31 Ağustos 2018

Türkiye'yi reforme mi yoksa deforme mi ettiler?

"Gözümüz aydın (!): AB Reform Eylem Grubu toplanmış uzun bir süre sonra"

Gözümüz aydın (!): AB Reform Eylem Grubu toplanmış uzun bir süre sonra.

Bu konudaki haberlere baktım. Kimin başmüzakereci olduğunu anlamadım, ama iyimser yorumlar yapmaya çalıştım: AB işlerinde birazcık kıpırdanma hiç yoktan iyidir. AB konularına bakan bürokratlarımıza iş çıktı. Brüksel ile Ankara arasında biraz daha fazla temas olur. AB perspektifi yalancıktan da olsa korunur.

Bunları içtenlikle söylüyorum. Ancak, aklımdaki asıl soruyu yönetime yöneltmekten kendimi alıkoyamıyorum: Ciddi misiniz?

“Ciddiyiz” diyecekler. İnanmıyorum: ciddi olduklarına dair kuvvetli bir işaret göremiyorum. Güya ABD’ye karşı AB’yi yanlarına almak istiyorlar ya, “AB’ye şirinlik yapalım. Belki yuttururuz.” havasında görünüyorlar. Çok komik bir taktik. “ABD ile papaz olduk. AB’nin de Trump ile arası iyi değil. Üstelik Merkel, bizim ona nazi dediğimiz unuttu, ekonomik sıkıntıya girelim istemiyor. Şöyle bir AB simgeleri önünde poz verelim. Bir de bir reform programı diye bir şeyler söyleyelim.Bakarsın, tutar.” Buna şark kurnazlığı diyenler de var.  Brüksel’deki garp kurnazları da kıs kıs gülüyorlardır.

Yeni sistem dediğimiz yönetim biçimi kuvvetler ayrılığına aykırı. Hukuk devleti zayıfladı. Lâfı uzatmaya gerek yok. Yeni sistemle birlikte AB standartlarından daha da uzaklaştık. İyi kötü var olan çağdaş sistemimizi AB standatlarına göre reforme etmek yerine deforme ettik. AB’ye yakınlaşalım diye yeni sistemi değiştirecek misiniz? Çünkü AB standartları bu deformasyonun düzeltilmesini, yeniden ciddi reformlara girişilmesini gerektiriyor.

Diyelim, bu iş biraz uzun vade işi, bugünden yarına olmaz. O zaman AB standartları yoluna döneceğinize dair hemen şimdi bir işaret vermek istiyorsanız, yapılacak şey çok basit. İçerdeki politikacıları, aydınları, yazarları salıveriniz hemen. O zaman inanırız ciddi olduğunuza.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ölüm ana

Yaşamamıza izin veren Ölüm Ana olduğunu düşünüyorlar. Ondan medet umuyorlar. Ölümün yaşamdan güçlü olduğunu görüyorlar. Yılda yirmi, otuz bin cinayetin işlendiği bir ülkede ölüme "insaf et, bizi yaşat" diyorlar. Hayat o kadar ucuz olunca ölüme yakıştırılan güç artıyor. Ölümde ana rahminin, kucağının sıcaklığı aranıyor

Meksika'daki kadın

İnanılır gibi değil ama gerçek! Meksika'nın dini Guadalupe Bakiresi dinidir. Başka bir deyişle, bizim açımızdan önemli olan, Meksika'nın kendine özgü bir hristiyanlık, nerdeyse yeni bir din benimsemesidir. Başat figürü de bir kadındır. İşte maço Meksika! Ey Kibele! Sen nelere kadirsin!

Okuyan kadın

Kadını kitaptan ayıramazsın, yoksa elma boğazına takılır