14 Aralık 2017

İnsan bazen evinden kaçmalı

Ev, aklın basit bir kopyasıdır; arkada kalan, kaybolan birçok şeyi gizler...

İnsan bazen evinden kaçmalı, kendini kapı, pencere ve eşya olmayan yerlere atmalıdır.

Ev hem sığınak hem geçen günlerin derlediği bir yüktür.

Ev, aklın basit bir kopyasıdır.

Arkada kalan, kaybolan birçok şeyi gizler.

Dolaptaki kazakların arasında, güve yumurtaları gibi yuvalanmış eski kavgalar var.

Yatak; sandığa kaldırılan yorganlar gibi, eski sevişmeleri saklar.

Yastıklar; eski rüyalar, kâbuslarla dolu.

Duvarlarda ölmüşlerin fotoğrafları, çekmecelerde çoktan giden çocukların küçüklük elbiseleri.

Ecza dolabı bıçaklardan kesici ilaçlarla hıncahınç.

O iğne ve iplik kutuda değil, artık olmayan birinin parmaklarında.

Ev, aklın basit bir kopyasıdır; arkada kalan, kaybolan birçok şeyi gizler...

 

Tavandaki merteklerin arasında çocuk ağlamaları, gülmeleri var; sütlü meme ve çocuk bezi kokusu; dedeler ve nineler; arkadaşlar ve arkadaş olduğu sanılanlar; tıraş olunmayan pazarlar; sarhoş yatılmış geceler. İhanetler ve fedakârlıklar.

Fotoğraflarını gizlediğin kadın.

Halıların üstünde yürümüş ayakların sahipleri, şöminenin önünde şampanya içenler , balkonda sigara tellendirenler, mum ışığında yemek yiyenler bir yere gitmedi.  

Yıllarca önce ölen annem hâlâ o koltukta oturuyor.

Kımıldanacak yer yok.

Sessizlik sandığın şey şamata.

Ev hem hoş geldin diyor hem itiyor.

*

İnsan bazen bütün bunları arkada bırakmalı, kapı, pencere ve eşya olmayan yerlere kaçmalı.

*

Güneşli bir aralık günü.

Kendi öğüdümü tutarak buraya geldim, bu dingin deniz kıyısına, bu upuzun, boş kumsala.

Biraz yürüdükten sonra kıyıdan uzaklaşıp bir kum tepesinin üzerine uzanıyorum.

Gökyüzünde, arkasındaki maviliği gösteren, güneşi engellemeyen ipince bulutlar var.

Yakın görünüyorlar ama çok yükseklerde, buz kristallerinden oluşan, bulutların en güzeli Sirüs bunlar. Rüzgârın tezgâhında dokunmuş tül perde veya peri saçları gibi. Narin. Sakin. Upuzun.  

“İyi ki yaşıyorum, iyi ki buradayım, iyi ki bu gördüklerimi görüyorum,” dedirten bir an uzayıp gidiyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor