06 Haziran 2015

Erişim Sağlayıcılar Birliği, internet sağlayıcılarının seçim süresince avukat bulundurmasını istedi!

Hükümet, seçimlerde hoşuna gitmeyen bir duruma karşı önlem almak mı istiyor olabilir mi?

ESB’nin servis sağlayıcı firmalardan seçim ertesi gününe kadar 24 saat boyunca avukat bulundurmasını istemesi, sektörde şaşkınlık yarattı. Çünkü sivil dernek gibi tanımlanan ESB’nin böyle bir yetkisi olmaması bir yana, nöbetçi avukat isteyecek kadar acil olabilecek durumun ne olduğu anlaşılamadı. 

Erişim Sağlayıcılar Birliği seçim döneminde hayli ilginç uygulamalara imza atıyor. Dünkü “yetkisi olmayan YSK’nın engelleme kararlarını iletme” [1] hareketinden sonra. Bugün de Erişim Sağlayıcılar Birliği’nden (ESB) hizmet sağlayıcılara ulaşan bir yazıda şunlar belirtildi;

03.06.2015 günü saat 18:00'den 08.06.2015 günü saat 09:00'a kadar, işletmenizden biri teknik, biri hukukçu olmak üzere en az iki personelin belirtilen tarihlerde 24 saat süreyle Birliğimiz ile irtibat halinde olmak üzere hazır bulundurulmasını ve bu personellerin iletişim bilgilerinin [email protected] e-posta adresine bildirilmesini

Bu yazı sektörde bir dalgalanmaya yol açtı çünkü şeklen bir sivil dernek olan Erişim Sağlayıcılar Birliği’nin[2] böyle bir talepte bulunma yetkisi yok. Yanısıra, trafiğin fazla yoğun olduğu bu gibi günlerde, teknik bir elemanın hazır bulunması zaten normal bir olay ama seçim süresince ilk defa bir hukukçunun (avukatın) hazır bulundurulmasının talep edilmesi acaba ne anlama geliyor?

Bu soruları, Erişim Sağlayıcılar Birliği’ni arayarak ve mail göndererek sorduk. Haberin yazıldığı sürede, cevapları ulaşmadı. Daha sonra cevap ulaşırsa okuyucularımızın da bilgisine sunacağız. Ama onların da bunu kendi inisiyatifleri ile yapmadıklarını, sivil dernek denmesine karşın bir yerlerden talimat aldıklarını biliyoruz.

Biz de bu arada konuyu ilgili avukat ve sektör uzmanlarına sorduk. Aldığımız cevaplar şu şekilde;

-  Erişim Sağlayıcılar Birliği bir sivil dernek görünümünde. Bu nedenle üyeleri olan firmalara, “şunu yapacaksın, avukat bulunduracaksın” gibi bir talimat verme yetkisi yok.[2]

-  Ayrıca Erişim Sağlayıcılar Birliği’nin kendisi de şaibeli bir durumda. Geçen yıl 5651 sayılı kanuna ek yapan ilk torba kanunla kurulmasının önü açılan ESB, kanunda yazılan ¼ şartını oluşturamayınca, 13 kadar firma ile kuruldu.[3]

Oysa aynı dönemde Telkoder 100’ün üstünde üyenin imza attığı başka bir tüzüğü BTK’ya sunmuş bulunuyordu. Nitekim Danıştay bu nedenle ESB’nin tüzüğüne yürütmeyi durdurma verdi[4].

Ancak “kanunlar geriye doğru yürütülemez” maddesinin aksine, 2015’de çıkan yeni bir torba kanunla, eski torba kanundaki madde “abonesi olan mevcut işletmeciler” diye değiştirildi ve bu değişiklik geriye yani 2014 şubatına yürütüldü.

Anlayacağınız, bu dernek aslında yok hükmünde.

-  Bir başka konu da şu; seçim gecesi veya öncesinde, "nöbetçi avukat" isteyecek bir acil durum kimse tarafından bilinemiyor, düşünülemiyor. Tabi normal şartlar altında. Bu konuda aldığımız avukat görüşü ise şu şekilde;

ESB 5651 sayılı Kanun’a göre kuruldu. kanunda nasıl bir süreç işletileceği (erişim engelleme ile ilgili) belli. ESB koordinasyonla görevli ve gelen erişim engelleme kararlarını işletmecilere iletmekle yükümlü. işletmeci de kanunda verilen sürede gereğini yapmakla yükümlü. Bunun dışında bir talep kanuna aykırı olur.

Zaten işletmecilerin bu işlemlerle ilgili görevli personeli ve sistemi var. neden böyle bir ek işleme gerek duyuluyor? Neden seçimden sonra saat 09:00’a kadar? Oy sayım aşaması da dahil edilmiş.

ESB’nin böyle bir talepte bulunma hak ve yetkisi yok. ESB güya özel hukuk tüzel kişisi ve işletmeciler tarafından kurulmuş bir yapı, nasıl işletmecilere emir veriyor? yetkiyi nereden alıyor? bu soruların cevaplandırılması gerek..

 

Darbe’ler radyolara el konularak yapılırdı

 

Bu gelişme herkesin aklına “eskiden darbeler radyolara el konularak yapıldı” anektodunu getirdi. Malum o zamanın kitlesel iletişim aracı radyoydu, bugünün kitlesel iletişim aracı ise internet. Acaba hükümet, seçim anında hoşuna gitmeyen bir duruma karşı önlem almak mı istiyor da, avukatların hazır bulundurulmasını talep ediyor.

Şaka bir yana, normal şartlar altında, seçimlerde "nöbetçi avukat" bulundurmayı gerektirecek şey ne olabilir?

Belki bazı içeriklerin acilen kaldırılması istenebilir. Ancak bunların da “milli güvenlik” vs gibi nedenler gösterilerek 4 saat içinde kaldırılmasını kanuna koydular. Üstelik mahkemeler tarafından verilmesi gereken kararlar için bile TİB Başkanı ve Başbakanı yetkili kılan kanunlar da düzenlediler[5]. Bunun için ayrıca avukatların hazır bulundurulması gerekir mi? Sanmıyoruz.

O zaman başka bir durum söz konusu. Mesela, gece yarısı verilecek talimatların, teknik elemanlar tarafından “bizim yetkimiz yok” denerek geri çevrilmesi ve ancak avukatın “yapmak zorundayız” kararı verebileceği ve de o derece ACİL durumlar. İnternetin toptan kesilmesi gibi.

Çünkü yükselen “sivil inisiyatif” ve farkındalık nedeniyle, daha önceki seçimlerde olmuş olması muhtemel hilelerin yapılması zorlaşmış durumda.

Ama pazar gecesini-pazartesi gecesine bağlayan gece bir şey mi planlanıyor acaba? Hep birlikte düşünelim !!!


[1] YSK, Yetkisi Olmadığı Halde Yurtdışı Oylamaya Yönelik Haberleri Engelletme Kararı Vermiş

[2] Torba Kanun'daki Erişim Sağlayıcılar Birliği, Olması İstenen Trafik Exchange Point mi? .... Ya TNAP?

[3] Erişim Sağlayıcılar Birliği Kuruldu mu? Kurulmadı mı?

[4] Danıştay BTK'nın Erişim Sağlayıcılar Birliği Tüzüğüne Durdurma Verdi

[5] Katalog Suçlar Yerine, İnternet Artık 500-600 Civarı Suç ve Hatta Şüphe Üzerine Kapatılabilecek

Yazarın Diğer Yazıları

Neden internetten bihaber bakanlar atanıyor?

Bu fiber altyapı ile çoktan dijital uçuruma düşmüş durumdayız. AKP ekonomiyi beceremediği gibi, telekom - internet sektörünü yönetmeyi de beceremiyor

Uydudan telefon görüşmesi yakınlaştı

Mevcut fiber altyapımızla, beklenen İstanbul depreminde, haberleşmenin yine çökmesi şaşırtıcı olmaz. Bu duruma bir çözüm uydudan mobil telefona teknolojilerinin gelişiyor olması. Acaba ülkemizde ne zaman kullanabiliriz?

Depremde bant daraltma yapan BTK nedenini açıklasın

Kahramanmaraş merkezli depremde, bant daraltma kararının nasıl verildiğini veya neden böyle bir karar verilebildiğini öğrenmemiz, bir daha aynı hatanın tekrarlanmaması için çok önemli. O nedenle BTK'nın binlerce belki on binlere kişiyi etkileyen bu kararı nasıl verdiğini ya da uyguladığını açıklaması lazım