25 Şubat 2015

Eve senle dönüyorsam, evden senle çıkıyorsam, yine de doyamıyorsam, aşksın!

Mutlu çiftlerin ortak özellikleriymiş bunlar... İnanıp teslim oldum

Psychology Today’de geziniyorum bazen.  İlişkiler / kendimizi sevmek falan ilgimi çekiyor. Bazı maddelerle karşılaştım. Mutlu çiftlerin ortak özellikleriymiş bunlar... İnanıp teslim oldum.*

Hem baktım mecliste yumruklar var; aksi suratlı / renksiz politikacılar var (CHP milletvekili Aylin Nazlıaka’nın pembe, yeşil, mor, sarı ceketlerini / duruşunu ayrı tutuyorum); meditasyonlarıma döneyim istedim. Şöyle ki:

Madde 1: Yatağa aynı anda girmek... Uyku sırasında ufak temaslarda bulunmak... Böylece yanınızda olmasından güven / sıcaklık duymak... (Yapınca iyi olur gibisinden...)

Madde 2: Ortak ilgi alanı büyütmek... Tutkunun gideceğini söylüyorlar. Birlikte yapmaktan zevk aldığınız aktivitelerin sayısını arttırın, diyorlar. Bu sırada, kendi ilgi alanımızı da beslemeliymişiz. Böylece, gizemli / mistik  ve partnerimizi geliştirebileceğimiz / şaşırtabileceğimiz büyülü ortam doğacakmış.

Madde 3: El ele yürümemiz ya da yan yana mümkün mertebe oynaşmamız tavsiye olunuyor. Mutluysak / iyiysek / hoşsak / ağzımızın tadı yerindeyse / az önce öpüştüysek / seviştiysek doğal bir kenetlenme içinde bulacakmışız kendimizi.

Madde 4: Güvenmeliymişiz. Affedici olmalıymışız. Çözemediğimiz bir mesele varsa, didik didik etmek yerine inanıp / sığınıp / affedici olmamız öneriliyor uzmanlarca!

Madde 5: Sevdiceğimizin ya da (birden fazla da olabilir mi?) sevdiceklerimizin hatalarına değil artılarına / hoppidi sevinçlerine yoğunlaşmalıymışız. İstersek bir sürü olumsuzluk bulabilirmişiz nereye bakarsak bakalım... Kısaca, olumluya odaklanın, diyorlar.

Madde 6: İşten dönünce (işe gittiğimizi varsayıyorlar burada) hadi evde karşılaşınca olsun, birbirimize sarılmalıymışız. Tenimiz bunu hatırlarmış. Bize nasıl dokunulduğunu... O sırada güzel sözler de fısıldarsak deymeyin keyfimize...

Madde 7: Her sabah “Seni seviyorum” ve “Günün güzel geçsin” diyecekmişiz. Bu hap cümleler, canikomuzu, misal trafik stresinden koruyacakmış.

Madde 8: Nasıl hissettiğimizden bağımsız olarak her gece “İyi uykular” diyecekmişiz. (Sıkılıyorum) (Allah rahatlık versin** demeyi de güzel bulur oldum... Teslim olmak... Benden büyük bir varlık var, o bilir her şeyi demek belki, hım? Hadi kızım Hande, bunu sen de yapabilirsin!)

Madde 9: Gün içinde “Nasılsın” demeliymişiz. Böylece akşam karşılaşınca (umarım karşılaşırız) neler yaşadığına dair öngörü sahibi olabilirmişiz önceden.

Madde 10: Birtaneciğimizle (ya da bir sürü sevgilimizle / buralarda “çok eşli”lere kıyak geçiyorum, yani bu “dil”e bir müdahale şarttı zaten, geç bile kaldık) görülmekten gurur duymalıymışız.

21 gün bunları yaparsak tatlı bir ritüelin içinde kendimizi bulacağımızdan bahsediyorlar. Sonra da demişler ki “Onu bunu bırakın ve yeter ki birbirinizi dinleyin.”

Tek bir formül olmasa gerek...

Ben sevelim / sevişelim istiyorum...

Yine de en iyisini tabii ki siz bilirsiniz...

--

* https://www.youtube.com/watch?v=xEb87JQ9CKQ

** Bu söz; temiz, beyaz ve hafif sert köy çarşaflarını getiriyor aklıma...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

Mad Pride ya da ‘Delilerin’ Onur Yürüyüşü

Mad Pride’ın amacı stigma ile mücadele etmek, ‘delilerin’ haklarını savunmak, çeşitli politikalara etki etmek, beraberce güçlenmek, bazen biraz eğlenmek ve misal ‘psikopat’, ‘manyak’, ‘şizo’, ‘deli misin nesin’ demeden önce bir kez daha düşünmeyi hatırlatmak

LGBTİQA+ hakları insan haklarıdır!

Kendimiz dışındaki insanların var oluşlarını öldürmeye yeltenmekle övün(e)memeliyiz, bundan olsa olsa utanç duyulur.