07 Temmuz 2018

2 yıl önce yazdığımız gibi Türk Telekom hisseleri bankalara geçiyor

"Türk Telekom'un özelleştirme hikâyesi', 13 sene sonra bir 'başarısızlık' hatta 'facia' olarak tarihe geçti"

Türk Telekom’da hisseler denildiğinde, aklıma Erich Maria Remarque'ın “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” kitabı geliyor. Evet bu alanda da değişiklik yok. 2 yıl önce OTAŞ’ın ödemediği 290 milyon $’lık kredi taksidi sonrasında yazdığımız çok sayıda yazı bir yana, 2015’de yayınladığımız bir başka yazıda daha ilerisini öngörüp, acaba bu hisseler günün birinde Rus’lara satılır mı diye de sormuşuz.

Anlayacağınız, Türk Telekom hisseleri konusunda neler olacağı zaten 2-3-4 yıl öncesinden belliydi. Biz de bunları döndürüp döndürüp yazmaktan bıktık. Ama bazı maillerde, bu konuda neler olacağını soran okuyucularımız var. Sabah da Sputnik TR radyosunda olan biteni kısaca verdik. Okuyucularımız için de yeniden özetleyelim (hatırlatalım) :

OTAŞ, Oger Telecom, Saudi Oger firmaları hakkında bir kısa hatırlatma

OTAŞ, 2005 yılında Türk Telekom özelleştirmesi sırasında, % 55 hisseyi ve yönetimi almak üzere 600 milyon $ sermaye ile kurulan İstanbul merkezli Öjer Telekomünikasyon A.Ş. firmasının kısaltılmış adıdır. 

OTAŞ’ın sahibi % 99 hissesine sahip olan Oger Telecom isimli Dubai merkezli bir Lübnanlı firmadır. Oger Telecom’un ortakları ise % 35 oranında Saudi Telecom ve gerisi Saudi Oger firması ile Hariri Ailesidir. 

Saudi Oger firmasının sahibi olan Hariri’ler Lübnan’ın ileri gelen bir ailesidir. 2005’de bir suikasta kurban giden ve Lübnan Başbakanlığı yapan aile lideri Refik Hariri, Suudi Arabistan Kralının kızkardeşi ile evli olduğundan, aile anne tarafından Suudi hanedanına mensuptur. Bu nedenle 40 yıl boyunca, Suudi Arabistan’da çok sayıda tren yolu ve katlı konut projeleri bu firmaya verildi. 

Ancak ne olduysa, 2016’da bu ilişkiler bozuldu. Öyle ki, Saudi Oger firması 9 aylık hakedişlerini Suudi hükümetinden alamadı ve personel ile tedarikçilere olan 5,5 milyar $ düzeyindeki borçları ile başbaşa kaldı. Geçen yıl da iflası açıklandı [1]. Yani OTAŞ firmasına en tepedeki firmadan bir yarar yok.

Diğer yandan OTAŞ bugün 2,6 milyar TL olarak gözüken sermayesi ile ölçülemeyecek derecede borçlu durumda. Ödeyememesi nedeniyle konuştuğumuz 2013’deki 4,75 milyar $’ın arkasından 2014’de 750 milyon $ üst limitli bir kredi daha imzaladı. Bu arada görünmeyen hazine garantili krediler olduğu da duyumlar arasında. Haberini duyabildiğimiz krediler ise borsaya açık olması nedeniyle, karşılığında Türk Telekom hisselerinin rehin verilmiş olanları.

Bankalara hisse devrini getiren 4,75 milyar $ Kredi Nedir?

Günümüzde 3 bankaya (ve diğerlerine) hisse devrini getiren kredi, 2013 yılında alındı [2] ama bu krediyi izlediğimizde, 2007’de alınan 4,3 milyar $’lık başka bir kredinin ödenmeyen 3,6 milyar $’ını ödemek için alındığı gözüküyor [3].

Yani Ojer Telekomünikasyon firması, 2005’ten bu yana EMO hesaplarına göre 10 milyar TL’ye yakın (neredeyse 6 milyar $ ve bugünkü parayla 26 milyar $ ) olan temettüyü almış ama Türk Telekom firmasının % 55 hissesi karşılığında peşin alınan krediyi (bugünkü kurla yaklaşık 22 milyar TL) ödememiş durumda [4].

Kredinin alındığı bankalar; Akbank T.A.Ş, BNP Paribas Fortis, Citi, Deutsche Bank AG, London Branch, J.P. Morgan Limited ve Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Yetkili Lider Düzenleyici (Mandated Lead Arrangers) ve Koordinatör (Coordinating Bookrunners), BNP Paribas Dökümantasyon Temsilcisi (documentation agent), Citibank International PLC Kredi Temsilcisi (Facility Agent) ve Citicorp Trustee Company Limited Teminat Temsilcisi (Security Agent) olarak görev almıştır. 

2016-2018 arasında neler yapıldı?

290 milyon $’lık ödenemeyen taksitten sonra, zaten yukarıda da belirttiğimiz sorunları yaşayan Saudi Oger’in para ödeme şansı yoktu. Bunun üzerine Oger Telecom firmasının % 35’ine hissesine (dolayısıyla Türk Telekom’un % 19,25 hissesine) sahip olan Saudi Telecom firmasının bu borcu (ve diğerlerini) karşılama durumu değerlendirildi. Anlaşılan Saudi Telecom bunu iyi bir fırsat olarak görmedi. 

Daha sonra Doğuş Holding'ten, Güney Korelilere kadar çeşitli alıcı spekülasyonları yapıldı. Ama gerçekleşen bir şey olmadı. Olaya en ciddi baktığı söylenen ! Katarlı Ooredoo’yu Suudilerin engellediği söylendi. 

Sonuçta, kredi paketindeki en büyük 3 banka yani Akbank (1,5 milyar $), Garanti Bankası (1 milyar $) ve İş Bankası (500 milyon $) hükümetle, krediye karşı rehin verilen Türk Telekom hisseleri için görüşmeye başladı ve bugüne geldik. 

Mevcut durum ve sonrası 

Rekabet Kurumu 5 temmuz tarihli olarak şu şekilde bir işlem yayınladı [5].

Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'nin Türk Telekomünikasyon A.Ş.'deki %55 oranındaki paylarının işlem özelinde kurulacak bir ortak girişim şirketi (SPV "Special Purpose Vehicle": "Özel Amaçlı Kurum") aracılığıyla devralınması işlemi.

Bundan sonrasında büyük bir ihtimal ile bu işlemin onaylandığını göreceğiz. Hükümetle yapılan farklı bir anlaşma var mıdır bilmiyoruz ama sonrasında da bu bankaların, kendi öz işleri olmayan bu hisseleri satmaya çalışacaklarını görüyor olacağız. Ama kim alabilir? Bu da büyük bir soru işareti.

Diğer yandan, OTAŞ'ın kalan borçları ne durumda ya da kim ödeyecek? Bu da belirsiz. Örneğin hazine garantili olduğu borçlarından bahsediliyor ve kimse “bu doğru mudur, değil midir” açıklama yapmıyor. 

Ama bütün bunların ortasında "Türk Telekom'un özelleştirme hikâyesi”, 13 sene sonra bir “başarısızlık” hatta “facia” olarak tarihe geçti. 

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur