28 Ocak 2018

Erdoğan'ı anlıyorum da, Kılıçdaroğlu'nu, CHP'li kurmayları anlayamıyorum!

Afrin'in Türkiye'yi nereye götürdüğüne dair uyarı görevi nerede?..

Erdoğan demokrat değil.
Demokrasiyi çoktan boşladı.
Hukuku umursadığı yok.
Yargı bağımsızlığını tanımıyor.
Erdoğan demokrat değil, çünkü güçler ayrılığını takmıyor.
Bütün güçleri kendine istiyor.
Yargısıyla, yasamasıyla, yürütmesiyle, medyasıyla tüm ipleri elinde toplamaktan başka derdi yok onun...
Ve hepsini biat kurumları hâline getiriyor başarıyla...
Bu yolda adım adım, gayet kararlı yürüyor.
Bu yola karşı çıkanları hain ilan ediyor.
Terör sevici ilan ediyor.
PKK'cı ilan ediyor.
Casus ilan ediyor.
Darbeci ilan ediyor.
Barış düşmanı ilan ediyor.
Onlara mahkeme kapılarını, hapishane kapılarını açıyor.
Onları işlerinden ediyor.
Kendisine karşı çıkanlara, kendisine hayır diyenlere hayatı cehenneme çevirmek için elinden geleni arkasına koymuyor.
Geçen yıl 16 Nisan'da, anayasa değişikliği referandumundaki havası da böyleydi Erdoğan'ın.
Kendisine hayır diyenleri terörist ilan etmişti.
Hayırdan yana olanları darbeci ilan etmişti.
Casus ilan etmişti.
PKK'cı ilan etmişti.
Terör sevici ilan etmişti.
Barış düşmanı ilan etmişti.
Ama Türkiye seçmenlerinin yarısı, iki seçmenden biri 16 Nisan'da kendisine hayır demişti.
Hatta hayırcılar daha fazlaydı.
Sandık oyunlarıyla kıl payı evet çıkmıştı.
Erdoğan bu gerçeği gördü.
Sandık elinin altından kayıyordu.
Seçim araştırmaları kendisini mutsuz ediyordu.
Bu yüzden kıvranmaya başladı.
7 Haziran kâbusunu yeniden yaşamaya başladı.
2015'teki genel seçimlerde 9 puan birden düşmüş, tek başına hükümet kuracak çoğunluğu kaybetmişti.
Savaş düğmesine bastı.
Çözüm sürecine tekmeyi vurdu.
Altı ay sonra 2015'in 1 Kasım seçimlerinde 9 puanı geri kazandı.
2017'nin 16 nisan referandumunda yine aynı kâbusu yaşamaya başladı.
Masasına konan araştırma sonuçları bir anket bağımlısı olduğu bilinen Erdoğan'ın canını sıkıyordu.
Saray mutfağında pişirilen Afrin harekâtının gündemde ısıtılmasının asıl nedeni ya da üstü örtülü nedeni bence 2019 seçimleriydi. Bu bakış açımı askeri harekât başlamadan önce de yazmıştım.
Erdoğan şimdi Afrin harekâtına karşı olanları vatan haini ilan ediyor.
Düşman ilan ediyor.
Terör sevici, PKK sevici ilan ediyor ilan ediyor.
Bugün yaptığı bir konuşmada yine bağırıp çağırmış:

Barış istiyorlarmış...
Hainler!
Teröristlere canlı kalkan oluyorlar.

Savaşa karşı çıkmak nasıl hainlik olurmuş, nasıl terör sevicilik olurmuş?
Hadi ordan!

Savaşa
karşı çıkmak nasıl hainlik olurmuş,
nasıl terör sevicilik olurmuş?

Ama Erdoğan'ı anlıyorum.
Kendi oyununu gayet iyi oynuyor, bilinçli oynuyor.
2019 ya da 2018 seçimlerine giden yolda sandığa nasıl yatırım yapılacağını gayet iyi görüyor.
Seçim sandığında beklediği sonucu da alabilir, evet,
bu bakımdan Erdoğan'ı anlıyorum.
Erdoğan'ı anlıyorum da, onun karşısında Afrin konusunda hazır ola geçenleri anlayamıyorum.
Afrin'de Erdoğan'a tam destek açıklamaları yapan kimilerini anlayamıyorum.
Bunların arasında Kılıçdaroğlu da var, CHP'li kurmaylar da var.
Afrin'le birlikte demokrasiydi, hukuktu, özgürlük ve insan haklarıydı, bütün bu değerlerin üstüne nasıl kapkara bir dalganın yükseldiğini görmüyorlar mı?
Eğer görüyorlarsa neden uyarı görevlerini yapmıyorlar?
Yazık!    

 

 

 

 

    

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!

Paris'ten, yaşlı hatıralarla...

Yürüyorum Paris sokaklarında, yoksa gençliğimi mi arıyorum?..

Osman Kavala nasılsın? Hayırlı bayramlar!

31 Mart güzel bir başlangıç, bir umut kapısı aralanıyor; inşallah senin için de adalet ve hukuk kapısı açılır sevgili kardeşim