17 Ağustos 2015

Bölgedeki kalaşnikof, helikopter, TOMA seslerinden seni duyamıyoruz 'kardeş'!

Bilesin, biz senin gibi zalimin 'kardeşliğini' de kabul etmiyoruz, 'kardeş'

Diyarbakır

Erdoğan bu sefer de memleketi Rize’den kükremiş! Rize’den “Kürt kardeşlerine” sesleniyor. “Kürt kardeşlerim, gücünü terör örgütlerinden alanlarla mı yürüyeceksiniz?” diye soruyor. Cumhurbaşkanı Rize’deki Kürtlere mi, yoksa Metinerlere mi sesleniyor onu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki biz onun sesini Bölgeden duymuyoruz!

Erdoğan “Kürt kardeşlerine” seslenirken, tam da o sıralarda özel timler Diyarbakır Sur ilçesinde insan avına çıkmıştı. Üstüne Türk bayrağını geçiren özel tim, Kürt halkına sömürge olduğunu bir kez daha hatırlatmaya çalışmakla meşguldü. Tıpkı 90’larda panzerlerin üzerine bayrağı geçirip, sonra o panzerle Kürdün kafasını ezdikleri gibi… İşte böyle kirletildi bu bayrak.

Erdoğan “Kürt kardeşlerine” seslenirken, Silvan’da analar Erdoğan’ın üstlerine saldırttığı polisler çocuklarını katletmesin diye ellerinde sopalarla mahallelere çıkmışlardı. Çocuklarını ölümden korumanın yollarını arıyorlardı.

Erdoğan Rize’de halka “90’ları biz bitirdik” derken, güvenlik kuvvetleri Varto’da 90’ları aratmayacak şekilde utanmazca, onursuzca, vahşice, zalimce işler yapmaktaydı. Öldürdükleri kadın gerillanın cesedine işkence yaptıktan sonra, çırılçıplak sokak ortasına bırakmışlardı.

Erdoğan Rize’de “Kürt kardeşlerine” seslenirken, kendi verdiği emirle, “kardeşlerinin” evi, yuvası yakılıyordu. Cizre’den, Dersim’e, Silopi’ye birçok eve ateş düşüyor, dağlarımız, ormanlarımız yanıyor, köylerimiz boşaltılıyor, birçok yerde güvenlik bölgesi ilan ediliyordu.

Erdoğan Kürtlere seslenirken, Kürdistan sokaklarından ise ağıtlar yükseliyordu. Erdoğan’ın emriyle başlatılan savaşta öldürülen Kürtlerin evlatlarının cenaze törenlerinde  bile Hakkari’de insanlar taranıyordu.

Kürtler Silopi’de polisler mahallelerine giremesin diye hendekler kazıyordu. 23 tane ana Mürşitpınar kapısında haftalardır bekleyen çocuklarının cenazelerini sıcaktan kokmadan alabilmek için ağlıyordu.

Bölgeden kan, gözyaşı sesleri yükseliyor, yıllardır sokaklarımızda garip bir tınıya dönüşen ağıtlara karışıyordu.

Velhasıl Cumhurbaşkanı!

Sen “Kürt kardeşlerine” sesleniyorsun ama, bizler Bölgeye yolladığın kalaşnikof, helikopter, TOMA seslerinden seni duyamıyoruz “kardeş”!

Bu arada bilesin, biz senin gibi zalimin “kardeşliğini” de kabul etmiyoruz, “kardeş”!

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

KHK ve OHAL mağdurları anlatıyorlar

Yanımızdaki KHK/OHAL mağdurlarını dışlamayarak, bu karanlık günlerde onlarla dayanışarak ilk gül tohumlarını toprağa atabiliriz

Bextreş Nezarethanesi

Bir kez daha anladım ki yıkım ve savaşın tarihini yazanlara inat, bizler de dayanışmanın ve mücadelenin tarihini yazıyoruz...

Enfâl'in ruhu şimdi Afrin'de

Siz kirlisiniz biliyoruz ama hiç değilse yüzyıldır barışın adı olan zeytinin adını da kirletmeyin!