06 Ağustos 2014

Erdoğan: Eski Türkiye’nin yeni görünümlü çirkin yüzü!

Hızla aslına rücu etmekte olan ve demokrasi adına bir heyula gibi gitgide büyüyen bir Erdoğan tehlikesi...

Utanç verici!
Evet, aynen öyle.
Utanç verici, çünkü buram buram ırkçılık kokan sözler...
Utanç verici, çünkü nefret suçu niteliği taşıyan bir açıklama...
Utanç verici, çünkü pek yakında Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak bir siyasetçinin iki dudağının arasından çıkıyor.
İnanın, önce oturup yazı yazmak içimden gelmedi.
Tepkimi sabah vakti attığım iki tweet’le sınırlandırmak istedim.
Bir yandan, gün geçtikçe Tayyip Erdoğan’ın siyasete inanılmaz irtifa kaybettiren, sığlaştıran akıl almaz seviyesizliği...
Öte yandan, bunaltıcı Ağustos sıcakları...
Derken...
Erdoğan’ın televizyondaki o sözlerini okuyunca, her şey daha bir dayanılmaz hale geldi.
Yazsan ne olacak?..
Ama yazmaktan başka çaren var mı?
Yıllardır yaptığına devam edeceksin.
Yazacaksın, o kadar.

Halis muhlis ırkçılık! 

Bu söylem ‘eski Türkiye’nin danikasıdır daniskası!

Tayyip Erdoğan salı gecesi NTV-Star ortak yayınında diyor ki:
“Benim için Gürcü diyen oldu. Çıktı bir tanesi, affedersin, çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu."
Sonra da ekliyor:
“Ben Türküm.”
Demek ki neymiş?..
Gürcülük çirkinmiş...
Ermenilik çok daha çirkinmiş...
Bu durumda güzel olan neymiş?..
Anlaşılan ‘Türklük’müş...
Şu da unutulmasın:
"Affedersiniz Rumluk!"
Tayyip Erdoğan 10 Haziran 2011’de, genel seçimler öncesinde de NTV’deki bir programda şöyle demişti:
“Hakkımızda yazılan kitaplar içerisinde ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz, ne de affedersiniz Rumluğumuz, hiçbir şeyimiz kalmadı.”
Erdoğan’ın bu sözlerinde yok yok!
Halis muhlis ırkçılık var.
Nefret suçu var.
Irkçı Türk milliyetçiliği var.
Sevgisizlik var.
İç dünyasının derinliklerinde, kuytuluklarında insana ilişkin böylesine olumsuzluklar saklı olan bir siyasetçiden toplum ve devlet düzeni konusunda demokrasi beklenemez.
İnsana saygı beklenemez.
Farklı olana saygı beklenemez.
Çoğulculuğa saygı beklenemez.
Hukuka saygı beklenemez.
Çünkü bu öylesine bir zihniyet, öylesine bir kafa yapısıdır ki, Türk olan dışında her şeyi reddeder.
Affedersiniz Rum...
Affedersiniz Gürcü...
Affedersiniz Ermeni...
Çıkın söyleyin bakalım:
Bu söylemin ne farkı var, 1990’larda Öcalan hakkında manşetleri, meydanları Ermeni dölü diye inletmekten?..
Allah için söyleyin:
Eski Türkiye’den ne farkı var, “Benim için Gürcü dediler, çok daha çirkini, affedersiniz, Ermeni dediler” sözünün?..
Bu söylem ‘eski Türkiye’nin danikasıdır daniskası.
Ya da Agos gazetesinin başyazısında isabetle belirtildiği gibi, “Eski Türkiye’nin yeni görünümlü ama bildik çirkin yüzü”dür.
Karşımızda, hızla aslına rücu etmekte olan ve demokrasi adına bir heyula gibi gitgide büyüyen bir Erdoğan tehlikesi var.

Yazarın Diğer Yazıları

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!

Paris'ten, yaşlı hatıralarla...

Yürüyorum Paris sokaklarında, yoksa gençliğimi mi arıyorum?..