07 Şubat 2018

Türk Telekom'da gelişmeler var

"Duyumlarımız geçen hafta ülkemizi ziyaret eden Saad Hariri'nin gerekli imzaları attığı şeklinde"

Bugünlerde Türk Telekom hisselerine göz attınızsa, bir miktar gelişme olduğunu göreceksiniz (en altta grafiği var). Kasım ayında 5.55 TL'lere kadar düşen fiyat 6 TL üstünde dolaşıyor. Bunun nedenini merak ettik. Duyumlarımız geçen hafta ülkemizi ziyaret eden Saad Hariri'nin gerekli imzaları attığı şeklinde. [1]

Bunun sonucunda, 2013'de OTAŞ (Ojer Telekomünikasyon A.Ş.) firmasının almış olduğu 4.75 milyar $ düzeyindeki borcun en büyük kısmını veren Akbank, Garanti Bankası ve İşbank'ın bu borçla ilgili sürecin yönetimi konusunda hükümetten izin aldığı kaydediliyor. [2]

Bankaların bu hisseleri satacağı hemen hemen kesinlik kazanmış durumda. Geri hisseler sadece bu 3 bankayla ilgili değil. Çünkü kredi içindeki payı daha düşük olsa da, geride 26 banka daha var. Bu 3 bankanın diğer bankaları da ikna etmesi gerekiyor. Ortaya çıkan isimler ne kadar gerçektir bilemiyoruz ama duyumlarımıza göre, Çinli, Avustralya'lı firmalar var. Ayrıca halen dolaylı olarak Türk Telekom'un % 19,25 hissesine sahip olan Saudi Telecom'un (STC) da uzakta olmadığından bahsediliyor. Bir başka olasılık da, STC'nin engellediği Katarlılar. [3] Bunların hepsinin olabileceği kaydediliyor.

Farklı olan ise, bundan sonraki süreci, borç nedeniyle rehin hisseler üzerinde söz sahibi olma hakkını elde eden bankaların süreci götürüyor olması. Bakalım bundan sonrasında ne göreceğiz.

Hükümet STC'yi beklemekten vazgeçti

Konuşulan bir konu, iflas eden Saudi Oger grubundaki ortaklığı nedeniyle Türk Telekom'un dolaylı ortağı olan ve 2008'den bu yana yönetim kurulunda 2 kişi ile temsil edilen Saudi Telecom (STC) konusunda hükümetin beklemekten vazgeçtiği bilgisi. [4]

Bugün konuşmakta olduğumuz, 2013 yılında OTAŞ tarafından Türk Telekom hisseleri rehin verilerek bankalardan alınan borç [5], bilindiği gibi OTAŞ'ın Türk Telekom'un özelleştirmesinde geriye kalan borcunu 2007'de peşin ödemek için aldığı 3,6 milyar $'lık borcun ödenmesi için alınmıştı. Yani OTAŞ aslında Türk Telekom'un satın alması için gereken ödemeyi bugüne kadar yapmış değildi. 

Buna karşılık OTAŞ parasını ödemediği Türk Telekom'dan kar payı almayı ihmal etmedi. Hatta 11 yılda 6,6 milyar $ kadar temettü aldı. Bu temettünün de % 35 kadarı olan yuvarlak hesap 2,3 milyar $'ını da Saudi Telecom (STC) firmasına aktardı. Çünkü ana şirket olan Oger Telecom'un % 35 hisselerini 2008 yılında satın almıştı. 

Ama bugün STC borcun kendi payına düşen 1,7 milyar $'ını ödemiyor. Bankalarla pazarlık yapıp duruyor[6]. En son 750 milyon $ ödemeyi teklif etmişti. Oysa aldığı temettüyü düşünürseniz, hani "yediğin, içtiğin senin olsun" derler ya, şirketin içinde ve yönetim kurulunda çalışan insanlar ve diğer kazançlar onların olsun, ama bari bu borcu ödesinler, üstüne yine de temettüden 600-700 milyon $ kazançlı olmuş oluyorlar ama ödemiyorlar. 

Saudi Oger firması yani OTAŞ'ın ana ortağı olan Oger Telecom'un sahibi durumundaki inşaat firması 2016 yılında iflas etmişti. Bu nedenle OTAŞ'ın borcunun 2 hedefi, STC ve rehin verilen Türk Telekom hisseleri oluyordu. Şimdi bu hisseler için bankalar harekete geçmiş oluyor. Aşağıda Bloomberg raporuna göre, Türk Telekom hisselerinin fiyat değişimi gözüküyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur