27 Haziran 2014

Gürkan Genç: Bisikletle dünya turu

Daha önce Türkiye’den çıkıp Japonya’ya kadar pedalladığı turundan sonra 7 yılda tüm dünyayı yine bisikletiyle dolaşmaya karar vermiş

Gürkan Genç, 1979 doğumlu Ankaralı bir vatandaşımız. Sizin gibi benim gibi. 30’lu yaşlarına geldiğinde kendisine farklı bir rota seçmiş ve hayalini gerçekleştirmeye karar vermiş. Artık gezgin bir bisikletçi. Daha önce Türkiye’den çıkıp Japonya’ya kadar pedalladığı turundan sonra 7 yılda tüm dünyayı yine bisikletiyle dolaşmaya karar vermiş. 9 Eylül 2012’de başladığı yolculuğunda 20.000 kilometreyi bisikletiyle geçtikten sonra yolculuğuna halen Cezayir’de devam ediyor. İnternet üzerinden gerçekleştirdiğimiz sohbette bu çılgın adamın aslında oldukça aklı başında ve planlı bir şekilde hayalini gerçekleştirdiğini gördüm. Umarım -Gürkan’ın da ifade ettiği gibi- hayallerini gerçekleştirme gücünü hepimiz kendimizde bulabilir ve gerçekleştiğini görebiliriz. Sözü fazla uzatmadan bu keyifli sohbete geçeyim.

Kimdir Gürkan Genç ?

Ankara’da doğdum büyüdüm. İletişim Fakültesi mezunuyum. Çeşitli branşlarda farklı kurumlarda 2007 yılına kadar çalıştım. 2 arkadaşım ile birlikte Gıda Sektörü üzerine şirket kurup 2010 yılında da şirket hisselerini devrettikten sonra bisikletimle gezmeye başlamış 35 yaşında bir Türk vatandaşıyım.

Gürkan Genç’in farklılığı veya benzerliği nedir bu satırın okurlarından?

Farklı bir durumum yok aslına bakılırsa. Öğrencilik, askerlik, sonrasında kariyer... Bu yaşam serüveninde herkes tercihleri doğrultusunda hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyor. 31 yaşında tercihimi gezmekten yana kullandım. Bize dayatılanlardan biraz farklı bir tercihti. “Okuyacaksın, kariyer yapacaksın, evleneceksin, çocuk yapacaksın, emekli maaşın olacak, 65 yasına kadar çalışacaksın.” Standart bu.. Tabi böyle olunca sorumlulukların da oluyor.

Tercih ettiğim yol bir çok insanın hayali olabilir ve o taraftan bakıldığında “yahu inanılmaz bir şey yapıyor” dedirtebilir. Yapmış olduğum tarzda seyahatler yapabilmek  için hem belli branşlarda eğitim almış olmanız gerekiyor hem de öncesinde bir kariyer hayatınızın olması şart. Neden böyle diyorum? Çünkü bu eğitim ve kariyer hayatında öğrendiğim ve edindiğim tecrübeleri dünya turu projemin hem hazırlık safasında hemde yolculuk sırasında kullanıyorum.

Şu an neredesiniz ?

Afrika Cezayir’deyim. Tunus Libya , Mısır, Arap yarım adası üzerinden Güney Afrika'ya doğru gidiyorum. Sonra Amerika kıtasına geçeceğim.

Afrika’da nasıl ilerleyeceksiniz?

Sahra Çölünde geziniyorum. Asfalt ve sert kumun olduğu alanlarda. Tabii genellikle kum fırtınası asfalt zemini kapatıyor. Yazları en sıcak bölgelerde, kışları en soğuk bölgelerde gezip bu bölgelerde yaşayan halkı inceliyorum.

Geceleri nasıl, nerede kalıyorsunuz?

Çoğunlukla çadırda kalıyorum.  Büyük şehirlere geldiğimde 12 veya 15 yataklı Hostel tarzı dediğimiz yerlerde konaklıyorum. Şehirlerdeki müzeleri ve tarihi yerleri mutlaka gezerim. Yolumun üstündeki önemli alanları da kaçırmamaya özen gösteriyorum.

Olmazsa olmaz sorulardan birini sorayım. Ortalama günde ne kadar harcıyorsunuz?

Günde 3€ harcayıp yol alabilirsin. Bu mümkün çok defa yaptım. Fakat müzeleri gezen, tiyatroları, sanat galerini gezen, denk geldiğimde operaya giden biriyim. Yemem içmem ama buralara para veririm. Bazen şık bir restorana gider yemek yerim. Üstümdeki kıyafetin kokması pek umrumda olmaz. Gider yemeğin tadına bakarım. O lezzetli yemeklerin ücreti  neyse de bahşişiyle veririm.

Yolculuk masraflı mı?

Mesela İspanya’dan Cezayir’e gemi ücreti 225€. Veya vize beklemek zorunda kalıyorsunuz hostelde. ‘3 gün kalayım’ derken 10 gün kalıyorsunuz.  Veya kameranız bozuluyor dünyayı gezerken… Kompakt bir makine ile mi gezmek istersiniz ? Tabii ki de hayır ! Her zaman yapabileceğiniz bir olay değil dünyayı gezmek. Yarı profesyonel bir kamera alırsınız 1000Euro dur. Eee yolda çektiğiniz HD görüntüleri nasıl montajlayıp film haline getireceksiniz ?  O zaman çok güçlü ve hafif bir makina almanız gerekiyor.. Yani bu maliyet konusu biraz sıkıntılı…

Sponsorlardan destek alıyor musunuz?

Destek veren firmalar var. Mesela ana Sponsorum Atılım Üniversitesi.  Yemek ve konaklama masraflarımın çoğunu bu sponsor sayesinde karşılıyorum. Fakat elektronik eşya konusunda hiç destekleyen olmadığından bir makina bozulduğunda veya kırıldığında yemek ve konaklama bütçemi bu masraflar için harcamak zorunda kalıyorum. 1 ay çadırda aralıksız yaşarken 2 veya 3 aya çıkartıyorum bu süreyi.  Misafir olduğum ailelerin yanında planladığımdan daha uzun süreli kalıyorum.

Yolculuk nereye?

7 kıta 7 yıl 84 ülke demiştim . Ülke sayısı arttı. Eh bu tur artık 8 yıl da olabilir. Şimdilik acele ettiğim bir konu yok Türkiye’de.

Peki ne zaman geri döneceksiniz?

Açıkçası bu turu ne zaman bitirirsem o zaman geri döneceğim yavaş yavaş ilerliyorum. 2019 Aralık gibi dönmüş olurum.  Avrupa Kıtasında 20000 km bitti, Afrika’da 5000 km yaptım. Devam ediyorum...

Sitenize (www.gurkangenc.com) göz attım. Orada “bakkala gider gibi gitmiştim” demişsiniz. Şimdi de “kasap, manavı ihmal etmişim. Onlara da uğramam lazım” diyerek yeni tura başlamışsınız. Karar verme süreciniz nasıl işliyor? Tura çıkma fikri bir anda parlıyor mu zihninizde?

“Ben gidiyorum” diyebilmeniz için önce böyle bir şeyi yapabilecek durumda mısınız onu analiz etmeniz gerekiyor. Anlık karar verip “hadi len ben gidiyorum” dediğinde sen gitmiyorsundur sen kaçıyorsundur. Döndüğünde büyük bir boşluğa düşersin. Döndükten sonra ne yapacaksın?

Daha önce böyle çılgın projeleriniz oldu mu?

Türkiye'den Japonya’ya gittim 2010-2011 yılları arasında. İki çöl geçmiştim. Pamir geçidini geçip Valkhan vadisinde 37000 metre tırmanmıştım. Bunları tasarlamamıştım. Yolumun üstündeydi. Öyle denk geldi geçtim. Hayatımda yaptığım en çılgınca işti sanırım. Güney Kore’ye vardığımda bir video çektim. Video da aynen şu cümleyi kurdum: “İmkanım olsa dünyanın tamamını gezerdim.” Japonya’ya vardığımda da. “O imkanı yaratacağım” diyip ülkeye döndüm. Önceki hayatım... Sabah 8 akşam 8 arasında ev iş arasında geçiyordu.. Nasıl bir çılgınlık yapabilirsiniz? Ancak kısa vadede bol adrenalinli bir hobiniz olmalı. Benim de ona vaktim yoktu.

Neden 7 sene?

Japonya‘ya giderken 6 ayda bitirirm demiştim 1 senede bitti. Dünya turunu kaba taslak hesapladım 4 senede bitiyordu. Fakat aksilikler veya başka şeylerden dolayı 3 senede fazladan koydum.  İlk turdan tecrübe vardı. Fakat şu geldiğim noktaya bakıyorum da daha fazla desem fena olmazmış.

Neden dünya turu?

Hayata bir kere geliyorum, imkanları yaratmışken tabii ki de dünya turu..

Neden bisikletle?

Dünyayı gezebileceğiniz en muhteşem ulaşım aracı.

Peki ya ev, araba, kariyer?

Bu sorunun cevabını döndüğümde hep birlikte 4 sene içinde göreceğiz.

Yolculuğa sizi motive eden ne oldu?

“Yapabilirim” deyip çıktım. Öyle motivasyonluk bir durum olmadı.

Yolculuk sırasında tükenmişlik yaşadığınız oluyor mu?

Bir kere oldu Gobi Çölü'nde. Çok zor bir etaptı.

Nasıl motive durumda kalmayı başarıyorsunuz?

Ayda 30 bin kişinin ziyaret ettiği bir web sayfasına muhteşem mesajlar geliyor. Özellikle gençlerin gönderdikleri mesajlar. Takdir ve tebrik olayını geçiyorum. Hayallerini paylaşıyorlar. Bunlar bisikletle seyahatler falan değil. Yapı sektöründen tutun, enerji sektörüne, eğitim alanına kadar hayallerini paylaşıyorlar. Birşeyleri değiştireceklerine inanıyorlar ve  şu cümle yetiyor “Gürkan abi sağol !”. İyi bir şey yapıyor olmalıyım ki bu gençler hayallerini paylaşıyorlar.

Birçok ilginç an vardır bu yolculuk sırasında. İlk düşündüğünüzde aklınıza gelen anınız nedir?

Ukrayna’da karların içine düşmüş yaşlı teyze aklıma geldi. O alandan geçiyor olmasaydım büyük ihtimal hayatını kaybetmişti. -38 derecede bisikletten inip ısınması için soyunmam ve sarılmam hayatını kurtarmıştı. Ve o mavi gözlerindeki göz yaşları. Neyse… Bir çok anı var.. internet sayfamda kısmen anlatıyorum

Bu anıları bir kitapta toplamayı düşünüyor musunuz?

Tabii ki bir gün kitaplaşır hatta filmini bile çekerler. Örnekleri çok…

Geri dönünce durmayı düşünüyor musunuz?

Evet. Bu kadar bilgi ve birikimi bir şekilde aktarıp uygulamaya dökmem gerekiyor. Bunu beceremezsem de köyüme dönüp orada yaşamayı planlıyorum.

Yeni projeleriniz var mı?

Olimpiyat Yol yarışı kategorisine katılmayı planlıyorum. 2016 yılında katılamasam bile o yarıştan önce aynı parkuru bisikletimle geçeceğim : ). 2015 yılında Cape Epic yarışına katılacağım... Dünya turunu yaparken zaten her iki ayda bir bisiklet dağıtıyorum.

Her yaz ünıversiteli gençlere “Genç Kaşifler” projesi ile gezgin bursu veriyorum… Eğitim bursu  veriyorum. Ankara’da bisiklet kulübü kurma hazırlıklarım devam ediyor. “Proje var mı?” derken zaten hali hazırda bir çok proje var. Üstüne ilave etmeye de devam ediyorum..

Bu satırı okuyanlara son olarak neler söylemek istersiniz?

Tacikistan’da paranın geçmediği bir köyde paranın geçmediğini unutup çocuğa çikolata alması için para vermiştim. Paraya bakıp bana geri iade etmişti. Sonrasında çantamda kalan son çikolatalardan birini vermiştim . 10 yaşında bir çocuk para ile ne satın alabileceğini bilmiyordu. 10 yaşındayken kurduğum hayalleri hatırladığımda hep bir şeyleri almak tüketmek vardı hatıralarımda. Peki ya bu çocuğun hayalleri neydi? Maddiyat işin içine girdiğinde sanırım gerçek hayallerimizi de kaybediyoruz. Maddi çıkarları göz önünde bulundurmadan hayallerini geçekleştirmeye çalışan veya gerçekleştiren insanların yaşadıkları ülkelerde kültürel yapının gelişmiş olduğunu gözlemledim. Yapmakta olduğum dünya turunun bir etkisinin de bu olduğunu Fransız bir teyze öğretmişti.

Hayallerinizi gerçekleştirin. Çünkü Türkiye’nin hayallerini gerçekleştirecek insanlara ve icraatlara her zamankinden fazla ihtiyacı var.

Görseller Gürkan Genç’in web sitesinden alınmıştır. www.gurkangenc.com

Yazarın Diğer Yazıları

Banksy İstanbul’da! Yani?

Evet, Banksy İstanbul'a geldi ve kendisi eserlerinin ücret karşılığında sergilenmesine karşı olsa da sergiyi gezmek ücretli

2015’te Google’da ne aradık, gerçekte ne kaybettik?

Hem gerçek sorunları tespiti hem de sorunlara çözümler geliştirilmesiyle ilgili hem bireysel hem de toplumsal olarak sıkıntılar yaşadığımız aşikar. Belki de bunun sebebini sorgulamamız gerekiyor…

Star Wars VII: Doğru! Hem de hepsi…

Star Wars VII’de eski karakterlerle özlemimizi giderirken bir yandan yeni kuşağın yeni hedef kitlelerin kucaklandığı görülüyor