15 Mayıs 2017

Merkel iktidara koşuyor

"Schulz Etkisi" olarak adlandırılan canlanma ne yazık ki çok uzun sürmedi...

Almanya’nın nüfusu en kalabalık eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da pazar günü yapılan seçimde Sosyal Demokratlar ikinci dünya savaşından bu yana en az oyu alarak ağır bir yenilgiye uğradılar. Seçimden Başbakan Angela Merkel’in lideri olduğu Hristiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) birinci parti olarak çıktı. Kalesi sayılan eyalette oylarının yüzde 7’den fazlasını kaybeden Sosyal Demokrat Parti (SPD), bu yıl art arda üç ayrı eyalette seçim kaybetmiş oldu. Seçmen ayrıca 2012’den bu yana iktidarda olan koalisyonun küçük ortağı Yeşiller Partisi’nin oylarını da yarıya indirdi. Bu eyalette ilk kez seçime katılan popülist sağcı parti AfD de yüzde 7’den fazla oy alarak parlamentoya girmeye hak kazandı. Liberal Parti (FDP) de oylarını arttırmayı başardı. FDP Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde son 50 yılın en yüksek oy oranına ulaşmış oldu.

Almanya için önemli bir seçim

Bu seçimin sonuçları Almanya için pek çok yönden önemli. Bir kere Almanya genelinde her beş seçmenden biri, hatta daha fazlası Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde yaşıyor. İkincisi 24 Eylül’de yapılacak genel seçime aylar kaldı. Dolayısıyla bu eyaletteki seçim sonucunu bir çeşit genel seçim provası olarak da görebiliriz. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin “Küçük Federal Parlamento Seçimi” olarak adlandırılmasının başka sebepleri de var. Örneğin 1995 yılında eyalet hükümetini SPD ve Yeşiller kurmuştu, üç yıl sonra bu iki parti federal düzeyde iktidara gelerek Helmut Kohl’un yıllara yayılan liderliğine son vermişti. 2005 yılında ki, 1966’dan beri ilk kez, muhafazakarlar eyalet seçimini kazandı, hemen ardından aynı yıl Angela Merkel Federal Hükümet’in başına geçti.

SPD’nin kara günü

Bütün bunlar düşünüldüğünde SPD’nin yenilgisi hem çok ağır hem de tarihi bir yenilgi. Eyalet Başbakanı ve sosyal demokratların adayı Hannelore Kraft seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz yenilginin sorumluluğu üstlendi ve “yeni bir başlangıcın önünü açmak için” parti içindeki genel başkan yardımcılığı ve eyalet teşkilat başkanlığı görevlerinden istifa etti. Kamuoyu yoklamalarına göre, popülaritesi, seçimi kazanan Armin Laschet’ten epey fazla olan Kraft, partisi içerisinde en güçlü kadın siyasetçi idi. Hatta Kraft’a SPD’nin Merkel’i demek yanlış olmazdı. Kraft’ın yenilgisi de istifası da sosyal demokratlar için önemli bir kayıp sayılır. Yeşillerin de oylarının yarısını kaybettiğini düşünürsek Kuzey Ren Vestfalyalı seçmenlerin daha çok eyalet hükümetini cezalandırdığını söyleyebiliriz. Ancak her iki parti de bu yenilgiden federal düzeyde payını alacak gibi görünüyor.

Martin Schulz etkisi uçup gitti

Oysa eski Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz başbakan adayı olarak ilan edildikten sonra SPD’ye adeta yeni bir kan gelmişti. “Schulz Etkisi” olarak adlandırılan bu canlanma ne yazık ki çok uzun sürmedi ve sosyal demokratlar realite ile karşı karşıya kaldılar. Ha! Bu arada Schulz’un da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nden olduğunu anımsatalım. Schulz, seçim sonuçları açıklandıktan sonra verdiği ilk demecinde “Bu benim için kişisel olarak kara bir gün” değerlendirmesinde bulundu. SPD’nin daha sol kanadını temsil eden ve işçi sınıfını ön plana çıkaran sosyal demokrasi ilkelerini savunan Martin Schulz, pazar günü itibariyle yeni bir seçim stratejisi bulmak zorunda, zira bütün gözler üzerinde. Kendisinden neredeyse bir mucize bekleniyor. SPD için gerçek seçim süreci yeni ve biraz sancılı başladı.

Sosyal demokrat Yeşiller koalisyonu çok uzak

Sosyal demokratların üç eyalette art arda yaşadığı yenilgi muhafazakârlar yani muhafazakârların adayı Başbakan Angela Merkel’in elini güçlendiriyor.  Son seçimde Federal Parlamento’ya giremeyen liberal parti FDP’nin pazar günü oylarını arttırmış olması da dikkat çekici. Federal düzeyde alacakları oy oranı, olası bir zafer durumunda muhafazakarlar ile koalisyon hükümeti kurmaya yeter mi bilemiyorum ancak, Sosyal Demokrat – Yeşiller alternatifinin sonunun gelmiş olduğunu söylemek mümkün. Tabii Angela Merkel’in de başbakanlık koltuğuna yeniden daha fazla yaklaştığını da. Tabii seçmen bir sürpriz yapmazsa.

Kıssadan hisse Türk sosyal demokrasisinin Alman yoldaşlarından alabileceği önemli bir ders var; sorumluluk üstlenmek ve şapkayı alıp gitmek. Hannelore Kraft’ın dillendirdiği tek nedenle; yeni bir başlangıç için...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dejavu: Menekşe Toprak Berlin’de Suat Derviş’in izini sürdü

30’lu yılların Berlin’i ile bugünün Berlin’i arasında benzerlikleri görmek bende de bir dejavuya neden oldu. Menekşe Toprak’ın ilk kadın romancı ve gazeteciler’den Suat Derviş’i anlattığı kitabına "Dejavu" adını vermesi tesadüf değil

Sıcaktı, çook sıcak

Dünya hiç bu kadar sıcak, bu kadar kurak olmamıştı. Birdenbire gelen yağmur ve kasırgalar geldiği yeri çöle çeviriyor. Uluslararası toplum, sözde çevreci politikalar ile iklim krizini çözüyormuş gibi yapıyor. Daha çok gelişmiş sanayii ülkelerinin yarattığı bu krizden de yine yoksul ülkeler mağdur

Muhafazakârlık zemin kaybederken aşırı sağ kazanıyor

Bugünlerde alevlenen, "Almanya'da muhafazakâr ve merkez sağ partilerin kökü kuruyor mu?" tartışması haklı bir tartışma