21 Mart 2015

Erktolia: Cinsiyetçiliğe karşı harekete geç!

Artık Türkiye’deki cinsiyetçilik sorununa karşı, herkesin harekete geçebileceği bir platform var!

Artık Türkiye’deki cinsiyetçilik sorununa karşı, herkesin harekete geçebileceği bir platform var!

Biz yaptık ve oldu.  Biz yaptık diye demiyorum ama çok da güzel oldu.

Her şey Ekim 2014’de Fransa basınında Macholand isimli bir internet sitesinin kurulduğunu okumamla başladı. Macholand (maço toprakları/maço dünyası) Fransa’daki cinsiyetçi söylemleri, kampanyaları, reklamları, şirketleri, kısacası cinsiyetçi olan her şeyi ifşa ediyor ve kullanıcılarının cinsiyetçiliğe karşı harekete geçmelerine önayak olan bir internet platformu sunuyordu. Okuduğum haberde, site kurucularından Clara Gonzales bu siteyi diğer ülkelerde de açmak istediklerini söylemişti. Gezi direnişinden bu yana internet aktivizminin hızla arttığı Türkiye’de, bu siteyi kurmak bana oldukça mantıklı geldi, Clara ile irtibata geçtim, tanıştık, konuştuk ve siteyi uluslararası bir ağa çevirme çalışmalarına başladık.

Erktolia böyle tohumlandı işte. Yavaş yavaş Türkiye platformu için ekibi kurmaya başladım. Gönüllü aktivistleri bulmak tahmin edeceğinizin aksine oldukça zor oldu; çünkü birçok kişi “Evet, gönüllü olmak istiyorum” diyor, ancak bu projenin neredeyse tam zamanlı mesai gerektiren bir sorumluluk olduğunu anlayamıyordu. Proje yönetiminde bana destek olması için sevgili arkadaşım Sibel Schick de kurucu olarak kadromuza katıldı ve ilk başta 20 kişiyle başlayan, şu an ise kurucular dâhil 5 kişiden oluşan çekirdek kadromuza sahip olduk.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü bizim temsili kuruluş günümüz, ancak siteyi kullanıcıların huzuruna 15 Mart’ta sunabildik. Şu an macholand.org olarak Fransa, Türkiye ve İran’dayız. Almanya ve Japonya ise yolda. Mücadelemiz küresel, çünkü cinsiyetçilik küresel bir sorun.

Türkiye için, erkek egemen topraklara atıfta bulunarak adlandırdığımız erktolia isimli bir bebeğimiz var artık. Biz kadınlar ve (inanmazsınız) ekibimizde yer alan heteroseksüel erkekler olarak, Türkiye’deki cinsiyetçiliği ifşa eden ve kullanıcılarının eyleme geçmesini sağlayan ilk internet sitesini doğurduk.

Her şeyden önce cinsiyetçiliği tanımlamak gerekiyor. Cinsiyetçilik, bireylere cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılık yapmak ve önyargılı yaklaşmaktır. Cinsiyetçilik, dille başlayarak algıya yayılan ve bu yüzden davranışlara yansıyan bir sorun. Kadınları aşağılayan söylemler de cinsiyetçidir, kadınları taciz eden erkekler de. Şiddeti birbirinden epey farklı olsa da, sırf kadın olduğu için istediği işe giremeyen bir kadın da, sırf kadın olduğu için tecavüze uğrayan bir kadın da ataerkinin silahı olan cinsiyetçiliğin mağdurudur.

Türkiye’deki kadınlar ve LGBTİ’ler olarak, sistematik bir biçimde ayrımcılığa, şiddete, tacize, tecavüze ve katliama uğruyoruz. Neden? Çünkü “erkek gibi erkek” değiliz. Günlük hayatta maruz kaldığımız cinsiyetçi dilin düşünceye, düşünceden de eyleme geçtiğini biliyoruz. Bu sorun algıda çözülmediği müddetçe eylemde de çözülemeyecek, biliyoruz. Erktolia’yı da bu sebeple kurduk: Cinsiyetçi dil, algı ve eylemlerle hep beraber mücadele edelim diye.

erktolia’nın işleyişi çok kolay aslında. Sitemizde birçok farklı eylem yer alıyor. Tek yapmanız gereken, eylemlerden herhangi birine tıklamak ve eylem metninin sonunda yer alan harekete geçme planına dâhil olmak.  Eylemlerimiz Twitter, Facebook, e-posta ve imza kampanyası eylemleri olarak ayrılıyor.

Mesela Şölen, Wapps markalı “erkeklere özel” bir çikolata çıkarmış. (Kadınlara tu kaka bu çikolata, n’apalım yiyemiyoruz.) Bu konudaki eylem metnimizin sonundaki “Tweet’i @Wapps hesabına gönderiyorum” butonuna tıkladığınız an Twitter hesabınızdan Wapps’a şikâyetinizi belirtebiliyorsunuz.  Bir kampanyamız da Diyanet’e ithafen; çünkü Diyanet’in Aile ve İrşat Büroları şiddete uğrayan kadınlara “Felak ve Nas surelerini okuyun, yuvanızı dağıtmayın” diyor. Diyanet bu bürolarda aile içi şiddet konusunda psikolojik ve hukuki alt yapıya sahip bir personel ile hizmet versin istiyorsanız, eylem metnimizin sonundaki e-posta eylemine katılarak Diyanet’e bir e-posta gönderebiliyorsunuz. İETT’ye yönelik bir eylemimiz de var. İstiyoruz ki İETT, kendi personeline İstanbul’daki toplu taşıma araçlarındaki cinsel taciz vakalarında nasıl harekete geçmeleri konusunda eğitim versin, araçlarına cinsel tacizin suç olduğunu belirten uyarılar assın ve İstanbul bu bilinçlendirme kampanyasında pilot şehir olsun, bu kampanya Türkiye’nin tüm şehirlerine yayılsın. Bu eyleme katılmak için de eylem metnimize yerleştirdiğimiz change.org sitesinde yer alan imza kampanyamıza imza kampanyasına imza atmanız yeterli.

İstiyoruz ki eylemlerimize katılanların sayısı her geçen gün artsın ve bu eylemlerin hedef aldığı kişiler veya kurumlar sesimize kulak versin, değişikliğe doğru adım atsınlar ve eylemlerimiz başarıya ulaşsın.

Bugün 5. gününü dolduran erktolia bizim yaşam verdiğimiz aktivist bir platform. 5 gün içerisinde internet sitemiz 4000’i aşkın ziyaretçi ağırladı.  900 misafirimiz bizimle birlikte sitemizde yer alan 4 farklı eyleme katıldı. Facebook sayfamızda 2500 kişi ve Twitter hesabımızda 330 kişi eylemlerimizi merakla takip ediyor. 5 gün içerisinde yaklaşık 20 tane de eylem önerisi aldık. Hepsini de değerlendireceğiz. Bu rakamlar size az görünüyor olabilir, ancak bize göre 5 günlük bir bebeği destekleyenlerin bu denli kalabalık olması çok umut ve heyecan verici.

Kadınların en doğal yetisi doğurmaksa eğer, biliyorum ki kadınlar dilerse bir başkasına, hatta dilerse kendine bile yeniden yaşam verebilir. Kadın dayanışması bu dünyaya herkesin eşit olduğu bir yaşam verecek. Mücadelemizde yalnız olmadığımızı biliyorum. Hem kadınlar hem de erkekler tarafından gösterilen bu desteğin büyüyeceğine inancın tam.

Biz doğurduk, şimdi hep beraber büyüteceğiz. Ataerkinin silahı cinsiyetçilikle hep beraber mücadele edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları

Bu dönemde akıl sağlığını korumak

Önemli olan herkesin stabil bir ruh sağlığı için kendine has yöntemlerinin olduğunu anlamak. Size iyi gelen herkese iyi gelmek zorunda değil, bu nedenle lütfen tavsiyelerine uymuyorsunuz diye sizi yargılayanlar yüzünden suçlu hissetmeyin

Ölmek istemiyoruz

Emine Bulut "ölmek istemiyorum" dediğinde, tüm insanların birincil hakkı olan yaşam hakkımızın pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeğiyle yüzleştik

Masum olamaz Nevin gibiler

Geçtiğimiz haftaysa, 23 Mayıs 2019 günü, Yargıtay Yerel Mahkeme’nin vermiş olduğu müebbet hapis cezasını onadı. Zaten 7 yıldır cezavinde olan Nevin, ömrünün sonuna kadar orada kalmaya hapsedildi.