14 Mart 2014

Şakamız bitti, üzgünüz!

Dedim, şimdi ben bu T24'e ne yazayım? En iyisi sadece şu şarkıyı dinlemeye çalışalım birlikte. Online gazete değil mi bu, linke tıklayıp bakarlar.

Ben komik şeyler söylemeyi, eğlenceli tespitler yapmayı severim. Severdim. Artık içimde öyle bir istek kalmadı. Belki güzel şeyler olur, yine gülmek için bahane arar hale geliriz bir gün. Bilmiyorum. Cem Yılmaz'ın dediği gibi, "Ne fikir var, ne vicdan. Şakamız bitti, üzgünüz." 

Günlerdir, bir yandan gözyaşlarımı tutmaya çalışırken, sesini kıstığım TV ekranında hala konuşmakta olan kafalara bakarken, 2004 yılında yapılmış Les Choristes filminin müzikleri kulağımda. Özellikle Vois Sur Ton Chemin

Doluyor gözlerim, yine, yine dinliyorum. Sonra tekrar dinliyorum. Sonra tekrar. 

Dedim, şimdi ben bu T24'e ne yazayım? En iyisi sadece şu şarkıyı dinlemeye çalışalım birlikte. Online gazete değil mi bu, linke tıklayıp bakarlar. 

Elimden daha iyisi gelmiyor. Zaten şimdi ne yazsam daha güzel olur ki? Ne yazsam yok olur acımasızlık? Belki müzik lazımdır. 

Yolunun üzerindeki

Unutulmuş, kayıp çocuklara bak.

Onları başka yarınlara göturmek için,

Elini uzat.

 

Gecenin kalbinde

Umut dalgasını,

Yaşam hevesini,

Zaferin izini hisset.

 

Çocuksu mutluluklar

Çok çabuk unutuldu, silindi.

Yolun sonunda,

Sonsuz bir altın ışık parlıyor.

 

Yolunun üzerindeki

Unutulmuş, kayıp çocuklara bak.

Onları başka yarınlara göturmek için,

Elini uzat.

 

http://www.youtube.com/watch?v=P-Zz_bSCsBE

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Aşkım, Nur'um, Yengi'm

Gelişmiş bir deliydi bu, bana sorarsanız. 30 yaşlarında -veya 20’dir belki...

Bir şey soracağım, sen ağladın mı?

Canı istemeyen erişkin insanlar bilsinler ki son fırsat, çıksınlar sinema salonundan...

Hişt, beyaz yaka, bak bu da bizim en uzun gün

Yanağım sarkmasın diye sırt üstü uyumaya çalıştığım bir gecenin sabahıydı. Dolayısıyla firavun gibi altın sarısı ve elimde mızrakla gözlerimi açtım.