemli duyguyu, güveni sarsmaktadır. Örneğin "Yetmez ama evet" kampanyası sırasında bu sloganın  Ak Parti'nin "takiyyesine" kanmak olduğunu söyleyerek eleştirenlere karşı demokrat dik duruşuyla ilkeli davrananlar şu anda aldatılmışlık duyguları içindedir. Ak Parti'nin yöneticileri tarafından böylesi bir durum çok önemsenmese de ona oy veren dirayetli dindarların bu sele kapılmadan, daha da gecikmeden akletmesi ve eleştirmesi gerekiyor. Kimsenin güven sarsma hakkı yoktur.
 
Dindarlar "idol" olarak bildikleri Tayyip Erdoğan'ın din ile ilgili sözlerini mihenk taşına vuruyor mu, dini açıdan kaynaklara bakma ihtiyacı hissediyorlar mı? Yoksa "o dediği için bir hikmeti vardır" mı diyorlar? Onun otoriter hal ve hareketlerini Peygamber ve arkadaşlarının otorite - itaat ilişkisi içinde mi değerlendiriyorlar? Yoksa "hayran olunan dünya lideri" vb. argümanlar mı hep konuşuluyor? Ak Saray'ın maliyeti konuşulurken İslam'ın mal, mülk, zekat, infak ile ilgili söylediği ve nefsin hoşuna gitmeyen, uyarıları akla geliyor mu? Yoksa gözlerini yumup, kulaklarını tıkayarak "yakışır" mı diyorlar? Artan iş kazalarının altından gelen nahoş kokuları burunları hiç hissetmiyor mu? Başka alternatif olmadığı için kendisine oy verenlerin rahatsızlık oranlarının ağır basma ihtimalini düşünüyor mu?
 
Aslında bir yapıyı korumak istiyorsanız bunun en kolay yolu ona eleştirel yaklaşma tavrıdır. Ön yargılarla, düşmanlar yaratarak, her eleştireni potansiyel komploculardan birisi görerek yola çıktınız mı bunun sonu vehimler deryasıdır. Kendisine gerçekten güvenen bilim adamlarının, siyasetçilerin kendilerini yeri geldiği zaman rahatça eleştirmesi en başta toplumun  bu kişilere karşı  olan güven duygularını arttırır.
 
Dindarlar bilmeli ki şimdi "kol kırılır yen içinde kalır" derlerse vücut yaralandığında dini inançları da bundan zarar görür. Zira uğruna ilkeleri dikkate almadan savundukları bir yapı sonunda toplumda benliklerinde ve toplumda yükselmesini arzuladıkları dini değerlerin zarara uğramasına yol açar.
 
Her eleştireni yıkıcı eleştiri yapan ilan edenler sonunda yıkıcı zannettikleri yapıcı eleştiriyi yapanları da yanlarında bulamayabilirler. İlerlemenin, gelişmenin, yeni yollar bulmanın, taze tomurcuklar oluşturabilmenin yegane yolu olan eleştirel düşünme becerisini keşfedemeyenlerin, reddedenlerin sonunda varacağı yer oluşturulmuş duvarlar arasında kalmaktır.

www.omerfarukgergerlioglu.com

 

Yazarın Diğer Yazıları

Afrin operasyonu ve Kürtlerde artan kopuş

"Doğu-Güneydoğu'da taşlı sopalı eylem yoksa her şey yolunda mı zannediliyor?"

KHK ile yetki gaspı skandalı!

Yeni uygulamayla, KHK ile adeta yaşam hakkı gasp edilmeye çalışılan kişinin, yeni bir KHK ile özel sektörde çalışmasının da önüne geçiliyor

AK Parti, MHP ittifakı statükonun ittifakıdır ve kaybetmeye mahkûmdur

Tayyip Erdoğan önceki tekliflerde kendini naza çekmişti, Bahçeli yılmadı teklif üstüne teklif patlattı