19 Ağustos 2017

FETÖ'cüleri gördüğümde boğazlarım!

Boğazlarım, boğarım sözü Damat Bey'e ait ama tık yok!

Hürriyet birinci sayfasının altına sıkışmış küçük bir haber:
"FETÖ'cüleri gördüğümde boğazlarım!"
Kim demiş?
Berat Albayrak.
Enerji Bakanı.
Erdoğan'ın damadı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın İstanbul'daki bir toplantısında bursiyerlere hitaben diyor ki:

Bu ihanet yapısı şu an itibariyle
artık dünyanın dört bir yerinde.
Her gün zehrini ve ihanetini yurt
dışında da akıtıyor. Gittiğiniz
ülkelerde görüyorsunuzdur.
Yerinizde olsam zor sabrederdim.
Gördüğüm yerde boğazlarım
yani...
Kaçaklar, vatansızlar,
hainler ama normal bir şekilde
yaşıyorlar. Sabırlı olmak lazım,
gördüğün yerde boğmamak için...

 

Akıl alır gibi değil.
Evet öyle.
Haberi okuyunca dehşete kapıldım.
Bir an, gerçekten söylemiş olabilir mi diye düşündüm.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı, Cumhurbaşkanı'nın damadı çıkmış kürsüye insan boğazlamaktan, insan boğmaktan söz ediyor.
Düpedüz suç işliyor.
Nefret saçıyor.
İnsanları hedef gösteriyor.
Linç çağrısı yapıyor.
Olacak şey değil.
Boğazlarım diyor.
Boğarım diyor.
İnsaniyet bunun neresinde?
Hak hukuk bunun neresinde?


Bu memlekette birazcık hak hukuk kaldıysa, o bakan artık koltuğunda oturamaz.
Birazcık hak hukuk kaldıysa, savcıların derhal harekete geçmesi ve Berat Albayrak hakkında derhal soruşturma açmaları gerekir.
Birazcık hak hukuk kaldıysa, milletvekili dokunulmazlığının derhal kaldırılıp mahkeme önüne çıkarılması gerekir Albayrak'ın...
Ama nerdee?..
Hiç beklemeyin.
Damat Bey'e bir şey olmaz.
O da, kayınbabası gibi hukuk üstü!
Onların kendi 'hukuk'u var.
Yargı onlardan soruluyor.
Bir başka deyişle:
Yargının sopası onlara dokunmuyor.
Yargının sopası onların hedef gösterdiklerinin tepesine iniyor.
Yargı onların yargısı çünkü.
Bağımsız değil.
Mahkeme onlar için çalışıyor.
Terörist diyor, hapse atıyor.
Casus diyor, hapse atıyor.
FETÖ'cü diyor, hapse atıyor.
Delil melil gerekmiyor.
Önce onlar mahkûm ediyor, sonra mahkeme gereğini yerine getiriyor.
Böyle bir memlekette yaşıyoruz.
Hak hukuk adalet yerlerde...
Peki ben, Kayınbaba'nın böyle yönettiği bir memlekette, Damat Bey'in kürsülerde ulu orta insan boğazlamaktan, insan boğmaktan söz etmesine neden şaşıyorum ki?..
Evet HC, neden?..
Türkiye'de gerçekten bağımsız ve özgür bir medya olsa, o haber bugün Hürriyet'in eteklerinde böyle küçücük sıkışıp kalmazdı.
Kamuoyu çoktan ayaklanmış olurdu.    
Ve o Damat Bey bakanlık koltuğundan uçmuş, soruşturma dosyaları açılmış, hakkında fezlekeler hazırlanmış olurdu.
Ama tık yok.
Ne kadar hazin, ne kadar acıklı.
Son söz:
Bu dünya despotlara kalmadı, kalmayacak.

Yazarın Diğer Yazıları

HASO!

Günaydın oğlum, bugün 80 oldun! Unutma, yaşamak güzel şey...

Erivan'da, Hrant'la Baş Başa...

Hrant Dink, "Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim," demişti

Kissinger için bir yazı...

100 yaşında hayata veda eden Amerikan Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...