15 Mart 2018

Asteriks, Obeliks, Sezar

Sezar, Galya’ya gelirken arkasında muazzam bir borç bırakmıştı

Jül Sezar, o zamanki adıyla Galya olan Fransa’yı zapt ettiğinde, bir tek ülkenin kuzeyindeki küçük bir köy elinden kurtuldu.

Oraya art arda lejyoner yolluyor, ama köy direniyordu.

Askerler başları gözleri yaralı geri dönüyor, vergi toplamaya gelenler kovalanıyor, ünlü Roma ordusu kepaze oluyordu.

O zamanlar – olay milattan önce ellinci yılda geçiyor – dünyanın en güçlü devleti olan Roma İmparatorluğu’nun küçük bir köy karşısında hezimete uğramasının iki nedeni vardı: Asteriks ve Obeliks.

Sezar, Galya’ya gelirken arkasında muazzam bir borç bırakmıştı

Asteriks sevimli, beyni pazularından güçlü, çetin bir savaşçı idi.

Obeliks, o kadar zeki değildi ama küçükken “deve-gücü, tazı-hızı şerbeti” dolu bir kazana düştüğü için tanrılara has bir güce sahipti.

Sezar olaya şahsen el koymaya karar verdi, ama onu da hezimet bekliyordu. 

Galyalı Asteriks'in Maceraları, metnini René Goscinny'nin yazdığı, resimlemesini Albert Uderzo'nun yaptığı, Fransız bir çizgi roman dizisidir.

Bir zamanlar tiryakisi olduğum bu romanları aklıma, New York Review of Books Dergisi’nde, Sezar (MÖ 100- MÖ 44) hakkında okuduğum bir yazı getirdi*.

Yazının konusu, Sezar’ın Galya seferi idi ve ne yazık ki bu seferle ilgili komik hiçbir şey yoktu.

Sezar, Galya’ya vali olarak gönderildiğinde bölgenin sadece bir bölümü Roma İmparatorluğu kontrolünde idi.

Sezar kendi parasını kullanarak ve Roma’daki Senato’nun olurunu almaya gerek görmeden, bir ordu kurdu ve ülkenin tamamını ele geçirmeye girişti.

Galya; ün, siyasi güç ve servet olarak ihtiraslarının sermayesi olacaktı.

Sezar, Galya’yı yedi yılda ele geçirdi ama savaş iki yıl daha uzadı. Çünkü tamamlanır tamamlanmaz Galyalılar istilaya karşı başkaldırdı.

Bu yıllar, Fransa için tarihin kaydettiği en kanlı yıllardı.

Kan dökümü, gaddarlık akıl almaz boyutlarda idi. Yüksek derecede eğitimli ve savaş tecrübeli lejyonlar, art arda zafer kazanırken arkalarında korkunç bir yıkım bırakıyorlardı.

Bugünkü Belçika’daki Nervii halkını yendiklerinde, karşılarındaki 60,000 savaşçıdan arkada kılıçtan geçirilmemiş sadece 500 kişi kalmıştı.

Teslim olduktan sonra 53,000 Atuatuci, bir lot halinde köle olarak satıldı.

Bugün Suriye’de, ondan önce Irak’ta olanlarda yeni hiçbir şey yok. Bugün ne olduysa dün de oldu

Bir başka savaşta Sezar, teslim olan bütün savaşçıların ellerini kestirdi.

Tarih, Sezar’ın Galya’da dört milyon Galyalı ile savaştığını, bir milyon kişiyi öldürdüğünü ve çoğu muhtemelen köle olarak satılan bir milyona yakın insanı esir aldığını yazacaktı.

Bu arada ülke insafsızca soyuldu. Sezar, Galya’ya gelirken arkasında muazzam bir borç bırakmıştı. Borçlarını ödedi ve muazzam bir servet biriktirdi ve çevresindekileri de zengin etti.

Arkasında, Avrupa’nın Birinci Dünya Savaşı’na kadar görmeyeceği bir kırım bırakarak döndüğünde, Sezar’ı Roma’da iç savaş karşıladı. Hayatının geriye kalanının neredeyse tamamını, iktidar peşinde ve savaşlarda geçirdi.

2062 yıl önce bugün, 15 mart 44’te, Senato’da diktatörlüğüne karşı çıkanlar tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Son düşünceleri ne oldu acaba? Öldürttükleri gibi ölüyor olduğu aklından geçti mi? “Ölüyorum, ama değdi” mi dedi yoksa “Her şey boşuna imiş” mi?

*

Bugün Suriye’de, ondan önce Irak’ta olanlarda yeni hiçbir şey yok. Bugün ne olduysa dün de oldu,  bugün olanlar ise yarın da olacak.


http://www.nybooks.com/articles/2018/03/22/caesar-bloody-caesar/?utm_medium=email&utm_campaign=NYR%20Caesar%20Whitman%20art&utm_content=NYR%20Caesar%20Whitman%20art+CID_d7d3255e86f9e9ffcd418b101574c95e&utm_source=Newsletter

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor