11 Kasım 2014

Doğru dürüst, ciddi bir muhalefet, Erdoğan iktidarının tozunu atar!

Erdoğan devleti, muhalefete olabilecek her türlü açığı, veriyor ama muhalefet form tutmuş değil, habire gol kaçırıyor.

Ak Saray konusunda günlerdir AKP’yi izliyorum, ‘yandaş medya’nın köşelerine bakıyorum.
Topa pek öyle giren yok.
Mırın kırın ediyorlar.
Tayyip Erdoğan’ı kendi başına bırakmış gibi bir hâlleri var.
Kim bilir, belki de konu kapansın, küllensin, geçiştirilsin diye böyle bir tutum içindeler.
Ama bir nokta kesin:
Ak Saray AKP’nin tavanında da, tabanında da rahatsızlık yaratmış durumda.
Şaşırtıcı değil.
Ak Saray’ın gereksiz ve büyük bir israf olduğuna dair yaygın bir mutabakatın parti içindeki varlığından söz etmek, eski deyişle, eşyanın tabiatına uygundur.
Zaten başka türlüsü düşünülemez.
Milletin parasıyla bol keseden yapılmış böylesine korkunç bir israfın vicdan sahibi bir kimse tarafından kabullenilmesi mümkün değildir.

‘Aksaray görgüsüzlüğü’ savunulamaz

Tek adam rejimlerine özgü, ben yaptım oldu zihniyetinin tipik ürünü olan Ak Saray görgüsüzlüğü hiçbir şekilde, hiçbir platformda savunulamaz

Parti büyüklerinden Bülent Arınç duyduğu rahatsızlığı açıkça beyan etti.
Numan Kurtulmuş ise hafta sonu gazetecilerle sohbet ederken, Ak Saray’la ilgili olarak yazılması kaydıyla konuşmak istemedi, ama bu konudaki rahatsızlığını da pek öyle saklamadı.
Sözü uzatmak yersiz.
Ancak diktatörlüklere, tek adam rejimlerine özgü, ben yaptım oldu zihniyetinin tipik ürünü olan Ak Saray görgüsüzlüğü hiçbir şekilde, hiçbir platformda savunulamaz.
Savunulamıyor da...

Oy oranı tek başına belirleyici değil

İyi güzel de ne olacak?
Sekiz ay sonra genel seçimler var.
Şu sıralarda AKP’nin güvenilir seçim araştırmalarında iyi gitmediği biliniyor.
Altı yedi puanlık bir düşüşten söz ediliyor.
Daha tabii seçimlere var.
Köprülerin altından çok sular akacak.
Ayrıca, oy oranları tek başına belirleyici değil.
AKP yüzde 45’in altında kalırsa” diye yapılan bazı tahlillere ihtiyatla yaklaşmakta yarar var. Kalsa bile, Erdoğan istediğini elde edebilir.
Bir kenara not edin:
2002’de AKP yüzde 34’le 363 milletvekili çıkarmıştı.
2011’de ise yüzde 49’la ancak 334 milletvekili çıkarabildi.
Onun içindir ki AKP, mesela yüzde 40 oyla da 330 ve üzerinde milletvekiline sahip olabilir 2015 Haziran seçimlerinde...

Muhalefet 330’u engelleyebilir mi?

Tayyip Erdoğan için 330 ve üzerindeki milletvekili sayısı neden önemli?
Cevap malum:
Yeni bir anayasa için.
Erdoğan, bugünkü anayasayı hiçe sayan ‘fiili tek adamlığı’nı anayasal bir çerçeveye oturtacak anayasa değişikliğini 330’un üzerinde milletvekiline sahip olmadan  Meclis’ten geçiremez.
Geçirebilirse, Meclis sonrasında işi kolaydır, zira referandumda kazanması çok yakın ihtimaldir.
Şimdi soru şu:
Muhalefet, bu 330’u engelleyebilir mi?

AKP’nin 330’una karşı beş ihtimal

Kâğıt üstünde bu mümkün.
Koşullarına gelince:
(1) HDP yüzde 10’u yakalayacak.
(2) MHP yüzde 14’ün altında kalmayacak.
(3) CHP yüzde 24-25 çıtasını tutacak.
(4) SP, DP, DSP, BBP, ÖDP gibi partiler seçime girmeyecekler ya da CHP ve MHP ile ‘seçim işbirliği’ne gidecekler.
(5) Veyahut HDP, yüzde 10 barajının altında kalacak gibiyse, CHP ile -1991’dekine benzer- bir seçim ittifakına gidecek.

CHP, HDP, MHP soruları

Bu koşullar ne kadar gerçekleşir, sorusuna gelince:
CHP ile HDP seçim işbirliği yapabilir mi?
Küçük partiler ikna edilebilir mi?
CHP yüzde 25’i, MHP yüzde 14’ü yakalayabilir mi?
HDP, seçim sonrası Meclis’te Erdoğan’ın ‘tek adamlığı’na taş döşeyecek yeni anayasa için AKP ile ittifak yapabilir mi?
Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin son zamanlarda dikkati çeken aşırı milliyetçi, Osmanlıcı, İslamcı söylemi, MHP’den oy çekebilecek mi?

‘Erdoğan devleti’ her türlü pası veriyor,
ama muhalefet gol kaçırıyor

CHP yüzde 25’i, MHP yüzde 14’ü yakalayabilir mi? HDP, seçim sonrası Meclis’te Erdoğan’ın ‘tek adamlığı’na taş döşeyecek yeni anayasa için AKP ile ittifak yapabilir mi?

Bu soruların yanıtları kolay değil.
Çünkü, başta CHP olmak üzere muhalefet henüz ‘Erdoğan iktidarı’nın tozunu atabilecek kıvamda olmaktan epeyce uzak.
O kıvama gelebilirler mi?
Bilemiyorum.
Oysa, nereden bakılırsa bakılsın bir muhalefet için son derece verimli bir ortam var.
Demokratik değerleri çiğneyen, hukuku hiçe sayan, özgürlükleri ayak altına paspas eden, hakkaniyet ve adalet duygusu tanımayan Erdoğan devleti, bir muhalefete olabilecek her türlü açığı, gol fırsatını veriyor.
Ama muhalefet form tutmuş değil, habire gol kaçırıyor.
Yine altını çizmekte yarar var:
Doğru dürüst, ciddi bir muhalefet olsa, bugün Erdoğan iktidarının tozunu atar!

 

Yazarın Diğer Yazıları

HASO!

Günaydın oğlum, bugün 80 oldun! Unutma, yaşamak güzel şey...

Erivan'da, Hrant'la Baş Başa...

Hrant Dink, "Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim," demişti

Kissinger için bir yazı...

100 yaşında hayata veda eden Amerikan Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...