20 Ekim 2014

Yiyeceklerle meme kanseri riski azaltılır mı?

Sağlık tesadüf değildir. Sağlık konusunda bilinçlenmeniz gerekir. Dünyadaki en başarılı tedavi ise hastalıktan korunmaktır

Bu ay meme kanseri ayı, biraz gecikmiş olsa da affınıza sığınarak yazımı yazıyorum. Beslenmeniz meme kanseri riskinizi nasıl etkiler? Gerçek şu: arttırabilir veya azaltabilir. Pek çok hastalık için de geçerli olan bu durumu, meme kanseri için detaylı inceleyelim.

Öncelikle besinler hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Besinler ikiye ayrılır. Makro besinler ve mikro besinler.

Makro besinler; Yağlar, Karbonhidratlar, Protein ve su’dur. Mikro besinler ise; Vitaminler, Mineraller, Antioksidanlar ve Fitokimyasallar’dır.

Besinlerden bazıları hormonları düzenleyerek, inflamasyonu azaltarak, hücrenin bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücresinin gelişme riskini azaltır. Buna ek olarak bilimsel çalışmalar kanser hücresinin büyümesi ve yayılmasından sorumlu olan yeni damar oluşturma (angiogenesis) özelliğini bazı besinlerin önlediğini gösteriyor. Tümör hücresinin yaşam kaynağını kökünden kesmek anlamına gelen bu durum, mikroskobik kanserlerin ölümcül hale gelmeden yok olmalarına da neden olabilir. Bu besinlerin çoğunun bitkisel kaynaklı olduğunu duymak sanıyorum size şaşırtmayacaktır. Kanserden ve diğer tüm hastalıklardan korunmak için beslenmenizin üçte ikisi bitkisel besinlerden oluşmalıdır. İşte size bazı yiyin ve yemeyin tavsiyeleri:

Mevsim tam da zamanı, kırmızı ve turuncu renkli meyve ve sebze yiyin. Çünkü… havuç, balkabağı, kırmızı pancar, kırmızı lahana, portakal, kavun ve hala lezzetli iken domates yemeye devam edin. Çünkü karotenoidlerden yana çok zengindirler ve yeni damar oluşumunu engellemede çok etkilidirler. Bir çalışmaya göre çok miktarda karotenoid yiyen kadınlarda, yemeyenlere oranla meme kanseri riski %20 daha düşüktür.

Haftada 500 gramdan daha fazla kırmızı et yemeyin. Çünkü…New Jersey Kanser Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmaya göre çok miktarda kırmızı et yiyen kadınlarda daha az tüketenlere oranla meme kanseri gelişme riski çok daha yüksek.

Yiyin: Brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar. Çünkü... bu sebzeler inflamasyonla mücadele ederler, kanser hücresi gelişmesini önlerler, östrojeni dengelerler. Bu sebeplerin hepsi meme kanseri gelişmesi için risk faktörüdür.

Günde bir taneden fazla alkollü içki tüketmeyin. Çünkü…çok sayıda çalışma alkol tüketiminin kadınlarda meme kanseri riskini arttırdığını gösteriyor. Ne kadar çok içerseniz, riskiniz o kadar katlanarak artıyor. Her bir kadeh riski %11 arttırıyor.

Baklagiller ve mercimek yiyin. Çünkü... Lif zengini bu yiyecekler fazla miktarda östrojeni sindirim esnasında dengelerler. Bağırsaklarınızda kanserle savaşan bileşiklerin çoğalmasını sağlarlar. Tok tutarlar ve ideal kilonuzu korumanıza yardımcı olurlar.

Şeker (günde 6 çay kaşığından daha fazla eklenmiş şeker) yemeyin. Çünkü…şu konuda öncelikle anlaşalım. Şeker karbonhidrattır. Beyaz ekmek ve benzeri işlenmiş tahıllar kana şeker olarak karışır. Meyvelerdeki şeker işlenmiş ve eklenmiş şeker değildir. Vitamin, antioksidan ve lif zengini meyvelerdeki şekerden korkmanıza gerek yok. Ancak meyve sularının bazılarından uzak dururken, bazılarını limitli tüketebilirsiniz. Örneğin portakal suyu yerine havuç ve nar suyu tercih edebilirsiniz.  Kuru meyveler de daha az tüketilmelidir çünkü küçük ama çok tatlıdırlar. Şeker insülin salgılanmasını roket hızına çıkarır ve son çalışmalar bunun kanserin büyümesine yardımcı olduğunu gösteriyor.

Sardalye, somon, hamsi, mevsiminde palamut ve lüfer gibi yağlı balıkları yiyin. Çünkü...  çalışmalar inflamasyonla savaşan omega-3 yağlarını tüketen kadınların, yemeyenlere oranla %14 risklerinin azaldığını ortaya koyuyor. Büyük ve yağsız balıkları yediğiniz zaman omega 3 almış olmazsınız bunu unutmayın. Ayrıca uzun süre yaşayan ton gibi balıklar denizlerdeki cıva ve diğer ağır metalleri daha çok biriktirdikleri için tüketmenizi önermem. Palamut ve lüfer ise belirli zamanda yağlanırlar, onun dışındaki zamanda yağlı değillerdir. Yani sayılmazlar. Ayrıca ceviz ve koyu yeşil yapraklı sebze yiyerek bitkisel kaynaklı omega 3 tüketiminizi arttırın.

Soya sütü ve badem sütü için. Çünkü… çalışmalar soyanın vücuttaki östrojen yapımın azaltarak ve yeni damar oluşturmasını önleyerek kanser riskini azalttığını gösteriyor. Yine de işlenmiş bir ürün olduğu için günlük tüketiminizi bir çay bardağı (100 ml) ile sınırlayın.

Tam yağlı süt ürünlerini günde bir porsiyon ile sınırlayın. Çünkü… Ulusal Kanser Enstitüsünden yayınlanan çalışmalar, düzenli olarak yüksek yağlı süt ürünü tüketen kadınlarda (dondurma, tereyağı, yoğurt, peynir) bu hastalıktan ölüm risklerinin %20 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Yoğurt veya peynir hangisini seçerseniz seçin bu gruptan tüketiminizi günde bir porsiyonla sınırlayın. Kahvesini sütle içen hanımlar ise ekstra dikkat edin.

Sağlık tesadüf değildir. Sağlık konusunda bilinçlenmeniz gerekir. Dünyadaki en başarılı tedavi ise hastalıktan korunmaktır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

Saatleri ayarlama enstitüsü: Moleküler saatlerinizi nasıl ayarlarsınız?

Bütün bu saat yazısını sadece bilimsel bir meraktan dolayı değil, sağlığımız tüm bu saatleri senkronize tutmamıza bağlı olabileceği için yazıyorum