03 Eylül 2015

Kıbrıslı Türkler kendi bölgelerinde sunulan mal ve hizmetlere güvenmiyor

Rumlar Kuzey'e geçince ‘Güney’deki esnafı korumak’ için alışveriş yapmıyorlar

Ada birleşirse ticaret hangi tarafa kayacak?

TC Yardım Heyeti Başkanlığı’nın Lefke Avrupa ve Doğu Akdeniz üniversitelerinden bir grup ekonomiste 2013’te hazırlattığı raporda* bu sorunun cevabını net ve kesin bir biçimde görmek mümkün:

Rum tarafına.

Türklerle Rumlar, kendi bölgelerinde, birbirleriyle hemen hemen hiç temas etmeden kırk yıl kadar ayrı yaşadıktan sonra 2003’te kapılar karşılıklı geliş gidişlere açıldı.

İllüstrasyon: Alberto Ruggieri

Ve ilginç gelişmeler oldu.

Rumlar, Türk tarafına geçişte ve özellikle orada alışveriş yapmakta büyük isteksizlik gösterdiler. Kapıların açılmasından 12 yıl sonra protesto olarak Kuzey’e geçmeyen binlerce Rum var.

Türkler ise Rum tarafına akın ettiler ve orada keyifle alışverişe başladılar.

Rapora göre, 2011 yılında Türk tarafından Rum bölgesine yaklaşık 1,440,000 geçiş olurken Rum tarafından Kuzey’e geçiş sayısı 716,000 idi.

Türkler Rumlardan tarafında Rumların Türk tarafında harcadığından iki buçuk misli daha fazla para harcıyor.

Türk ortalama 89 Euro harcarken Rum 36 Euro harcıyor. 

Güney Kıbrıs Tüketici Eğilimleri’ne göre, Rumlar Kuzey’e daha çok turist gibi geliyorlar. Onları çeken Louis Vuitton gibi taklit ürünler,  doğal ve tarihi güzellikler ve casinolardır.

Türkleri Rum tarafına cezbeden ise Güney’deki mal ve hizmet kalitesinin Türk tarafından üstün olmasıdır.

Türkler Rum tarafında alışveriş yaparken harcadıkları paranın siyasi veya ekonomik boyutunu hesaplamamaktadırlar. Yani, “Türk’e para kazandıracağıma Rum’a kazandırıyorum,” şeklinde düşünmemektedirler. Güney’de alışveriş yapan bir kişi Türk tarafında herhangi bir şekilde vatan hainliğiyle damgalanmamaktadır.

Solda Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Toros, sağda Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Pilides, Londra, Mart, 2015

Rumlar için durum bunun tersidir.

Araştırmacılar, Kuzey’den neden daha fazla alışveriş yapmadıklarını sorduklarında Rumlar “Alışveriş merkezlerinin uzaklığı,”  yanında şu sebepleri göstermişlerdir:

     * Güney’deki esnafı korumak;

      *Kuzey’deki esnafa para kazandırmamak;

      *Kuzey’den alışverişi Rum toplumun onaylamaması.

Türkler ise Güney’de alışveriş yapmayı şu nedenlerle tercih etiklerini söylediler: 

      *Güney’de bizde olmayan çok amaçlı alışveriş merkezleri var,

      *Güney daha ucuzdur,

      *Ürün çeşitliliği daha çekicidir,

      *Hizmet sektörü daha gelişmiştir,

      *Satılan ürünler bizdekinden daha kalitelidir,

      *Orada sunulan mal ve hizmetlere daha çok güveniyoruz.

Türkler Güney’in, özellikle park yeri, temizlik, modern görüntü, kalite, fiyat, mağazaların düzeni, fiziksel çekicilik ve müşteriye davranış açısından çok daha iyi olduğunu düşünüyor.

Araştırmacıların vardığı sonuç, Türk tarafından “Güney’e önemli ölçüde kişisel ticaret kayması olduğu(dur).”

Bu eğilim, muhtemel bir çözümden sonra, ticaretin önündeki bütün engeller kalkacağı için, güçlenerek devam edecektir.

Kıbrıslı Türklerin, kendi bölgelerinde üretilen veya dışarıdan getirtilen tarım v.s. ürünlerinin kalitesi ve güvenirliği konusunda “yaygın kaygıları vardır.”

Şöyle ki, diyor araştırmacılar, KKTC’de “üretilen ürünlerin standartlarını oluşturacak idari ve kurumsal yapı olmadığı gibi gerek ithal edilen, gerekse üretilen tarım ürünlerine ilişkin insan sağlığı konusunda haklı kaygılar bulunmaktadır. Tarım ürünleri için gerekli tahlil ve denetimlerin olmadığı, sanayi ve tarım ürünlerinde CE, ISO ve HACCP gibi belgelerin olmaması, sertifikasyon ve markalaşma sürecinin başlamaması, Gıda Güvenliği ve Hal Yasası gibi mevzuatların oluşmaması düşük kalite ve güven algılamasına neden olmaktadır. Bunun yanında, tüketici haklarının korunması bağlamında satış sonrası hizmetler ve garanti sisteminin etkin işlemediği yönünde de kanaat oluşmuştur...”

Çözümden sonra Türk tüccarların karşılaşacağı sorunlara nasıl çare üretileceği konusunda KKTC Ticaret Odası’nın bir çalışması yoktur.

Bu nedenle, bazıları Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Phidias Pilides ile birlikte çözüme destek aramak için Avrupa’yı dolaşan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros'u yanında celladı ile dolaşan bir mahkûma benzetiyor.

Yarın: Türkiye’nin Kıbrıs’ta yaptığı en büyük hata

 

http://www.yhb.gov.tr/files/LA-DA_TCARET_KAYMASI_PROJES_17_04_2014.pdf

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor