29 Mart 2015

Sahiden siz bu karikatürün Erdoğan’a ‘top’ dediğini mi düşünüyorsunuz?

Düğme ilikleme hareketini yaparken başparmağınızla işaret parmağınızı nasıl kullanırsınız?..

Hani, deveye sormuşlar, boynun niye eğri diye; o da nerem doğru ki demiş ya...

Neresinden başlayalım?

Şimdi desem ki:

İki karikatürist Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaretten ceza almışlar.

Eee, ne olmuş?

Evet, galiba bu, çok sıradan bir cümle oldu.

Karikatüristler zaten son zamanlarda terörist gibi bir şey oldular. Üç-beş çizgiyle öyle hakaret ediyorlar, toplumu öyle karıştırıyorlar, hatta dünyanın dengesini öyle bozuyorlar ki...

Bu iki karikatürist de “mutlaka bir halt karıştırmıştır, Sayın Cumhurbaşkanı’nın canını sıkmıştır” diye düşünebilirsiniz.

Onun için konuya başka türlü yaklaşıp şu devenin eğrilerine yakından bir bakalım.

‘Saygılı ol, haddini bil!’

 

Bu arada, sevgili okurlar,

Ele aldığımız konu, koskoca Cumhurbaşkanımız’la ilgili olduğu için, yazının burasını öyle yatarak veya bacak bacak üstüne atarak okumamanızı rica edeceğim.

Saygılı olun biraz!

Mümkünse hemen şimdi ayağa kalkın ve Cumhurbaşkanımız’dan bahsedilen satırlara mülayim bir yüz ifadesiyle bakarak birazcık iki büklüm olun.

Bakışlarınızı hafiften zavallılaştırırken ellerinizin de öyle isyan eder gibi iki tarafta sallanmamasına dikkat edin. Hele eli cebe sokmak, tehditkâr biçimde sağa sola sallamak hiç olmaz.

En iyisi siz ellerinizi uysalca böğrünüzde birleştirin ve üzerinizde ceket, hırka, yelek falan varsa onun düğmesini ilikleyin ya da ilikliyormuş gibi yapın.

Stop!

Burada durun!

Düğme ilikleme hareketini nasıl yaptınız?

Başparmağınızla işaret parmağınız, aralarında yuvarlağa benzer bir boşluk bırakacak şekilde birleştiyse eğer...

Utanmalısınız!

Yazıyı da okumaya devam etmeyin artık!

Bu kadar saygısız ve hakaretamiz davranışa katlanmak mümkün değil çünkü.

(Yazarı anlatımında beceriksiz bulanlar için, şu parmaklar ve “yuvarlak” meselesini şekille anlatalım. Buyurun!)

‘Siz Erdoğan’a “top” demeye mi çalışıyorsunuz?’

 

Bakın işte, işaret bu! Hareketinizin düğmelerle ilişkisini bilemeyiz, ama parmakların oluşturduğu “yuvarlak”, bazı mahalle kahvehanelerinde kavga öncesi “oğlum, top musun sen?” gibi hakaretler edilirken gösterilen şekle çok benziyor-muşşş.

Öyle mi? Benziyor mu gerçekten?

Elin suça meyilli o iki parmağıyla görsellik kazandırılan “top” hakaretinin anlamı, Türk Dil Kurumu’nun internet sözlüğündeki “top” kelimesiyle ilgili açıklamaların 7. maddesinde “homoseksüel erkek” olarak dile getiriliyor.

“Ne olmuş yani, cinsel yönelimleri mi konuşacağız burada?”

... diyemezsiniz!..

“Ne bu böyle, ‘top’muş, iki parmaktan ‘yuvarlak’mış, ne abuk sabık şeyler bunlar?”

... da diyemezsiniz...

“Yahu, siyasi bir lider siyasi, ideolojik, ahlaki tutumlarından dolayı eleştirilebilir; cinsel yönelim odaklı hakaret girişimi de nereden çıktı?”

... da diyemezsiniz...

Çünküüüü...

Burası Türkiye! Burada her yol var!

Vallahi, pes!

Doğrusu ben bugüne kadar Erdoğan’ı eleştiren, kınayan, ona sinirlenip kızan çok insan gördüm; ama onun cinsel yönelimini konu alan bir hakarete hiç rastlamadım.

Bu karikatüre de çok baktım, birçok kişiye gösterdim; açıkçası hiç kimsede Erdoğan’a “homoseksüel erkek” dendiği izlenimi uyanmadı.

 

‘Yazarsan, çizersen hapsi boylarsın!’

 

Dönelim olayımıza.

Efendim, Penguen Dergisi’nin 21 Ağustos 2014 tarihli sayısında Erdoğan’la birlikte onun karşısında ceket ilikleyen bir köşk görevlisinin karikatürü yayımlanmış.

Bilirsiniz, halkımızın içinde dehasının ne zaman keşfedileceğini bekleyen çok parlak zihinler vardır ya, işte onlardan biri (kendisine “AKP sempatizanı bir vatandaşım” diyen Cem Safcıer) meseleyi hemen “çakmış”.

Ve üşenmemiş, “Siz benim Cumhurbaşkanım’a nasıl ‘top’ dersiniz?” diye kalkıp harekete geçmiş.

Başbakanlık İletişim Merkezi’ne bir e-posta yollayarak “ihbarda bulunmuş”.

Oradaki görevliler “durumun ciddiyetini kavrayarak” meseleyi mahkemeye taşımışlar.

Mahkeme de bütün bu olan biteni “devletin âli menfaatleri bakımından” çok mühim görmüş ve dava sürecini başlatmış.

Uzatmayalım, 24 Mart 2015’te İstanbul 2. Asliye Mahkemesi, Penguen çizerleri Bahadır Baruter’i ve Özer Aydoğan’ı hem balondaki içerik hem de “top işareti” gerekçesiyle 11 ay 20 gün cezaya çarptırmış.

Hapis cezası 7’şer bin TL para cezasına çevrilmiş.

Ha, unutmadan: Davanın aşamalarından birinde Cumhurbaşkanı Erdoğan da avukatı aracılığıyla yargı sürecine dâhil olmak istemiş ve olmuş da.

Hazır Cumhurbaşkanı da davaya dâhil ve sonucunda muzaffer olmuşken, kendisine samimiyetle şunu sormak isterim:

“Sayın Erdoğan,

Tamam, kimse sizi eleştiremeyecek, mizahı ve ironiyi size karşı kullanamayacak, hatta size muhalefet edemeyecek falan filan... Buraya kadar her şeyi çok iyi anlıyorum da...

Ya Allah aşkına, gerçekten o karikatürde size ‘top’ dendiğini mi düşünüyorsunuz?..”

@AksayHakan

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ne şarkılara pranga vurulabilir ne de anılara

Bazen bir müzik, bazen bir koku, bazen bir söz, bazen de bir görüntü aniden insanın içini sızlatır, canını yakar

Bahsedilen sayı değil insandır

Gerçekleri örten sayıların ruhunu tanımaktaki isteksizliğiniz yüzünden savaşlar, çatışmalar, trafik kazaları sürüp gidecek...Ve siz hep kaygısız dinleyeceksiniz o kanlı sayıları...

Bir sonraki Cumhurbaşkanı kim olmalı?

Türkiye'de aynı anda hem akıllı hem de ahlaklı olmak, seyrek rastlanan bir durum. Liderin bu iki özelliği taşıması benim en büyük dileklerimden biri