15 Ağustos 2017

Nuray Mert konusu: AKP ile Atatürkçülerin buluştuğu nokta

Erdoğan da düşüncelerini beğenmediği gazetecileri susturuyor siz de: Ne farkınız kaldı ondan?

Atatürk sağ kalsaydı değişirdi ama Atatürkçü Cumhuriyet gazetesi değişmiyor.

Ve değişmeyen her organizma gibi yok olmaya mahkûm.

Müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesi ve evrim teorisi konusunda yazdığı yazılar* nedeniyle Nuray Mert’in işine son verilmesi, bu  gazetenin  marjinalleşme sürecinin son aşamasıdır.

Özgürlük tanımayan bir hükûmet tarafından birçok yazarı neredeyse bir yıldır hapiste tutulan bir gazetenin, kendi yazarına özgürlük vermemesi akıl alacak bir şey değil. 

Bunu daha da akıl almaz yapan Nuray Mert’in işten atılma kararına, tutuklu bulunan Cumhuriyetçilerin de ortak edilmesidir.

Erdoğan da düşüncelerini beğenmediği gazetecileri susturuyor siz de: Ne farkınız kaldı ondan?

Darwin’in evrim teorisini yasaklamak ile o teorinin bütün teoriler gibi kesin olmayan, tartışmaya açık bir düşünce olduğunu yazmayı yasaklamak arasında bir fark yoktur.

Zaten sayısız çift, imam nikâhı yaptırmıyor muydu?

Her ikisi de özgür düşünceyi cezalandırıcı, dogmatik, modern dünyada yeri olmaması gereken kafaların ürünüdür.

Kaldı ki Darwin’in evrim teorisi Batı’da biyolojinin en çok tartışılan konularından biridir. Adı üzerinde: Teori.

Biyolojik değişimi evrim ile açıklayan Darwin, (1809-1882) Hristiyan dünyasında olsun Müslüman dünyasında olsun, aşırı dincilerin aforoz ettiği bir bilim adamıdır. Ama bilim, aforozlarla değil buluşlarla ilerlediği için dincilerin protestoları evrim teorisinin genel kabul görmesini engellemedi.

Nuray Mert, müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesinde bir sorun görmemekte de haklıdır. “Bırakın isteyen istediği makamda nikâhını kıydırsın,” diyor.

Ben de aynı şeyi söylüyorum.

Zaten sayısız çift, imam nikâhı yaptırmıyor muydu?

Seçeneklerin çoğaltılmasında sorun yoktur, ortadan kaldırılması sorundur.

Cumhuriyet 1924 yılında yayın hayatına başladı ve 1990’ların başına kadar küçük tirajına rağmen Türkiye’nin en etkili gazeteleri arasında yer aldı.

Adı Le Monde, New York Times gibi dünyanın en saygın gazeteleriyle birlikte anılıyordu.

Bu durum, gazeteyi kuran ailenin son üyesi olan Nadir Nadi, 1991’de ölünceye kadar devam etti.

Nadi’nin kırkı dolmadan Cumhuriyet’te iki grup gazeteye hâkim olma kavgasına başladı.

Birkaç ay, gazeteyi daha liberal ve çağdaş bir alana çekmeye çalışan Emine Uşaklıgil ve Hasan Cemal kazanır göründü.

Buna şiddetle karşı çıkan, İlhan Selçuk (1925-2010) ve Uğur Mumcu’nun (1942-1993) da dahil olduğu bir grup, okurlara Cumhuriyet almama çağrısında bulunarak gazeteden ayrıldı.

Gazetenin tirajı 120 binlerden 50 binlere düştü. Uşaklıgil ve Cemal gazeteden ayrılmak zorunda kaldı. Selçuk-Mumcu ekibi geri döndü. Ama birçok yayın yönetmeni değiştirmesine rağmen Cumhuriyet, eski tirajını da, eski prestijini de yakalayamadı.

Nuray Mert’in başına gelen gösteriyor ki yakalaması da mümkün olmayacak.


*Darwin Yazısı: http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/790970/_Evrim_teorisi_.html

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor