30 Ocak 2018

Her türlü uyarana tepki vermeme hakkı

Tek kelime ile sizi alaşağı etme gücünü onlara kim veriyor?

Gün içinde çok fazla insana maruz kalıyoruz.

Misal, dersinize katılmamış bir öğrenci, sınava girmeyi lütuf sayar. Sizi ebedî kaynak olarak konumlandırır. Aklına geleni yumurtlar.

Her şeyi bilen, o çok tatlı arkadaşınız “Git, bu dediğimi şuna söyle” diye sizi yönlendirmeye kalkışabilir.

Tontiş akrabanız ihtiyaçlarını karşılamanız için size bildirir.

Öğretmeniniz incitecek sözler söylemeye başlar. Tam da bu yüzden o kişi öğretmeniniz değil, bir tür -yapabiliyorsa- bilgi aktarıcısıdır.

Siz fikir sormadan “Ben şöyle yaptım, sen yapma” dediklerinde başınız öne düşer.

Biri “Manyak karı, seni çok seviyorum” der. Bunların sevgi sözcüğü olmadığını bilmeniz sıkışmışlığınızı gidermez.

Yakınlarınızdan gelen bombardımanlar da toksiktir. Etraf durup dururken hikâyelerini üzerinize boca edenlerle doludur.

Hemen herkesin moral bozucu laf etme potansiyeli var. Kaşına eder, burnuna eder, okuduğun okula eder, okumadığın okula eder.

Nasıl mücadele edeceğinizi size öğreten bir yer biliyor musunuz?

Aileniz bu konuda nasıldı?

Tek kelime ile sizi alaşağı etme gücünü onlara kim veriyor?

Mevkiiniz, kıyafetiniz, ses tonunuz sizi bir yere kadar kurtarabilir.

Çocukken ehlileştirildiyseniz, hizmetkâr olmak ya da acıları dindirmek üzere kodlandıysanız, kumanda edileceksiniz.

Problemlerini çözmeye çabalamaktansa, püskürmeyi tercih eden bu kişilerden korunmamız önemlidir.

Ağzını torba olmadığı için büzemediklerimize, sürreal bantlar uçurabilseydik mumya gibi sarılıp etkisiz hale gelebilirlerdi.

Oysa sadece kendi üzerimizde kontrol sahibiyiz.

Psychology Today’de çözüm yollarından bahsediliyor. İşte ilk yardım çantam:

1-Sakin olun. Damarınıza basıldıysa derin nefes alın. Ona kadar sayın. Sonra cevap verin. Aniden ettiğiniz lafların başınıza açacağı işler büyüktür.

2-Karşınızdakini değiştirmeye çalışmayın. Vaktiniz değerli. Hak edene verin. İlişkinizi sağlıklı bir mesafede tutun.

3-Kişisel almayın. Yok sayıldıysanız, olumlu ihtimalleri düşünün. Karşınızdakinin gözünden bakmaya çalışın.

4-İnsanlar yüzleşmelere hazır değil. X görevlisi bağırdıysa Y görevlisi ile çözmeye çalışın. Mücadeleye devam edin. Enerjinizi neye harcayacağınıza karar verin.

5-Kişiler ile olayları birbirinden ayırın.

6-Sizi eksik ya da yetersiz hissettirmeye çalışarak dikkatinizi çekmeye çalışanları, domine edenleri kenara koyun. Savunmaya geçmek tuzak. Üzerinizdeki etkileri, izin verdiğiniz kadar.

7-Zorlu durumların üstesinden mizah ile gelin.

8-Yönetildiğinizi hissederseniz konuyu değiştirin.

9-Size zorbalık eden aslında yaralı olabilir.

10-Onu engel olmaktan çıkarıp işbirliğine davet edin.

 

Yazarın Diğer Yazıları

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

Mad Pride ya da ‘Delilerin’ Onur Yürüyüşü

Mad Pride’ın amacı stigma ile mücadele etmek, ‘delilerin’ haklarını savunmak, çeşitli politikalara etki etmek, beraberce güçlenmek, bazen biraz eğlenmek ve misal ‘psikopat’, ‘manyak’, ‘şizo’, ‘deli misin nesin’ demeden önce bir kez daha düşünmeyi hatırlatmak

LGBTİQA+ hakları insan haklarıdır!

Kendimiz dışındaki insanların var oluşlarını öldürmeye yeltenmekle övün(e)memeliyiz, bundan olsa olsa utanç duyulur.